T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/744
Karar No:1999/618
ÖZETİ Jeolojik yönden sakıncalı, yapı yasağı olan
heyelan alan olduğu raporlarda belirtilen alanlarda (... Gölü çevresi) can ve
mal güvenliği açısından konut yapımına ve diğer fonksiyonlara izin
verilemeyeceğinden, bu alanları yapılaşmaya açan imar planı değişikliğinde
şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı
hk.-DD.101
İstemin
Özeti : Antalya 2. İdare Mahkemesinin 30.9.1997 günlü. E:1996/ 1099. K:1997/761
sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Selçuk Topal'm Düşüncesi : Temyiz
isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Turan Karakaya'mn Düşüncesi : Temyiz
dilekçesinde Öne sürülen hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare
mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle
idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik
hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava. ... ilçesi. ... Mahallesinde. ... ve ...
sayılı paftalarda imar planı değişikliği yapılmasına ilişkin 10.10.1994 günlü,
1994/42 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; idare
mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda
düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden,
dava konusu taşınmazın bulunduğu ve 1/5000 ölçekli plan sınırı içerisinde kalan
değişiklikler ile bu sımr dışındaki ilavelerin. 1/5000 ölçekli nazım imar
planında revizyon yapılmasını ve ilave imar planı ile nazım plan sınırlarının
genişletilmesini zorunlu kılacağı, dava konusu alanda bunun yapılmadığı. 1/5000
ölçekli nazım plana uymayan bir uygulama umar planı yapıldığı, ayrıca,
kaldırılan yeşil alanlar ve ağaçlandırılacak alanlar için ayrn hizmet alam
içerisinde eşdeğer bir alan ayrılması gerektiği, mevcut yeşil alanlar yok
edilerek yapı adalarının oluşturulduğu. 25 metreye çıkarılan 20 metrelik yolun
sadece dava konusu alanda değil tüm sahil boyunca 25 metreye çıkarılması
gerektiği bunun için de 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda revizyon yapılmasının
zorunlu olmasına karşın yapılmadığı, kıyı ve sahil şeridinden sonra 70-80
derece meyilli bir arazinin başladığı topoğrafik yapıda, planlama ilkesi olarak,
bu tepe ile kıyı arasına imar adaları getirilerek buralar imara açılamayacağı,
dova konusu taşınmazla ilgili meclis kararı ile her'biri bitişik 7 kat
yapılanma hakkına sahip üç ima*" adası oluşturulduğu, bu artan yoğunlukla
orantılı olarak teknik ve sosyal donatı alanlarının da artırılması mevzuat
gereği iken yapılmadığı . ayrıca, ilave imar planında, plan sınırına bitişik
olarak planlanan bu alanların teknik ve sosyal donatısı ana planla: birlikte
alınması gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın ilave imar planının
yapıldığı, kıyı mevzuatına göre konut yapılamayacak alana yeni plan karan ile
yapı adalarının getirildiği, kıyı mevzuatına aykırı olarak 20 metrelik ulaşım
yolunun belirli birkesiminin düzenlendiği. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinin.
16." mad-
desi gereği', havza için Özel hükümler getirildiği.
îsparta Mahalli Çevre Kurulunca hazırlanan özel koruma hükümlerinde ... Gölü
için. planı bulunan alanlarda kıyıdan itibaren 20 metrenin mutlak koruma kuşağı
olarak kabul edildiği, bu 20 metrenin, özel hükümlerin konduğu tarihte planı
olan yerler için getirildiği, sonradan mevzi veya ilave imar planı yapıldığında,
planı olmayan alanlar için yeni plan yapıldığında 20 metrenin geçerli
olamayacağı, dava konusu meclis kararı ile oluşturulan yeni planlama alanının
yaklaşık yansının 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda mevcut olmadığı, yeni imar
adalarının mutlak koruma kuşağı yapı yasağına uyulmadan planlandığı, mahalli
çevre kurulu ve il bayındırlık ve iskan müdürlüğü tarafından hazırlatılan
çeşitli raporlarda, dava konusu alanın jeolojik sakıncalı alan, yapı yasağı
olan alan. kaya düşme tehlikesi olan ve/veya heyelan alam olduğu belirtildiği,
can ve mal güvenliği açısından buralara konut adaları getirilemeyeceği gibi
diğer fonksiyonların da getirilemeyeceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde
şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle
iptali yolundaki temyize konu Antalya 2.İdare Mahkemesinin 30.9.1997 günlü.
E:1996/X099. K:1997/761 sayılı kararında. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının
onanmasına dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 8.2.1999 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C
D A N î 5 T A Y
Altıncı Daire
Esas No:1998/&784
Karar No:1999/5983
ÖZETİ : Bakılmakta olan davaya konu taşınmazın da
bulunduğu imar planının başka bir taşınmazla ilgili kısmının iptali yolundaki
... idare mahkemesinin 31.10.1'996 günlü. E:1995/1479, K:1996/1046 sayılı
kararından davacının kamulaştırılan taşınmazım da kapsayan kısmının etkilenip
etkilenmediği hususunun araştırılması gerektiği hk.-DD.103
Kararın Düzeltilmesini İsteyen: ... Büyükşehir
Belediye
yeki}] ___ : Av. ... - Av. ... - Av. ...
Karşı Taraf : ...
VekiM_ ___ : Av. ... . '
İstemin Özeti__ :_ Danıştay Altıncı Dairesince
verilen 20.4.1998 gunlu.
54.maddesi
uyarınca düzeltilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Sedef Polat'ın Düşüncesi : Bakılmakta
otan davaya konu taşınmazın imar planının başka bir davacıyla ilgili kısmının
iptali yolundaki Konya İdare Mahkemesinin 31.10.1996 günlü. E:1995/I479.
K:1996/1046 sayılı karardan etkilenip etkilenmediği hususunun araştırılarak
karar verilmesi gerektiğinden karar düzeltme isteminin kabul edilerek idare
mahkemesi kararının düzeltilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Karar
düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar. 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun 54.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından
istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncf Dairesince Tetkik
HakîBrinîn açıklasalar! dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622
sayılı yasayla değişik 54.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendine göre kararın
düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden dairemizin 20.4.1998 günlü.
K:1998/2129 sayılı karan kaldırılarak işin esası incelendi.
Dava. ... Mahallesi. ... pafta, ... ada. ... parsel
sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin 31.5.1996 günlü. 151 sayılı
işlesin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, taşınmazın onaylı imar
plamnda yola isabet ettiği. anılan imar planının iptali istemiyle açılan davada
Konya İdare Mahkemesinin 31.10.1996 günlü. E:1995/1479. K:1996/1046 sayılı
kararıyla imar planının davacıyla ilgili kısmının iptaline karar verildiği, bu
iptal kararı doğrultusunda imar planının yeniden yapılması gerektiğinden
taşınmazın planda yola isabet ettiği gerekçesiyle kamulaştırılmasına ilişkin
işlemde hukuka uyarlık bulunmathğı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş: bu
karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden davacıya ait 302 m2'lik
taşınmazın imar planında kısmen yolda kalması nedeniyle 84.87 m2'lik kısmının
kamulaştırılmasına karar verildiği, başka bir şahıs tarafından bakılmakta olan
davanın konusunu oluşturan
kamulaştırma işleminin dayanağı imar planı ile
İlçesi. ... pafta.
ada. ... parsel sayılı taşınmazın anılan imar
plamnda yolda kalması nedeniyle kamulaştırılmasına ilişkin 31.5.1995 günlü.
1995/151 sayılı belediye encümeni kararının ve dayanağı imar planının iptali
istemiyle açılan ve Konya İdare Mahkemesinin E:1995/1479 esasına kayıtlı dava
nedeni ile mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi inecelemesi sonucu
düzenlenen raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte
değerlendirilmesinden, 14.50 m genieşlikteki yol üzerinde mevcut PTT binası ile
... Camiinin Koruma Kurulunca 1.derece anıt eser olarak tescil edildiği ve
koruma altına alındığı, yolun buradan geçirilmesinin mümkün olmadığı
anlaşıldığı, dava konusu imar planında şehircilik ilkelerine, planlama
esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı, bu planlama uyarınca yapılan
kamulaştırma işleminde de hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu
işlemlerin davacıyı ilgilendiren kısımlarının iptaline karar verildiği, bu
kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 15.9.1997 günlü. E:1996/6324, K:1997/3556
sayılı
kararıyla onandığı anlaşılmaktadır.
Davalı idarece karar düzeltme dilekçesinde. Konya
İdare Kahkemesımn 31. 10.1996 günlü. E:1995/1479. K:1996/1046 sayılı kararıyla
imar planının davacıyı ilgilendiren kısmının iptaline karar verildiği, her iki
davadaki davacıların farklı şahıslar olduğu. E:1995/1479 esasında kayıtlı davaya
konu taşınma/ ile bakılmakta olan davaya konu taşınmazın arasında l.km mesafe
bulunduğu taşınmazların konumlarının farklı olduğu, uyuşmazlık konusu
taşınmazın yakınında Ve çevresinde korunması gerekli kültür ve tabiat
varlıkları bulunmadığı, taşınmazdan yol geçirilmesine engel bir durum
bulunmadığı, imar planının mahkeme karan sonucu kısmen iptaline karar verilmesi
nedeniyle bu karar doğrultusunda imar p!a mnııt yeniden yapılmasının söz konusu
olmadığı. sadece imar planının iptal edilen kısdnnda imar planı değişikliği
yapılmak suretiyle mahkeme kararının uygulanacağı ileri sürülmektedir.
Bu durunda bakılmakta olan davaya konu taşınmazın
da bulunduğu imar planının başka bir taşınmazla ilgili kısmının iptali
yolundaki Konya idare Hahkeme-sinin 31.10.19% günlü. E:1995/1479. K:1996/1046
sayılı kararından davacının kamulaştırılan taşınmazını da kapsayan kısamın
etkilenip etkilenmectığı hususunun araştırılarak karar verilmesi gerektiğinden,
idare mahkemesi kararında isabet görüİHOiiştir.
Açıklanan nedenlerle. Konya- İdare Mahkemesinyn
1X12.1996 guntü. İ: 1995/ 143$,. K:1996/1236 sayılı kararının bozulmasına,
dosyanın adı geçerr mahkemeye göndertİBtesine 23.11.1999 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
BU
KARARIN İLK SAYFALARI İÇİN BKZ.DANIŞTAY DERGİSİ-YIL 33-SAYI 105-2003-SAYFA 315
VD.
olarak belirlendiği, ayrıca planda ...
Mahallesinde ayrılan PTT alanının kaldırıldığı ve doğusunda yeralan "Park ve
Spor Alanı"na dahil edildiği, ... Mahallesinde ayrılan PTT alanının ise "...
Belediyesi sosya-Kültürel ve İdari Tesisler Alanı'na dönüştürüldüğü, planlama ve
yapılaşma ile ilgili diğer şartların ise planda 1 adet plan notu olarak
getirildiği. ... Doğu Batı Yakası İmar Planı değişikliği kapsamında kalan
sosyal donatı alanlarının yeniden düzenlenmesi etüdü ... Belediye Meclisinin
18.3.1997 gün ve 87 sayılı karan ile uygun görüldüğü ve onaylanmak üzere ...
Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığına gönderildiği, söz konusu önerinin
büyükşehir belediye başkanlığınca incelendiği ve 3194 sayılı İmar' Yasasının
"İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21.
maddesi hükmü doğrultusunda bir çözüm içermediği gerekçesiyle uygun
görülmediği, ancak dava konusu uyuşmazlıkta anılan yönetmeliğin 21. maddesine
konu olacak bir durumun bulunmadığı, çünkü değişiklik kararının nedeninin, adı
geçen ortak kullanım alanlarına sahip çıkacak yatırımca kurum ve kuruluşların
bulunmaması olduğu, konunun _sosya! donatılar için ayrılan alanların yerlerinin
değiştirilmesi ya da azaltılmasından çok bu alanların mülkiyetleri ile ilgili
olduğu, bu konuda davalı idarenin bir öneri getirmek suretiyle bu alanları
kullanım amacı ayrn kalmak koşuluyla, kendi adına kamu!aştırarak taşınmaz
sahiplerinin mağduriyetlerini önlemek istediği, daha sonra bu alanların planda
belirtilen amaçlar doğrultusunda, kamulaştırinayı yapan yerel yönetim birimi
tarafından doğrudan kullanılacağı talepde bulunan Özel ya da tüzel kişi ya da
kuruluşlara kiralanacağı ya da satılacağı, planlama ilkeleri ve şehircilik
esasları açısından amacın kullanımın, planda- önerilen .amaç doğrultusunda
gerçekleşmesi ol -duğu ve plan değişikliği ile bunun sağlanacağı, ancak dava
konusu kullanımlar arasında yer alan PTT alanlarının ileride özeli eştirmeye
konu olacağı savı ile farklı kullanımlara tahsis edilmesi konusunda yapılan
işlemin kamu yararına olmadığı, çünkü öncelikle posta, telgraf ve telefon
kullanımları, kentin iletişim altyapısının en temel öğesini oluşturduğu, posta
telgraf ve telefon hizmetleri için bu şekilde ayrılacak alanların tüm
kentlilerin kullanımına açık bir ortak kullanım türü olduğu, bu alanların
mülkiyetinin kamuda ya da Özel mülkiyette olması bu kullanım türünün ortaklaşa
kullanılan bir hizmet olma niteliğini değiştirmediği ülkemizde özelleştirmeye
konu olan kullanım sadece telefonla sınırlı olup posta ve telgraf hizmetlerinin
hu programın dışında tutulduğu, davalı idarenin bu denli belirsizliklerle dolu
olan bir konuda, ilgili 'kuruluşun görüşünü dahi almadan arazi kullanımlarında
değişiklik yapmasının mevzuata uygun olmadığı, davalı idarenin varsaydığı gibi
telefon işletmesinin özelleştirilmesi durumunda da planda bu kullanım için
ayrılan alanın ilgili Özel kuruluş tarafından satın alınabileceği ya da
kiralanabileceği, bu tür bir alana gereksinim olmadığının bellrlenntesü
■üzerine ise. plan değişikliği yapılarak ilgili alanda sınırlı olmak üzere yeni
kullanım'türünü belirlemenin yerel yönetimlerin yetkisi içinde olduğu, bu
bakımdan bu denli çok seçeneğin olduğu bir konuda PTT alan.lanmnr ilgili
kuruluşun, göçüşü de .alınmadan plan değişikliği ile ortadan kaldırılmasının
yerinde bir plan değişikliği karan olmadığı, sonuç olarak PTT alanlarına ilişkin
olarak yapılan değişiklik dışındaki düzenlemelerin kullanım türünün planda
belirtildiği gibi kaldığı ve kullanımın herkesin yararlanabileceği nite-■ 1
i.K_te ol duğu. şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına
aykın
unsurlar
taşımadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin PTT alanlarıyla ilgili kısmının
iptaline, diğer değişikliklere ilişkin kısmının ise reddine karar verilmiş, bu
karar taraflarca, temyiz edilmiştir.
Temyize konu idare mahkemesi kararının dava konusu
plan değişikliğinin PTT alanlarıyla ilgili bölümünün iptaline ilişkin kısmında
mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
İmar planlan, insan, toplum, çevre ilişkilerini
kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatım yakından etkileyen fiziksel çevreyi
sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımları yer seçimlerini ve gelişme
eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma ve kullanım dengesini en rasyonel
biçimde belirlemek üzere hazırlanır.
Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde imar
plam hazırlanması hususunda görevli olan belediyeler, imar planı yapılması ya
da mevcut imar planlarında yapılacak değişiklikleri, bu konuda 3194 sayılı İmar
Kanunu uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca çıkarılmış İmar Planı
Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte öngörülen usullere
göre yapmak zorundadırlar. Anılan yönetmeliğin 12. maddesinde her ölçekteki
planların bu yönetmeliğin Ek-2. maddesinde yer alan lejand ve plan çizimi
normlarına.göre hazırlanacağı belirtilmiştir. Yönetmeliğin Ek-2/a maddesinde de
1/1000 ölçekli imar planların-daki lejand hükümleri yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu belediye
meclisi kararı ile plan uygulamasında karşılaşılabilecek sorunların önceden
giderilmesi amacıyla mevcut imar planlanndaki kreş, sosyo-kültürel tesisler gibi
bir tosm alanların plan-gösterimierinin "... Belediyesi kreş alam ... Belediyesi
sosyo-kültürel tesisler alam" şeklinde değiştirilerek söz konusu sosyal donatı
alanlarının plan değişikliği yapan davalı ... Belediye Başkanlığı ile il
işkilendirildiği anlaşıl-maktadır.
Bu durumda, anılan yasal düzenlemeler uyarınca imar
planları yapılırken veya bu planlarda değişikliğe gidilirken İmar Plan Yapılması
ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte öngörülen kurallara ve bu
yönetmeliğe ekli lejand hükümlerine uyulması zorunlu olduğundan anılan
yönetmelikte yer almayan gösterimlerin belediye meclisi karan ile kabul
edilerek bu doğrultuda plan değişikliği yapılmasında mevzuata uyarlık
bulunmamaktadır.
Açı ki anan nedeni eri e Ankara 9.İdare
Mahkemesinin 31.12.1998 günlü. E:1997/927, K:1998/1536 sayılı kararının davanın
reddine ilişkin kısmının bozulmasına, iptale ilişkin kısmının ise onanmasına,
dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.6.2000 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/426
Karar No:1999/479
ÖZETİ : İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca
yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin
10/a maddesi hükmü gereği parselasyon işlemi ile oluşacak imar parsellerinin
mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin
sağlanacağı hk.-DD.101
Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Karşı Taraf __ ı ... Belediye Başkanlığı
Vekili______ ı Av. ...
Davalı İdare Yanında Davaya Katılan : ..
İstemin
Özeti : Sivas İdare Mahkemesinin 30.10.1997 günlü. E:1996/144. K:1997/438 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Davalı İdarelerin Savunmasının Özeti: Temyiz edilen
kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan
kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Müdahilin Savunmasının Özeti : Savunma
verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Gül Filiz Ercan Aslantaş'ın
Düşüncesi- : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Savcı Habibe Ünal'ın Düşüncesi : Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare
mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle
idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik
hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının hissedar olduğu ... Mahallesi. ...
parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi
uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış, idare
mahkemesince: yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen
raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, dava
konusu, alanda bahçe mesafeleri, parsellerin durumu, yapılaşma oram ve yapı
yoğunTuğu dikkate alındığında davacının 190 m2 hissesinin müstakil parsel
haline getirilerek 60 m2 oturma alanlı bir yapının yapılmasının şehircilik
ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olacağının anlaşıldığı
sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı
tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 18.maddesinin 1.fıkrasında,
imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya
diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın birbirleri ile. yol fazlaları
ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye,
bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil,
hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen
tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca yapılacak Arazı
ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10/a maddesinde,
düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya
yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı, aynı madde (b) bendinde de
plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar
parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı kuralı yer almaktadır.
Amlan yasa ve yönetmelik hükümlerinin
değerlendirilmesinden parselasyon işlemiyle amaçlananın imar planı, plan raporu
ve imar yönetmeliği hükümlerine göre imar adasının tüm biçim ve boyutu, yapı
düzeni, inşaat yaklaşma sının ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği,
yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alam katsayısı, arazinin kullanma şekli,
mülk sınırlan, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle sorunsuz,
üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmak olduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden ise dava konusu işlemle
davacının 400 m2 alanlı ve üzerinde yapı bulunmayan 2855 ada. 1 sayılı
parseldeki 190m2 hissesine karşılık anılan parselin yakınında oluşturulan ve
üzerinde bir başka şahısa ait yapı bulunan 349 m2 alanlı 2863 ada, 8 sayılı
parselden 1305/2400 (190 m2) pay verilerek yapı sahibi ile hisselendirildiği,
davacının hissesinin bulunduğu 2855 ada. 1 sayılı parselin ise davacı dışındaki
eski hissedarlara (davalı idarede dahil) müştereken tahsis edildiği
anlaşılmaktadır.
Bu durumda yukarıda anılan yasa ve yönetmelik
hükümleri gereği dava konusu parselasyon işlemiyle davacının hissesi oranında
müstakil parsel oluşturmak mümkün olmasa bile kadastral parselinin bulunduğu
yerden hisse verilmesi gerekirken zorunluluk olmadığı halde üzerinde yapı
bulunan bir parselden hisse verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Sivas İdare Mahkemesinin
30.10.1997 günlü. E:1996/ 144. K:1997/438 sayılı kararının bozulmasına dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.1.1999 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2001/4154
Karar No : 2002/5012
Özeti : Belediyelerin 3194/17. madde uyarınca
yetkisinin bulunmadığı hk.-DKD.1
Temyiz İsteminde Bulunan ; ... Belediye
Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf :...
Vekili : Av. ...
İstemin
Özeti 1 Adana 1. İdare Mahkemesinin 30.11.2000
günlü, E:2000/202, K:2000/1241 sayılı kararının
usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Elif Emel Çelik'in Düşüncesi
:Belediyeler imar parsellerindeki hisselerini diğer hissedarlara bedel takdiri
suretiyle satmaya 3194 sayılı Yasanın 17. maddesine göre yetkili olmakla
birlikte davanın istemi dışında takas yapılması mümkün olmadığından dava konusu
işlemin iptaline ilişkin mahkemece kararının sonucu itibariyle onanması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Nevzat Özgür'ün Düşüncesi : Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare
Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında
anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle
İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
Dava, ..., ... m ... pafta, ... ada, ... sayılı
parsel ite ... sayılı parseldeki belediye ve davacıya ait hisselerin 3194 sayılı
İmar Kanunun 17. maddesi uyarınca takasına ve ... sayılı parseldeki artan
miktarın davacıya satışına ilişkin 17.2.2000 güniü, 89 sayılı belediye encümeni
kararının iptali İstemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, imar durumu aynı olan
... ve ... sayılı parsellerde belediyenin ve davacının hissedar olduğu, bu
parsellerdeki davacı ve belediye ait hisselerin takas edilerek ... sayılı
parseldeki artan 172 m2 belediye hissesinin bedel belirlenerek davacıya satışına
ilişkin dava konusu İşlemin tesis edildiği, ancak Medeni Kanun hükümleri
uyarınca müşterek mülkiyetin paydaşların rızalarıyla ya da ortaklığın
giderilmesi davası ile çözümlenebileceği, müşterek mülkiyetin İmar Kanununun 17.
maddesi ile Kamulaştırma Kanununun 26.maddesi kapsamında olmadığı gerekçesiyle
dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından
temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunun 17. maddesinin 3.
fıkrasında, belediye veya valilikler ile şuyulu olan müstakil inşaat yapmaya
müsait bulunan imar parsellerinde belediye veya valilikler hisselerini parselin
diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, İlgililer satın almaktan
imtina ederse, şuyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkilidir, hükmü yer
almıştır.
Yukarıdaki hüküm uyarınca belediyeler imar
parsellerindeki hisselerini diğer hissedarlara bedel takdiri suretiyle satmaya
yetkilidir. Ancak bu hisselerin şahıs hisseleriyle takas edilebileceğine ilişkin
bir düzenleme yer almamaktadır.
Bu durumda, takasa ilişkin dava konusu işlemin
iptali gerektiğinden İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Adana 1. İdare
Mahkemesinin 30.11.2000 günlü, E:2000/202, K:200/1241 sayılı kararının yukarıda
belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, ..., dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 12.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.