T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No ; 2001/6373
Karar No : 2003/2014
Özeti : İmar planı yapımını yükümlenecek
müellif gruplarının belirlenmesinde araştırma görevlisi öğretim görevi
yapamadığından bu görevde geçen sürenin dikkate alınmaması gerektiği hk.-DKD.1
Temyiz İsteminde Bulunan :
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
Karşı
Taraf : ... - ...
Üniversitesi Mühendislik-Mimarlik
Fakültesi Mimarlık Bölümü
Öğretim Görevlisi
İstemin
Özeti :Ankara 4. İdare Mahkemesinin
5.6.2001 günlü,
E:2000/1592, K:2001/714 sayılı kararının
usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir
Savunmanın Özeti :Temyiz edilen kararda
bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan
kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Selçuk Topal'ın
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi İle mahkeme kararının onanması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Buket Orai'ın Düşüncesi :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin 1- fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine
uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal
nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin
reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren 2575 sayılı Danıştay Kanununun
Ek 1. maddesi uyarınca oluşturulan Danıştay Altıncı ve Sekizinci Daireleri
Müşterek Kurulunca Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki
belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Öğretim görevlisi olan davacının plan
yapımını yükümlenecek müellif grubunun tespitinde araştırma görevliliğinde
geçen süresinin süre hesabında dikkate alınmayarak F grubu belge verilmesine
ilişkin 26.4.2000 günlü, 42.55 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış;
idare mahkemesince, İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve
Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliğinin 6. maddesinde,
değerlendirme esasları, planlama işlerini yükümlenecek müellifler ve müellif
grupları ile planlama grupları belirlenerek, tüm gruplar için süreler farklı
olmakla birlikte A, B, C, D ve E grubu için üniversite, akademi veya
yüksekokullarda şehircilik, şehir veya bölge planlaması veya kent tasarımı
konularında öğretim görevi yapmak koşulunun öngörüldüğü; ancak, aynı koşulun
F grubu için öğretim üyeliği veya görevliliği görevi yapmış olmak olarak
ifade edildiği; 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununa göre öğretim
yardımcıları sınıfında yer alan araştırma
görevlilerinin
de öğretim elemanı olarak öğretim görevini yerine getirdiği ve bu görevin
bir parçası olduğu; bu nedenle davacının araştırma görevliliğinde geçen
süresinin plan müellifi grubu belirlenirken dikkate alınmayarak F grubu
belge verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu
işlemin iptaline karar verilmiş; karar davalı idare tarafından temyiz
edilmiştir.
2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 3.
maddesinin (I) bendinde, öğretim elemanlarının, yükseköğretim kurumlarında
görevli Öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim
yardımcıları olduğu; (p) bendinde de, öğretim yardımcılarının, yükseköğretim
kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri,
uzmanlar, çeviriciler ve eğ iti m-öğ retim planlamacılarından oluştuğu hükmü
yer almaktadır.
Aynı Yasanın 33. maddesinin (a) bendinde
ise, araştırma görevlilerinin , yükseköğretim kurumlarında yapılan
araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca
verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu; bunların
ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, bölüm başkanı,
dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü
üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl
süre ile atanacakları ve atanma süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden
sona ereceği hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır.
İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek
Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliğinin 6.maddesinde,
değerlendirme esasları, planlama İşlerini yükümlenecek müellifler ve müellif
grupları ile planlama grupları belirlenerek, tüm gruplar için süreler farklı
olmakla birlikte A, B, C, D ve E grubu için üniversite, akademi veya
yüksekokullarda şehircilik, şehir veya bölge planlaması veya kent tasarımı
konularında öğretim görevi yapmak koşulu öngörülmüş olup; aynı koşul F grubu
için öğretim üyeliği veya görevliliği görevi yapmış olmak olarak ifade
edilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik
hükümlerinden anlaşılacağı üzere, öğretim görevinin öğretim üyeleri ve
öğretim görevlilerince yerine getirildiği, yükseköğretim kurumlarında
araştırma görevlilerinin öğretim görevinin doğrudan bir parçası olmadıkları,
yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde
yardımcı oldukları ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri
yerine getirdikleri sonucuna varıldığından, imar planı yapımını yükümlenecek
müellif gruplarının belirlenmesinde araştırma görevliliğinde geçen sürenin
dikkate alınmaması gerekmektedir,
Bu durumda, idare mahkemesince aksi yönde
verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ankara 4. İdare
Mahkemesinin 5.6.2001 günlü, E:2000/1592, K:2001/714 sayılı kararının
BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.3.2003 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C
OANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/5655
Karar No:1999/6830
ÖZETÎ ; Ortak alanda kışı başına düşen
sağlık tesislerine ilişkin asgari büyüklüğün planlama alanındaki nüfus ve
sağlık tesisleri alam ihtiyacı ulaşım ve altyapı gibi unsurlar, takınmazın
bu kullanıMAuygunluğunun bölgenin bütunÜve üst ölçekli plan kararlan ele
alınarak incelemesi gerektiği hk.-DD.103
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye
Başkanlığı
Vekili_______ ^Av. ...
Karşı Taraf .............
İstemin Özeti : İzmir 2.İdare Mahkemesinin
21.5.1998 günlü. E-.1997/247, K:1998/455 sayılı kararının usul ve yasaya
aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti-. Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu'nun Düşüncesi :
Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği
düşünülmektedir.
Savcı Turan Karakaya'nın Düşüncesi -. Temyiz
dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine
uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal
nedenler karşısında amlan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin
reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TİM MİLLETİ ABIMA
Karar v&r&n Danıştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler
incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava................. Mahallesi, ...
pafta. ... parsel sayılı taşınmaza yönelik
imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin
28.2.1997 günlü. 26 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle
açılmış, idare mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu
düzenlenen rapor ile dosyadaki belgelerin birlikte değerlendirilmesinden-,
uyuşmazlık konusu plan değişikliğinin, herkesin ortak kullanacağı bir kamu
alanında kayda değer daraltma yaratılarak kişi başına düşen sağlık tesisi
alam miktarının düşürülmesi ve projesi sağlık tesisi için uygun olmayan
ruhsatsız yapıyı yasal sınırlar içerisine çekmek için alan kaydırmasına
neden olunması, ada ölçeğinde yapılması gereken bir kamu hizmet alam
uygulamasının parsel düzeyine indirilmesi, plan değişikliği ile ilgili
olarak Sağlık Ba-kanlığı'nın uygun görüşünün bulunmaması nedenleriyle
planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına kamu yararına uygun olmadığının
anlaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
. İmar planları ülke, bölge ve kent
verilerine göre konut, çalışma, ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve
kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde
en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve
koşulları sağlamak amacıyla kentin gelişmesi de göz önünde tutularak
hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda
öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir.
Bu Ölçütlere göre hazırlanıp
değiştirilebilen imar planlarının yargısal denetimi yapılırken sadece plan
kapsamına alınan belirli bir yerin bir binanın bir parkın vs plan içindeki
durumu incelenerek sonuca varılamayacağı, planın bü-tünlüğü
içinde planlanan yörenin çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı
bir biçimde ele alınarak kamı yararına uyarlık bulunup bulumadığımn
araştırılması gerekeceği açıktır.
Uyuşmazlık konusu olayda. TAK5:0.50.
KAKSrl.OO yapılanma koşullarında "Sağlık Tesisleri" olarak ayrılan taşınmaza
ilişkin plan değişikliğine karşı belediye meclisi üyeleri olan davacılar
tarafından açılan davada. ... Vakfı tarafından dava konusu plan değişikliği
ile yine sağlık tesisleri alanı olarak belirlenen taşınmaza 5 katlı yapı
yapmak için başvurulduğu, yapılacak yapının Z+l. katına aşevi, sağlık ocağı
girişi ve sağlık ocağı yapılarak belediyeye devredileceği. 2.katın lojman.
3.katın yurt. 4.katın ise mescit olacağının belirtildiği, dava dilekçesinde
taşınmaza vakıf tarafından ruhsatsız inşaata başlanıldığı, planda sağlık
tesisleri alanı olarak belirlenen bir taşınmaza başka amaçla bina inşa
edilemeyeceği, binanın inar durumuna göre her yönden 5 metre çekilerek
yapılması gerekirken yan bahçenin 1 metre bırakıldığı ve plandaki kat
adedine uyulmadığı gibi iddialarla plamn iptalinin istenildiği
anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararına dayanak alman bilirkişi
raporunda, yapılan değişiklikle sağlık tesisleri alanının 2340 mZ den 1700
n2'ye düşürüldüğü, bu azalma ile sağlık tesisleri alanının 5 metre kuzeye
kaydırılmasının tseşru bir gerekçesinin bulunmadığı, yaklaşma mesafeleri
ihlal edilerek yapılan ruhsatsız yapıyı oeşrulaş-tirma amacı güdüldüğü,
ancak alanda kişi başına düşen sâğîık tesisleri alam «tktanmn düşürüldüğü,
ada ölçeğinde yapılnası gereken kaau: hizaet aîafiı uygu-Taşrasının parsel
bazına indirildiği ve yatırımcı kuruluş görüşü alıraadığı gerekçeleriyle
planın şehircilik esasları, planlama iTkeleri ve kaau yararına aykırı
olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Sağlık tesisleri alanında bu amaç dışında
yurt vb.gibi kutlamalara yer veren yapı yapı 1 asıayaeağı açıktır. İdarece
ruhsatsız yapı için 3194 sayılı Yasa-mn 32.maddesi uyarınca işlem tesis
edilmiştir. Ancak dava koraısu imar planıyla ilgili olarak taşınmaz üzerinde
yer alan yapıya ilişkin iddialar ve bilirkişi raporunun yapıyı baz alarak
yaptığı irdelemeler imar planlarının yargısal denetiminde dikkate alınması
gereken kriterlere uymamaktadır.
Bilirkişi raporunda ortak alanda kişi başına
düşen sağlık tesisleri alam miktarının düşürüldüğü belirtilmekte ise de. bu
konudaki asgari büyüklük planlama alanındaki nüfus ve sağlık tesisleri
alanı ihtiyacı dikkate aTınara-k irdelen-mediği gibi ulaşım ve altyapı gibi
unsurlar, taşınmazın bu kullanma uygunluğu bölgenin bütünü ve üst ölçekli
plan kaçarları ele alınarak inceleme yapılmaksızın sonuca ulaşan bilirkişi
raporu plamn iptaline gerekçe oluşturabilecek yeterlilikte görülmemiştir.
Bu durumda yukarıda belirtilen hususların
incelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden eksik
inceleme sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda verilen kararda isabet
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İzmir 2.İdare
Mahkemesinin; fl.ş.1998 günlü. E:1997/ 247, K:1998/455 sayılı kararının
bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.12.1999 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2002/4645
Karar No : 2004/685
Özeti : İmar planının yargı kararıyla iptal
edilmesi bu plana
uygun olarak alınmış ruhsatları ortadan
kaldırmayacağından, yapının mühürlenerek durdurulmasına ilişkin işlemlerde
hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.-DKD.4
Temyiz İsteminde Bulunanları-... Belediye
Başkanlığı
Vekili :Av. ...
2-Davalı İdare Yanında Davaya Katılan: ...
Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili :Av. ...
Karşı Taraf : ...-Tükiye SS.Yapı
Kooperatifleri Merkez Birliği
Vekili : Av. ..., Av. ...
İstemin
Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesinin 8.7.2002 günlü, E:1999/1250,
K:2002/1117 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda
bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan
kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi E. Emel Çelik'in
Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine
uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal
nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin
reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler
incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ..., ..., ... Köyü, 109 ada, 1 parsel
sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatlı olarak yapılan inşaata ilişkin 20.9.1999
günlü yapı tespit tutanağının, yapı tatil zaptının ve mühürleme tutanağının
iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının imar planında konut
alanına ayrılan bölgede bulunan taşınmazı için aldığı 9.8.1996 günlü,
1996/1538 sayılı yapı ruhsatına uygun olarak inşaatını sürdürdüğü,
taşınmazın bulunduğu alanı da içine alan imar planlarının idari yargı
yerince iptal edildiğinden bahisle dava konusu işlemler tesis edilmiş ise
de, planların iptal edilmesinin bu planlara uygun olarak alınmış ruhsatları
kendiliğinden ortadan kaldırmayacağı, bu durumda, 3194 sayılı İmar Kanununun
32. ve 42. maddeleri dayanak alınmak suretiyle inşaatın mühürlenmesine
ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar
verilmiş; bu karar davalı idare ve davalı idare yanında katılan vekilleri
tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen
gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Ankara 3. İdare Mahkemesinin
8.7.2002 günlü, E:1999/125,0, K:2002/1117 sayılı kararında, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma
nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek
anılan mahkeme kararının onanmasına, fazla yatırılan 7.530.000.-lira harcın
temyiz isteminde bulunana iadesine,dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 11.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/3020
Karar No:1999/5481
ÖZETİ : Tamamlanmamış bir yapı için yapı
kullanma izni düzenlenmesinin mümkün olmadığı hk.-DD.103
Tanyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye
Başkanlığı Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ... Kendisine asaleten ...'a
vekaleten,
Vekili_________ : Av. ...
istemin Özeti : Ayıhn 1.İdare Mahkemesinin
6.10-1997 günlü. E:1994/1599. K: 1997/893 sayılı kararının iptale ilişkin
bölüaünün usul ve yasaya aykırı oTdu-ğu öne sürülerek bozul «sı
istenilmektedir.
Savunmamn Özeti: Te»yiz edilen kararda bozaa
nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın
onansası gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi :
Uyuşmazlık hakkında yeterli ve ayrıntılı bir incelemeye dayalı olmadığı açık
olan bilirkişi raporu uyarınca verilen kararda isabet bulunmadığından
tesyize konu mankene kararının bozulBası gerektiği düşünüİBektedir.
Savcı Habibe Ünal'm Düşüncesi : Teeyiz
dilekçesinde öne sürülen husus lar, 2577 sayılı İdari Yargılaaa Usulü
Kanununun 49.*addesirrin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden
hiçbirisine uymayıp idare uhkesesince verilen kararın dayandığı hukuki ve
yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulsasım gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz işteşinin
reddiyle idare Hahkenesi kararının onamasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ AD1KA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakisinin açıklamaları dinlendi iten ve dosyadaki belgeler
inceTen&tfcten sonra işin gereği görüşüldü;
Bava.................. Mahallesi. ... Cam
Itevkii. ... pafta............ ada. ... parsel
sayılı taşınsaza ilişkin olarak 24.3.1994
günlü. 86 sayılı tadilat ruhsatının. 25.3.1994 günlü. 46/19-19 sayılı yapı
kullansa izin belgesinin iptaline ilişkin 4.8.1994 günlü. 863 sayılı
belediye enciaeni kararıyla, iptal edilen ruhsata dayalı olarak yapılan 5.
normal katla çatı gabarisini aşan yüksekliğin yıktırrlaa-sına ilişkin
4.8.1994 gönlü. 865 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle
açılmış, idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi
incelemesi sonucu düzenlenen raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin
birlikte değerlendirilmesinden. uyuşma2lık konusu taşınmaza ilişkin
9.10.1990 tarihli inşaat ruhsatının düzenlendiği. 24.3.1994 günlü tadilat
ruhsatıyla son katla bağlantılı çatı arasında piyeslerin yapınrrna olanak
tanındığı, verilen bu ruhsatın imar planı hükümlerine aykırı olduğu.bitmemiş
yapıya yapı kullanma izni verilmesinin mevzuata aykırı olduğundan bahisle
iptal edildiği, yapıda son katla irtibatlı tadilat ruhsatıyla onaylı
projesinde bulunan piyeslerin yapıldığı ve ara teraslar oluşturulduğu,
pencerelerin açıldığı, ara merdivenin saçak kotunu aşmadığı, çatı arası
piyeslerin merdivenle irtibatlarının bulunmadığı, onaylı projedeki
kotlandırmayı a 10 cm. lik bir farkın doğfliuş olduğu, uyuşmazlık konusu
inşaatın ara teraslar ve çatı örtüsü üstündeki çıkıntı şeklinde açılan
pencereler dışında uygun yapılmış olması nedeniyle ruhsata aykırı olarak
yapılan ara teraslar ve çatı örtüsü üstünde yer alan pencerelerin
yıktırılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı, buna göre, imar planı ve
plan notlarına uygun olan tadilat ruhsatı ve yapı kullanma izninin iptaline
ilişkin 4.8.1994 günlü. 863 sayılı encümen kararıyla, aynı tarihli 865
sayılı yıkıma ilişkin encümen kararının ara teraslar ve çatt örtüsü
üstündeki pencerelere ilişkin kısmı dışındaki bölümünüilişkin
davamn reddine karar verilmiş, bu kararın iptale ilişkin bolünü davalı idare
tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesinde,
herhangi bir sahanın, her Ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin
şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için
kullanılamayacağı, anılan kanununun 20. maddesinde de yapının, imar planı,
yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği kurala
bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 30. maddesinde:
"Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün
kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımların kullanılabilmesi için. inşaat
ruhsatım veren belediye, valilik bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata
tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili
belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Hal sahibinin müracaatı
üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen
bakımından mahzur görülmediğinin tesbiti gerekir. Belediyeler, valilikler
mal sahiplerinin müracaatlarım en geç 30 gün içinde neticelendirmek
mecburiyetindedir. Aksı halde bu müddetin sonunda yapının taşanının veya
biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır."kuralı yer almaktadır.
Bu hükümlere göre imar planı bulunan
yerlerde yapılacak yapılar için imar planına göre inşaat ruhsatı alınması
gerektiği ve ayrıca ancak tamamlanmış veya kısmen kullanılması mümkün hale
gelmiş bir yapı için yapı kullanma izninin düzenleneceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu
14 parsel sayılı taşımazda 4 kat inşaat yapımına olanak tanıyan 9.10.1990
günlü, 1/81-81 sayılı inşaat ruhsatının verildiği, daha sonra 24.3.1994
günlü, 86 sayılı tadilat ruhsatının düzenlendiği ve hemen bir gün sonra
25.3.1994 günlü yapı kullanma izin belgesinin düzenlendiği, 1.8.1994 günlü
tutanakla ise uyuşmazlık konusu taşınmazdaki yapının kaba inşaatının bitmiş,
sıvaları ve çatısı yapılmış, boya ve badana işi bitmemiş, doğramaların bir
kısmı takılmış, ince inşaat işiyle elektrik tesisatının tamamlanmamış
olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından ilave kat yapımına
imkan tanıyan 24.3.1994 günlü tadilat ruhsatının imar planındaki yapılaşma
koşullarına aykırı düzenlendiği, bu ruhsatın verilmesinden bir gün sonra
25.3.1994 tarihinde henüz bitmemiş ve inşa-ası devam eden yapıya, bitmiş ve
kullanıma hazırmış gibi, ilgili birimlerin onayı olmaksızın usulsüz olarak
25.3.1994 günlü yapı kullanma izni verildiği için. tadilat ruhsatıyla, yapı
kullanma izninin iptal edildiği ve iptal edilen tadilat ruhsatına dayalı
olarak yapılan ilave katla çatı gabarisini aşan yüksekliğin yıktırılmasına
karar verildiği görülmektedir.
Buna göre, ilave kat yapımına olanak tanıyan
tadilat ruhsatının yürürlükteki imar planındaki yapılaşma koşullarına
aykırı olup olmadığının incelenmesi ayrıca tamamlanmamış bir yapı için yapı
kullanma izni düzenlenmesinin mümkün olmadığı ve dayanağı inşaat ruhsatı
iptal edilen ilave inşaatların yıktırılmasında imar mevzuatına aykırılık
bulunmadığı hususu da gözetilerek uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi
gerekirken, tek bilirkişi tarafından düzenlenmiş ve belirtilen hususlarda
yeterli ölçüde ayrıntılı bir incelemeye dayanmayan bilirkişi raporu
doğrultusunda karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Aydın 1.İdare
Mahkemesinin 6.10.1997 günlü, E:1994/
1599. K:1997/893 sayılı kararının temyiz
edilen bölümünün bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
10.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.