imar hukuku
bu kısımda Danıştayın imar hukuku ile ilgili karar örnekleri bulunmaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2003/5266
Karar No : 2004/120
Özeti : Yapının çatısında ve bahçesinde bulunan reklam panoları 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi kapsamında olmadığından, anılan maddeye dayanılarak bu panoların kaldırılması yolunda işlem tesis edilmesinde ve 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.-DKD.5
Temyiz İsteminde Bulunan :... İnş.Malzemeleri ve Ev Gereçleri Ltd.Şti.
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf :... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 31.3.2003 günlü, E:2002/549, K:2003/368 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi E.Emel Çelİk'in Düşüncesi : Davacının taşınmazı üzerinde bulunan reklam panosu 3194 sayılı yasanın 40. maddesi kapsamına girmediğinden anılan madde uyarınca kaldırılması mümkün bulunmamaktadır.
Bu nedenle dava konusu İşlemin iptali gerektiğinden davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi :Davacıya ait ..., ...'de faaliyette bulunan reklam tabelalarının 3194 sayılı Kanunun 40. ve 42.maddelerine göre kaldırılmasına ve 2.000.000.000 lira para cezası verilmesine ilişkin ... Belediye Encümeninin 7.3.2002 günlü ve 18/11 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir,
3194 sayılı Kanunun 40. maddesinde öngörülen düzenlemede, herkesin sağlık ve selametini bozan şehircilik, estetik veya trafik bakımından sakıncalı görülen enkaz ve birikintilerin gürültü ve duman oluşturan tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağaza ve benzerlerinin sakıncalarının giderilmesi amaçlanmakta olup maddede yer alan sakıncalı unsurlar içinde bulunmayan reklam panolarının kaldırılması ve 42. madde uyarınca para cezası verilmesine ilişkin işlemde ve bu İşlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temiz konusu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ... İli, ... İlçesi, ...'de bulunan ... isimli işyerinin çatısında ve bahçesinde bulunan reklam tabelalarının 3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve anılan Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 7.3.2002 günlü, 18/11 sayıl) belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava dosyasının ve mahkemenin E:2001/1374 sayılı dosyasının incelenmesinden, mevzuata aykırı olduğu saptanan reklam tabelası ve reklam kulesinin kaldırılmasına ve bu nedenle para cezası verilmesine ilişkin İşlemde hukuka aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun "Kamunun Selameti İçin Alınması Gereken Tedbirler" başlığını taşıyan 40. maddesinde; "Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlit eden tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir. Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir, masrafı %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur" aynı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasında da " Birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu Kanunun 28, 33, 34, 39 ve 40. maddeleri İle 36. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve müteahhide 500.000 TL'dan 10.000.000 liraya kadar para cezası verilir." kuralı yer almıştır.
Anılan düzenleme ile, kamunun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen ve arsalarda, evlerde ve sair yerlerde bulunan enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlit eden tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların oluşumuna meydan verilmemesi amaçlanmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu yapının çatısında ve bahçesinde bulunan reklam tabelalarının belediye başkanlığı işlemi ile 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve para cezası verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarda açıklandığı üzere 3194 sayılı Yasanın 40. maddesi ile getirilen düzenleme; enkaz veya birikintilerin, gürültü ve dumana neden olan tesislerin, hususi mecra, lağım, çukur, kuyu, mağara ve bunların benzerlerinin umumun sağlık ve selametini ihlal edenlerini veya şehircilik, estetik veya trafik bakımından sakıncalı olanlarını kapsamakta olup, uyuşmazlığa konu olaydaki yapının çatısında ve bahçesinde bulunan reklam panoları Yasada yapılan bu tanımlama ve mahzur tevlit eden unsurlar içerisinde yer almadığından anılan maddeye dayanılarak reklam panolarının kaldırılması yönünde işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, 3194 sayılı Yasanın 40. maddesindeki yükümlülüğün yerine getirilmediğinden söz edilerek anılan Yasanın 42.maddesi uyarınca para cezası verilmeyeceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali gerektiğinden İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 31.3.2003 günlü, E:2002/549, K:2003/368 sayılı kararının bozulmasına, 16.090.000.- lira karar harcı İle fazladan yatırılan 12.010.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 14.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1999/106
Karar No:2000/1020
ÖZETİ : Davacı kuruluşa ait hizmet binası ve depo bulunan taşınmazın sosyal veya teknik alt yapı alanı vasfında olmadığı ancak. 11.3.1998 tarihinde özelleştirme kapsamına alınan taşınmazla ilgili olarak
3194 sayılı Yasanın 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yeniden plan değişikliği yapı1acağından uygulama olanağı kalmayan imar planı değişikliğinin iptal edilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı hk.-DD.104
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : T.C.Zirai Donatım Kurumu Genel Müdürlüğü
Vekili ı Av. ... -Av. ...
İstemin Özeti : Kırıkkale İdare Mahkemesinin 8.10.1998 günlü. E:1997/270. K:1998/724 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan karann onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Ayhan Çarıkçı'mn Düşüncesi : Özelleştirme kapsamına alınan, davacı kuruluşa ait uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak 3194 sayılı Ka-nun'un 9.maddesinin 2.fıkrası gereğince Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca yeniden imar planı yapılacağından fiilen uygulanma olanağı bulunmayan plan değişikliği işleminin iptaline ilişkin mahkeme kararında sonucu ıtibariyla isabetsizlik bulunmadığı düşünülmektedir.
Savcı Habibe Ünal'ın Düşüncesi : Dava, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna ait taşınmazın resmi kurum alanından çıkarılarak belediye hizmet alanı olarak belirlenmesine ilişkin iıısr planı değişikliğinin iptali isteğiyle açılmış, idare mahkemesince. İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetme-lik'in 21.maddesi uyarınca sosyal ve teknik alt yapı alanları ile ilgili imar planı değişikliği yapılırken ilgili kuruluşun görüşünün alınması, bu alanların kaldırılması halinde eşdeğer yeni bir yer ayrılması gerekirken uyuşmazlık konusu plan değişikliğinde bu zorunluluklara uyulmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Vönetmelik'in 3.maddesinde sosyal ve teknik alt yapının tanımı yapılmıştır. Türkiye Zirai Donatım Kurumu alanı sosyal ve teknik alt yapı içerisinde yer almamaktadır. Bu durumda idare mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçeyle dava konusu imar planı değişikliğinin iptali yolunda verilen kararda isabet bulunmayıp, plan değişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluk açısından incelenerek sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gereklidir.
Açıklanan nedenle temyize konu karann bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MÎLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, içerisinde davacıya ait binaların bulunduğu İlçesi. ...
Mahallesi. 529 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın, resmi kurum alanından çıkarılarak, belediye hizmet alanına dönüştürülmesine ilişkin imar planı değişikliğinin onaylanmasına dair 5.2.1996 günlü, 2/16 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacı kuruluşun görüşü alınmadan ve aynı bölge içinde eşdeğer yeni bir alan ayırmadan teknik altyapı vasfındaki alanın kaldırılmasında İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21.maddesine uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3.maddesinde, sosyal altyapı: sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacı ile yapılması gereken eğitim, sağlık, dini. kültürel ve idari yapılar ile park. çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel isim olarak, teknik altyapı ise: elektrik, havagazı, içme ve kullanma suyu. kanalizasyon gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık veya kapalı otopark kullanışlarına verilen genel isim olarak tanımlanmıştır.
Aynı yönetmeliğin 21.maddesinde de. "İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya.yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde, böyle bir değişiklik yapılabilmesi için;
1-îmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı bakanlık ve kuruluşun görüşü alınacaktır.
2-İmar planındaki bir sosyal ve teknik altyapı, alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.
3-İmar planında yeni bir sosyal ve teknik altyapı alam ayrılması durumunda l.bentdeki esaslara uyulur" hükmü getirilmiştir.
Öte yandan. 3194 sayılı Yasanın 9.maddesine 24.11.1994 günlü. 4046 sayılı Yasanın 41.maddesiyle eklenen 2.fıkrasında; "belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler." İl-giTı" belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir" hükmü yer almaktadır.
Olayda, üzerinde davacı kuruluşa ait hizmet binası ve depo bulunan ... İli. ... İlçesi. Merkez ... Mahallesi 529 ada. 2 parsel sayılı taşınmazın İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3.maddesinde tanımlandığı anlamda sosyal veya teknik altyapı alam vasfında olmaması nedeniyle,dava konusu imar planı değişikliği yapılırken aynı Yönetmeliğin 21.maddesi uyarınca davacı kuruluşun görüşünün alınmasına ve imar planında bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde-eşdeğer yeni bir alanın ayrılmasına gerek bulunmamaktadır.
Ancak, 11.3.1998 tarihinde özelleştirme kapsamına alınan davacı kuruluşa ait uyuşmazlık konusu taşınmazla ilgili olarak 3194 sayılı Yasanın 9.maddesinin 2.fıkrası uyarınca Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yeniden plan değişikliği yapılacağından hukuken ve fiilen uygulama olanağı kalmayan imar planı değişikliğinin idare mahkemesince iptal edilmesinde sonucu itibariyle isabet- . sizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Kırıkkale İdare Mahkemesinin 8.10.1998 günlü. E:1997/270. K:1998/724 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.2.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C ' . .
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1999/1663
Karar No:2000/3194
ÖZETİ : 1/1000 Ölçekli plan ile 1/5000 ölçekli plan arasındaki mevcut uyuşmazlığın nazım imar planının üst ölçekli çevre düzeni planına uygun hale getirilmek suretiyle giderilmesi gerekeceğinden, dava konusu edilmeyen 1/25000 Ölçekli çevre düzeni planına uygun bulunan mevzi imar planının nazım imar planına aykırı olduğundan bahisle, iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği hk.-DD.105
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ;.. ■
İstemin Özeti : Adana 1.İdare Mahkemesinin 25.11.1998 günlü, E:1997/878, K:1998/1015 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Habibe Ünal'ın Düşüncesi : ... İlçesi, ... Beldesi, ...
mevkiinde bulunan 210 parsel sayılı taşınmazın tarım alanından çıkarılarak sana
yi alam olarak belirlenmesine' ilişkin 11.7.1997 günlü, 20 sayılı ... Belediye
Meclisi karan ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar plam değişikliği
nin iptali dileğiyle açılan davada 1/1000 ölçekli plan değişikliği 1/5000 ölçek
li nazım imar planına uygun yapılmamış olduğundan mevzuata aykırı düştüğü gerek
çesiyle iptali yolunda idare mahkemesince verilen kararın bozulması istenilmek
tedir. ...
3194 sayılı İmar Kanununun 5.maddesinde? çevre düzeni plam, ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, -turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanım kararlarını belirleyen plan olarak; uygulama imar planı ise tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastrol durumu İşlenmiş olarak nazım imar plam esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarım bunların yoğunluk ve düzenini, yollan ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarım ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış olup,, arazi kullanım kararlarının alt Ölçekli planlarla değiştirilemıyeceği kuşkusuzdur.
Olayda, sadece 1/1000 Ölçekli uyglama imar planının iptalinin istenilmiş,
1/25000 ölçekli çevre düzeni planının dava konusu edilmemiş olması karşısında uygulama imar planının çevre düzeni planına uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın 4.4.1997 gününde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 1/25000 ölçekli ... Körfezi Yakın Çevresi Çevre Düzeni Planı değişikliğiyle sanayi alam olarak belirlendiği, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle de yine aynı kullanıma ayrıldığı anlaşıldığından üst ölçekli çevre düzeni planına uygun olarak yapılan davaya konu 1/1000 Ölçekli imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Her ne kadar 1/5000 Ölçekli nazım imar planında söz konusu taşınmaz halen tarım alam olarak görülüyorsa da, 1/5000 ölçekli planların 1/25000 Ölçekli planlara aykırı kullanım öngörmesi söz konusu olamayacağından. 1/5000 ölçekli planla da gerekli değişikliğin yapılarak 1/25000 ölçekli planı uygun hale getirilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.
Açıklanan nedenlerle temyize konu idare mahkemesi kararında isabet görülmediğinden bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava Beldesi. ... mevkiinde bulunan ... parsel sayılı taşınma
zın tarım alanından çıkarılarak sanayi alanına alınması yönündeki 1/1000 ölçekli
mevzi imar plam değişikliğine ilişkin 11.7.1997 günlü. 20 sayılı belediye mec
lisi kararının iptali istemiyle açılmış: idare mahkemesince, dava dosyasında yer
alan bilgi ve belgeler ile yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu dü
zenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planı değişik
liği ile sanayi alanı olarak belirlenen taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar
planında tarım alanında kaldığı. 1/1000 ölçekli planın üst ölçekli plana aykırı
olamayacağı: öte yandan dava konusu uygulama imar plam ile sadece ... No.'lu
parsel sınırlarına göre belirleme yapıldığı ve planın onaylandığı, söz konusu
parselin çevresiyle ilişkisinin değerlendirilmediği anlaşıldığından, dava konusu
işlemin, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı bu
lunduğu gerekçesiyle, iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından
temyiz edilmiştir.
İmar planı insan, toplum, çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatım yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanır.
3194 sayılı Yasanın 6. maddesinde planlar kapsadıkları alan ve amaçlan açısından bölge planlan ve imar planlan olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planlan da uygulamaya esas olan uygulama imar planlan ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullamm-kararlanm belirleyen nazım imar planlan olarak sınıflandırılmıştır. Anılan yasanın 8.maddesinde ise planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge plam. çevre düzeni plam.
nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademe!endiriİmiş ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre uygulama imar planlarının üst ölçekli planlara aykırı olamayacağı, arazi kullanım kararlarının alt ölçekli imar uygulama planlarıyla değiştirilemiyeceği kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 210 parsel sayılı taşınmazın bölgeye ilişkin imar planlarında tarım alanında kalmakta iken, söz konusu taşınmaz ile birlikte 200. 201, 208, 211, 1940, 1941 parsel sayılı taşınmazları kapsayan alana ilişkin 1/25.000 ölçekli ... Körfezi Yakın Çevresi Çevre Düzeni planında değişiklik yapılarak söz konusu parsellerin sanayi alanına alındığı bu plan değişikliği kararı doğrultusunda davalı ... Belediye Meclisinin 11.7.1997 günlü. 20 sayılı karar"ile ... No.'Tu parselin 1/25.000 ölçekli planda öngörülen amaç doğrultusunda tarım alanından sanayi alanına alınması yönünde 1/1000 ölçekli mevzi imar planı değişikliği yapıldığı; ancak 1/5000 ölçekli nazım imar planında aynı yönde bir değişikliğe gidilmediği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, 1/1000 ölçekli planda 1/25.000 ölçekli plana uygun değişiklik yapılmış: ancak 1/25.000 ölçekli plana uyma zorunluluğu bulunan 1/5000 ölçekli planda aynı doğrultuda değişikliğe gidilmemiştir.
Bu durumda 1/1000 ölçekli plan ile 1/5000 ölçekli plan arasındaki mevcut uyumsuzluğun nazım imar planının üst ölçekli çevre düzeni planına uygun hale getirilmek suretiyle giderilmesi gerekeceğinden, dava konusu edilmeyen 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planına uygun bulunan mevzi imar planının nazım imar planına aykırı olduğundan bahisle, iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Adana 1.İdare Mahkemesinin 25.11.1998 günlü, E:1997/ 878, K:1998/1015 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/2161
Karar No:1999/1788
ÖZETİ : Nazım imar planı olmadan uygulama imar planı yapılamayacağı hk.-DD.101
Temyiz İsteminde Bulunan : ...
Vekili ı Av....
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
İstemin Özeti : Kayseri İdare Mahkemesinin 27.11.1997 günlü, E:1996/900. K:1997/930 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savurma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Gonca Temızhan'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Habıbe Ünal'ın Düşüncesi : Nevşehir. Göreme. 2-4 pafta. 802 parsel sayılı taşınmazın yeşil alan için kamulaştırılmasına ilişkin işlemin ve bu işle-
min dayanağını oluşturan 1/1000 ölçekli revizyon imar planının iptali dileğiyle açılan davanın, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda reddi yolunda idare mahkemesince verilen kararın bozulması istenilmektedir.
3194 sayılı Yasanın 6. maddesinde planlar kapsadıkları alan ve amaçlan açısından bölge planlan ve imar planlan olarak iki ana katagorfye ayrılmış. imar planlan da uygulamaya esas olan uygulama imar planlan ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazı kullanma kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır.
Anılan yasanın 8.maddesinde ise. planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olma zorunluluğu getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre nazım imar plam olmaksızın uygulama imar planı üretilmesi mümkün olmayıp, uygulama imar planlarının nazım imar planlarına uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazl.ga konu taşınmazı içeren bölgenin 1/5000 ölçekli nazım imar planının olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 1/5000 Ölçekli nazım imar planına dayanmayan dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu ve buna göre yapılan kamulaştırma işlemi mevzuata aykırı düşmektedir. İdare mahkemesince bu nedenle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmediğinden bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK. MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten s$nra îşinL gereği görüşüldü:
Dava, ... İli. ...İlçesi. ... pafta. ... parsel sayılı taşınmazın imar planında yeşil alanda kalması nedeniyle kamulaştırılmasına ilişkin 15.3.1996 günlü. 1996/29 sayılı belediye encümeni karan ile bu kararın dayanağı olan 1/ 1000 ölçekli revizyon imar planının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın müze yolu üzerinde 'bulunması, kentsel alan kullanım normları gereğince Göreme'de mevcut bulunan yeşil alanların standartlardan düşük o'iması, dolayısıyla turistik önemi haiz kasabanın zengin kültürünün yanısın imar planında yer alan park. bahçe ve yeşil alanların gerekli olduğu anlaşıldığından, dava konusu imar planında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına kamulaştırma işleminde de plana ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5.maddesinde: nazım imar planları; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasında esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan planlar uygulama imar planları ise, nazım imar planları esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren planlar olarak tanımlanmıştır.
Yasanın bu maddesi gereğince 1/1000 ölçekli planların 1/5000 Ölçekli plan kararlarına göre çizilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazları içeren alanın 1/5000 ölçekli nazım imar planının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Nazım imar planı olmadan uygulama imar planlan yapılamayacağından, idare mahkemesince dava konusu 1/1000 ölçekli revizyon imar planı ve buna dayalı olarak yapılan kamulaştırma işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Kayseri İdare Mahkemesinin 27.11.1997 günlü. E:1996/ 900, K:1997/930 sayılı kararının bozulmasına dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 26.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/2911
Karar No:1999/3199
ÖZETİ : Büyükşehir belediyesinin mücavir alanın tanımı ve bu alanlardaki yetkilerin büyükşehir belediyesine ait olduğuna ilişkin yönetmelik çıkarma yetkisinin olmadığı hk.-DD.102
Temyiz İsteminde Bulunan :(Davalı) ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Veki 1 i ı Av. ... (Aynı Yerde)
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Veki 1 i ı Av. ...
İstemin Özeti : Ankara 3.İdare Mahkemesinin 4.3.1998 günlü, E:1997/840. K:1998/172 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu Öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmakta- dır.
Tetkik Hakimi E.Emel Çelik'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ... Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği"nin bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin 18.3.1997 günlü. 113 sayılı ... 8üyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, dava konusu işlemde ... Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 18.maddesinin 14.fıkrasında değişiklik yapılarak mücavir alan tanımının yapıldığı ve bu alanlardaki imar yetkilerinin büyükşehir belediyelerine ait olduğunun belirtildiği. Anayasanın 124.maddesinde. Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarım ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceğinin kurala bağlandığı. 3030 ve 3194 sayılı Yasalarda ise yukanda anılan konuyla ilgili yönetmelik çıkarma yetkisinin büyükşehir belediyesine ait olduğu konusunda bir düzenleme bulunmadığı gibi 3194 sayılı Yasanın 5.maddesinde mücavir alanla ilgili yönetmelik çıkarma yetkisi Bayındırlık ve İskan Bakanlığına verildiğinden dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukanda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Ankara 3.İdare Mahkemesinin 4.3.1998 günlü. E:1997/840. K:1998/172 sayılı kararında, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.6.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
imar hukukcusu
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.