T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2002/2166 .
Karar No : 2003/5294
Özeti : Kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaat yaptıran kişiye
müteahhidi ruhsatsız yapı yaptığı gerekçesiyle noter kanalıyla ihtar etmesi
nedeniyle yapı sahibi
sıfatıyla İmar para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.-DKD.4
Temyiz İsteminde Bulunan :... Belediye Başkanlığı
Vekili :Av. ...
Karşı Taraf : ...
Vekili :Av. ...
İstemin Özetî : İzmir 3. İdare Mahkemesinin 18.10.2001 günlü, E:2001/515,
K:2001/867 sayılı kararının iptale ilişkin bölümünün usul ve yasaya aykırı
olduğu ileri sürülerek bozulması İstenilmektedir.
Savunmanın Özetiji'Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Halil Koç'un Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile
mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen
hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.
fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen
kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz İsteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MÎLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait ..., ... Üçesi, 42436 ada, 9-10 parsel sayılı taşınmaz
üzerindeki ruhsatsız yapının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42. maddeleri
uyarınca yıktırılmasına ve 15.000,000.000- lira para cezası verilmesine ilişkin
17.4.2001 günlü, 807 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle
açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu
taşınmaz üzerinde bulunan bodrum + 4 katlı yapının ruhsat alınmadan yapıldığının
18.1.2001 günlü tutanakla tespit edildiği anlaşıldığından, anılan yapının
yıktırılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın yıkıma
yönelik kısmının reddine, para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince,
davacının kendi taşınmazı üzerinde inşaat yaptırmak amacıyla müteahhit ile kat
karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı, ancak müteahhiün ruhsat almadan inşaata
başlaması üzerine, tespit tarihinden önce 1.2.1999 gününde noter aracılığıyla
ruhsatsız yapı yapmaması için müteahhiti uyardığı, bu nedenle yapının ruhsatsız
yapılmasında davacının sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu
işlemin para cezasına yönelik kısmının iptaline karar verilmiş, bu kararın
iptale ilişkin bölümü davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali kısmen de davanın
reddi yolundaki temyize konu İzmir 3. İdare Mahkemesinin 18.10.2001 günlü,
E:2001/515, K:2001/867 sayılı kararının temyiz edilen bölümünde, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma
nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek
mahkeme kararının anılan kısmının onanmasına, fazla yatırılan 7.530.000.- lira
harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 31.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2003/3598
Karar No : 2003/6723
Özeti : 3184 sayılı Yasanın 40. maddesine göre oluşturulan mahsurların
giderilmesi gerektiği bildirilip uygun süre tanınması ve bu süre sonunda
mahsurların giderilmemesi halinde para cezası verilmesi gerektiği
hakkında.-DKD.4
Temyiz İsteminde Bulunan : ... İnşaat Ltd. Şti.
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av, ...
İstemin Özeti : Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 13.12.2002 günlü, E:2002/83,
K:2002/ 1701 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu'nun Düşüncesi :3194 sayılı İmar
Kanunu'nun 40 inci maddesinde, arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık
ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahsurlu
görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi
mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve
bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edeceği, aynı kanunun 42.
maddesinin 2. fıkrasında, birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu kanunun
28, 33, 34, 39 ve 40 inci maddeleri ile 36 ncı maddenin üçüncü fıkrasında
belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve
müteahhide para cezası verileceği" hükmü uyarınca davacı firmanın şantiyesinden
çıkarttığı toprağı, hafriyat malzemelerini şahıs arazisine, çevredeki arazilere
ve imar yoluna dökerek zarar verdiğinin 5,4.2001 günlü tutanak tesbit edilmesi
üzerine davacıya oluşturduğu mahzurları gidermesi gerektiği bildirilip, uygun
süre tanınması ve bu süre sonunda mahzurları gidermemesi halinde para cezası
verilmesi gerekirken.davacıya usulüne uygun bir tebligat yapılıp uygun bir süre
tanınmadan tesis edilen işlemin iptal edilmesi gerektiğinden davanın reddi
yolundaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Habibe Ünal'ın Düşüncesi : 3194 sayılı Yasanın 40 ve
42/2.maddeleri gereğince 8.900.000.000 TL para cezası verilmesine ilişkin
11.4.2001 günlü, 2001/0154 sayılı belediye encümeni kararının iptali dileğiyle
açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması
istenilmektedir.
3194 sayılı Yasanın 40, maddesi uyarınca davacı tarafından meydana getirilen
mahzurların giderilmesinin tebliğ edilip, uygun bir süre tanınması ve bu süre
sonunda mahzurların giderilmemesi durumunda para cezası verilmesi gerekirken
usulüne uygun olarak böyle bir tebligat yapılıp süre tanınmadan tesis olunan
dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davanın reddi yolundaki temyize konu kararda isabet
bulunmadığından bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket tarafından izinsiz olarak yapılan hafriyatın çevredeki
arsa ve arazilere dökülmesi suretiyle kirliliğe neden olunduğundan bahisle 3194
sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 11.4.2001
günlü 2001/154 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış,
İdare Mahkemesince, davacı tarafından şantiyeden çıkan hafriyat malzemesi
izinsiz olarak şahıs arazisi, çevre arazi ve imar yoluna dökülerek çevre
kirliliğine yol açıldığının idarece tespit edilmesi nedeniyle, para cezası
verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiş bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 40 inci maddesinde, "Arsalarda, evlerde ve sair
yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik
bakımından mahsurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman
tevlideden tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin
mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere
tebliğ edilir." hükmüne yer verilmiş, aynı kanunun 42 nci maddesinin 2 nci
fıkrasında ise, "Birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu kanunun 28, 33,
34, 39 ve 40 inci maddeleri ile 36 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve müteahhide
466.247.734.- TL. dan 9.324.946.500.- liraya kadar para cezası verilir." hükmü
yeralmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı firmanın şantiyesinden çıkarttığı toprağı,
hafriyat malzemelerini şahıs arazisine, çevredeki arazilere ve imar yoluna
dökerek zarar verdiğinin 5.4.2001 günlü tutanak tesbit edildiği, izinsiz olarak
yapılan bu hafriyat dolgu çalışmasının çevre düzenini bozduğu, imar yollarının
çevre parsellere ulaşımını aksattığı, ayrıca görsel kirliliğe yol açtığı, asfalt
yollarda tahribat ve toz kirliliği meydana getirdiği, dava konusu işlem ile
davacı şirketin izinsiz hafriyat çalışması yaparak çevre kirliliğine yol açtığı
gerekçesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca 8.900.000.000.-
TL. para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda içeriği yazılı Yasa hükümleri uyarınca davacıya oluşturduğu
mahzurları gidermesi gerektiği bildirilip, uygun süre tanınması ve bu süre
sonunda mahzurları gidermemesi halinde para cezası verilmesi gerekir.
Bu durumda davacıya usulüne uygun bir tebligat yapılıp uygun bir süre
tanınmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi
yolundaki kararda İsabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 13.12.2002 günlü,
E:2002/83, K:2002/1701 sayılı kararının bozulmasına, 16.090.000.- lira karar
harcı ile fazladan yatırılan 16.090.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.12.2003 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1999/5620
Karar No:2000/3259
ÖZETİ .- İmar affından yararlanarak ruhsata bağlanan ve imar mevzuatına
aykırı olarak yapılmış bulunan yapıların imar durumu dikkate alınarak imar
planları yapılamayacağı hk,-DD.105
Kararın Düzeltilmesini İsteyen: 1- ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ... 2- Yapı Proje Merkezi Tic. ve San. AŞ
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ..,
Vekili______ ı Av. ...
İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 29.4.1999 günlü.
K:1999/2351 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik
54.maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi ÖzTem Şimşek'in Düşüncesi : İmar planına aykırı
yapılan ancak 2981 sayılı Yasa'nın imar mevzuatına aykırı yapıların aynen
korunması amacı kapsamında ruhsata bağlanmış bulunan davacının bağımsız bölüm
maliki olduğu binanın arka bahçe, cephe hattı nedeniyle ayni imar planına uygun
verilen inşaat ruhsatına göre yapımına başlanılan uyuşmazlık konusu binanın ışık
ve havalandırmayı engellediği iddiasıyla bakılmakta olan dava açılmış ise de,
imar mevzuatına aykırı yapıların imar durumları imar planlarının yapılmasında
esas alınamayacağından dairemizin 29.4.1999 günlü. K:1999/2351 sayılı kararının
kaldırılarak idare mahkemesinin komşu parsele verilen inşaat ruhsatı ile
dayanağı imar planının iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Karar düzeltilmesi
dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin
reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MÎLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıkfamaları
-dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten Sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının(C)
bendine göre karar düzeltme istemi yerinde görüldüğünden dairemizin 29.4. 1999
günlü, K:1999/2351 sayılı karan kaldırılarak işin esası incelendi.
Dava.................. Mahallesi, 103 pafta. 838 ada, 12 parsel sayılı
taşınmazın
arka cephesindeki 14 sayılı parsele ilişkin imar planı değişikliği ile bu
parsele verilen inşaat ruhsatının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince:
Danıştay 6. Dairesinin 9.4.1996 günlü. E:1995/2265. K:1996/843 sayılı bozma
kararına uyularak, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu
düzenlenen rapor ve ek rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden,
dava konusu imar planı değişikliğinin şehircilik ilkeleri ve planlama esasları
ile kamu yararına aykırı olduğu, dolayısıyla anılan plan değişikliğine
dayanılarak verilen inşaat ruhsatının da hukuka aykırı olduğu sonucuna
ulaşıldığından işlemlerin iptaline karar verilmiş, karar davalı idare ve
müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava.................. Mahallesi. ... Sokak. 12 sayılı parsel
üzerinde bulunan
binada bağımsız bölüm maliki olan davacı tarafından arsa bahçesinde yeterli
ışık ve havalandırma kalmadığı gerekçesiyle 14 sayılı parsele verilen inşaat
ruhsatı ile dayanağı imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının hissedarı bulunduğu 12 sayılı parseldeki
yapıya ait 10.1.1978 onay tarihli projenin -28.2.1968 tarihli imar planına göre
verilen imar durumuna dayandığı, bitişik nizam H=24,50uı, irtifalı yapılaşma
hakkına sahip uyuşmazlık konusu 14 sayılı parsele ait dava konusu 30.3.1993
günlü, 93/1-23 sayılı inşaat ruhsatının da aynı imar planı uyarınca verildiği
davacının onaylı projesine aykırı olarak arka bahçe mesafesini 2,5 metre
bırakacak şekilde binasında yaptığı eklentinin davalı belediyece imar affı
kapsamında ruhsata bağlandığı, komşu 14 sayılı parseldeki mevcut binanın
yıkıldığı ve yerine imar planı uyarınca verilen inşaat ruhsatına dayalı olarak
uyuşmazlığa esas binanın yapıldığı anlaşılmaktadır.
İdare mahkemesince karara esas alınan bilirkişi raporunda da, uyuşmazlık
konusu taşınmazın bulunduğu yapı adasının yoğunluğunun ve arka çizgi
düzenlemesinin 1968 tarihli planı ile gerçekleştiği, komşu 14 sayılı parsele
ait imar durumunun plandaki ara cephe yaklaşma sınırına uygun verildiği ancak,
davacının parselinin arka cephesinde, 1968 imar planındaki mevcut arka cephe
çizgisine aykırı bir şekilde ek yapıldığı ve bu eklentinin imar affından
yararlanarak ruhsata bağlandığı, arka cephe çizgisi davacı tarafından her ne
kadar plana aykırı olarak teşekkül ettirilmiş olsa bile. ruhsata bağlandığından
davalı idarece oluşmuş bu yeni yapı düzeni dikkate alınarak arka cephe hattının
yemden düzenlenmesi gerektiği belirtilmiş bulunmaktadır.
İmar planlan, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve
ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi
veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda
yapılacak araştırma ve/anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında,
çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar
ölçüsünde en iyi çözüm yollarım bulmak belde halkına iyi yasama düzeni ve
koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve
karakteri,-nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse
çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel
gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/5280
Karar No:1999/5191
ÖZETİ : İlçe belediyelerince imar planı değişikliğinin büyükşehir belediye
başkanınca onaylanmasına ilişkin işleme karşı iptal davası açılması gerekirken
imar planı değişikliğinin tekrar görüşülerek önceki kararda ısrar edilmesi
yolundaki dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı HK-DD.103
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye Başkanlığı
Vekili________ ı Av. ...
Karşı Taraf : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 1.İdare Mahkemesinin 1.7.1998 günlü. E:1997/559.
K:1998/645 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Ömer KÖroğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme
kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Anıl Genc'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde Öne sürülen hususlar, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen
nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı
hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir
nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava. ... Belediye Meclisinin 10.1.1997 günlü. 10 sayılı kararıyla kabul
edilen.......
, ... II.Etap. I.aşan» imar pîam kapsamında kalan 27446 ada. 2
sayılı parselde yer alan belediye hizmet alanının sosyal kültürel tesisler
atanı olarak belirlenmesine ilişkin iaar planı değişikliğinin büyükşehir
belediye başkanlığınca süresinde onaylanmadığı gerekçesiyle 10.1.1997 günlü
meclis kararında ısrar edilmesi yolundaki 15.4.1997 günlü. 122 sayılı karârının
iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince. 10.1.1997 günlü meclis kararının
onaylanmak üzere 3030 sayılı Yasanın 14.maddesi uyarınca büyükşehir belediye
başkanlığına gönderildiği, ancak 3C30 sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin
yönetmeliğin 42.maddesinde öngörülen 15 günlük süre içinde onaylanmaması
üzerine geri gönderildiği kabul edilerek 15.4.1997 günlü meclis kararıyla
10.1.1997 günlü mechs kararında ısrar edildiği, buna göre onaylanmak üzere
gönderilen imar planı değişikliğinin büyükşehir belediye başkanlığınca 15 gün
içinde onaylanmamış atması nedeniyle tekrar görüşülmek üzere geri
gönderildiğinden sözedıleraeyeceğinden. itçe belediyesince imar planı
değişikliğinin onaylanmamasına ilişkin işlene karşı iptal davası açılması
gerekirken, imar planı değişikliğinin tekrar görüşülerek Önceki kararda ısrar
edilmesi yolundaki dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle iptaline karar verilmiş: bu karar davalı ilçe belediye başkanlığı
tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yoîundaki te«-yize
konu Ankara I.İdare Mahkemesinin 1.7.1998 yünlü. E:1997/559. K:1998/&45 sayılı
kararında. 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49. iMddesınTn 1.
fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi buIurFaadığındafl bo^ma isten*
yerinde görülmeyerek anılan FBahkeme kararının onartmasına, dosyanın adı geçen
mahkemeye gönderilmesine 3.11.1999 gününde oybirliğiyle karar venldi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1999/1215
Karar, No:2000/1847
ÖZETİ : İmar planı ile yem bir düzenleme yapılmasını gerektirecek b.1r neden
olmaksızın ikinci kez parselasyon yapılmasında imar hukukuna uyarlık
bulunmadığı gibi yapılan parselasyon işleminden1 sonra bir parselden hisse satın
alan kişiye davacının parselinden hisse verilmesi amacıyla parselasyon
yapılmasının hukuka aykırı olduğu hk.-DD.104
Temyiz İsteminde Bulunan: ... Bel_ediye Başkanlığı
Vekili _____ ı Av....
Karşı Taraf : ...
Samsun İdare Mahkemesinin 30.11.1998 gün!OJE:1998/579.
K:1998/1404 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi E.Emel Çelik'in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden
uyuşmazlığa konu parselasyon işlemiyle düzenleme ortaklık payı alınmamakla
birlikte parselasyon işleminin amacına aykırı olarak işlem tesis edildiği
anlaşıldığından dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararının sonucu
itibariyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay
Savcısı Zeynep Kavlak'm Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında
belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın
dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava. ... ili, ... Mevkii, lSJ-IIc pafta, 3731 ada. 1 sayılı parsel ile 3753
ada, 18 sayılı parsele ilişkin olarak yapılan parselasyon işleminin iptali
istemiyle açılmış; idare mahkemesince, dava konusu parselasyon işleminin eşit
oranda düzenleme ortaklık payı alınmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğu
gerekçesiyle iptaline karar verilmiş: bu karar davalı idare tarafından temyiz
edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, parselasyon işlemi sonucu oluşan 3731 ada, 1
sayılı imar parselinin 30 m2'sinin ... tarafından satın alınmasından sonra bu
kişinin 3753 ada, 18 sayılı parsel üzerinde evi olmasına rağmen önceki
parselasyon işlemiyle hisse verilmediğinden, evinin olduğu yerden hisse
verilebilmesi amacıyla sadece iki imar parseline ilişkin olarak 26.6.1998
günlü. 602 sayılı belediye encümeni kararıyla parselasyon işleminin yapıldığı ve
bu işlem sırasında yeniden düzenleme ortaklık payı alınmadığı anlaşılmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesine göre,belediyeler sadece imar hududu
içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri maliklerinin veya diğer
hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın birbirleriyle yol fazlaları ile kamu
kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları
yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil,hisseli ve
kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil
işlemlerini yaptırmaya yetkilidir. Düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların
dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, arazi ve
arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde otuzbeşini geçmemesi
şartıyla düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında
düzenleme ortaklık payı olarak düşülebilir. Aynı maddeye göre herhangi bir
parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınamaz.Ancak, bu hüküm o
parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına engel teşkil etmez.
Yukarıdaki yasa kuralından anlaşılacağı üzere parselasyon işlemi ile imar
planına uygun parsellerin oluşturulması ve yol,.yeşil alan gibi kamu alanlarının
imar parsellerinde oluşan değer artışı karşılığında düzenlemeye giren parsel
maliklerinden bedelsiz olarak alınarak kamunun eline geçmesi sağlanır.
Dolayısıyla, parselasyon işleminin amacı imar planı ile yörenin konut, sosyal
ve teknik altyapı ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra bu ihtiyaçların hayata
geçirilmesini sağlamaktır. Bu işlemler bir kez yapıldıktan ve yörenin
ihtiyaçları giderildikten sonra gelişmeler sonucunda imar planı değişikliği ile
yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmadıkça parselasyon yapılması mümkün değildir.
Bu durumda, imar planı ile yeni bir düzenleme yapılmasını gerektirecek
bir
neden olmaksızın ikinci kez parselasyon yapılmasında imar hukukuna uyarlık
bulunmadığı gibi yapılan parselasyon işleminden sonra bir parselden hisse satın
alan kişiye davacının parselinden hisse verilmesi amacıyla parselasyon yapılması
da hukuka aykırı olduğundan dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme
kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Samsun İdare Mahkemesinin 30.11-1998
günlü, E:1998/579. K:1998/1404 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle
onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 4.4.2000 gününde
oybirliğiyle karar verildi.