Bu bölümde Danıştayın imar ile ilgili kararları bulunmaktadır.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1999/3541
Karar No:2000/749
ÖZETİ : Yetkisiz Büyükşehir belediyesince yapılmış olan planların esas
alınması ve
bu
plan hükümleri uyarınca işlem tesis edilmesi mümkün bulunmadığından, anılan
planlar uyarınca uyuşmazlığa konu taşınmazda yapılmak istenilen inşaata ruhsat
verilemeyeceği gerekçesiyle yıkım kararı alınmasında hukuka uyarlık görülmediği
hk.-DD.104
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Vakfı
Vekili____ :_ Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili . : Av. ...
İstemin Özeti: İstanbul 1.İdare Mahkemesinin 26.2.1999 günlü. E:1998/610.
K:1999/239 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme
kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Taylan Aydın'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında
belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın
dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava...... Köyü. 1 pafta. 1775 parsel sayılı davacı vakfa ait taşın
mazda yapılan ruhsatsız inşaatın 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıktı
rılmasına ilişkin 16.4.1998 günlü. 529 sayılı belediye encümeni kararının iptali
istemiyle açılmış: idare mahkemesince, dosyanın incelenmesinden ruhsatsız hafri
yat kazısının saptandığı ve 13.1.1998 gününde inşaatın mühürlenerek durduruldu
ğu, davacı tarafından 15.1.1998 gününde ruhsat isteminde bulunulmuşsa da ruhsat
verilmediği. 2.2.1998 günlü. 52-4-250 sayılı yazı ile taşınmazın 1/50.000 ölçek
li ... bölge nazım planında içme suyu havzasında kaldığı, imar durumunun alt öl
çekli planlara göre sehven düzenlendiğinin bildirildiği, inşaata devam edilmesi
nedeniyle alman 23.2.1998 ve 26.3.1998 günlü yıkım kararlarından sonra da inşa
ata devam edildiğinin saptanması üzere dava konusu işlemin tesis edildiği, dava
konusu işlemin dayanağı olan 1/50.000 Ölçekli planın ve ruhsat vermeme işleminin
dava konusu edilmediği anlaşıldığından, ruhsatsız başlanan ve yürürlükteki
1/50.000 ölçekli plan uyarınca ruhsata bağlanma olanağı bulunmayan inşaatın yık
tırılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi yapı tatil tutanağı düzenlenme
sinden itibaren yasal otuz günlük süre beklenilmeden işlem tesis edilmişse de,
inşaatın ruhsata bağlanma olanağı bulunmaması nedeniyle bu hususun işlemi sakat
lamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vakıf vekı-
li
tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden................... Köyü, 1 pafta, 1755 parsel sayılı
da
vacıya ait taşınmazda 13.1.1998 günlü kontrolde ruhsatsız olarak hafriyat kazısı
yapıldığının saptanması üzerine inşaatın mühürlenerek durdurulduğu, 15.1.1998
günlü kontrolde kazıya devam edildiğinin saptandığı, davacı tarafından aynı gün.
taşınmazda bulunan ... Vakfı Lisesine ilave olarak ilköğretim okulu yapmak iste
dikleri belirtilerek inşaat ruhsatı istenildiği, ancak bu istem kabul edilmeye
rek 19.1.1998 günlü encümen karan ile 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca
inşaatın yıktırılmasına karar verildiği, inşaata devam edilmesi nedeniyle alınan
23.2.1998 ve 26.3.1998 günlü yıkım kararlarından sonra da inşaata devam edildi
ğinin 3.4.1998 günlü tutanakla saptanması üzerine dava konusu işlemin tesis
edildiği, davalı belediye tarafından davacıya yazılan 2.2.1998 günlü, 250 sayılı
yazı ile. taşınmaz için 4.12.1997 gününde düzenlenen 1192 sayılı imar durumunun
26.3.1986 tarihli 1/25.000 ölçekli plan ve 21.12.1993 tarihli 1/1000 ölçekli
imar planına göre düzenlenmiş olduğu, 15.11.1995 onay tarihli ... 1/50.000 pla
nının 4.5. hükmüne göre bu plan kararlarına aykırı uygulama yapılamayacağı ve
anılan plana göre parselin havza alanında kaldığı, bu alanlarda havza koruma
planları yapıldıktan sonra uygulama yapılabileceği bildirilerek imar durumunun
iptal edildiği ve yine davalı idare savunmasında da belirtilen nedenlerle inşaat
ruhsatı verilmesinin mümkün olmadığının vurgulandığı anlaşılmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 8.maddesinde planların tanımlarına yer verilerek
planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imal"
planı olarak kademelendirilmiş. belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan
yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının belediyelerce yapılacağı hükmü
getirilmiş, 3030 sayılı Yasanın "Büyükşehir ve 11çe belediyelerinin görevleri"
başlıklı 6. maddesinin A fıkrasında da. büyükşehir belediyelerine ait görevler
sayılmış, (b) bendinde "Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve
onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak
hazırlayacakları tatbikat imar planlarım onaylamak ve uygulanmasını denetlemek"
görevinin büyükşehir belediyelerine ait olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarı da yer al an yasa hükümleri uyarınca büyükşehi r belediyelerine 1/5000
ölçekli nazım imar planı yapmak ve ilçe belediyelerince yapılan 1/1000 ölçekli
uygulama imar planını onaylamak dışında herhangi bir planı yapmak ya da
onaylamak yetkisi verilmemiştir.
Dosya ve dairemizin E.1999/435 sayısında kayıtlı dosyada yer alan bilgi ve
belgeler ile dairemizin 15.7.1999 günlü ara kararı uyarınca davalı idare
tarafından gönderilen belgelerin incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmaza
ilişkin 26.3.1986 onay tarihli büyükşehir belediye meclisince kabul edilen
1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı bulunduğu, anılan belediye meclis kararında
taşınmazın 1/25.000 ölçekli 13.4.1984 onanlı ... havzası çevre düzeni koruma
planı içerisinde kaldığının belirtildiği, bu tarihten sonra 1986 tarihli plan
uyarınca 21.12.1993 tarihinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylandığı,
ancak bu planın hangi belediye tarafından yapıldığının ani aşılamadığı.
15.11.1995 onay tarihli 1/50.000 ölçekli plan ile 25.1.1999 onay tarihli ... ve
Yöresi ... Alt Bölgesi Çevre Düzeni Revizyon Planının ... Büyükşehir
Belediyesince yapıldığı, bölgeye ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planının
bulunmadığı anlaşılmaktadır.
1986
ve 1999 onay tarihli 1/25.000 ölçekli planlar ile 1995 onay tarihli 1/50.000
ölçekli plan yetkisiz ... Büyükşehir Belediyesince yapılmış olması nedeniyle,
bu planların esas alınması ve anılan plan hükümleri uyarınca işlem tesis
edilmesi mümkün'bulunmadığından, davalı idarece sözü edilen planlar uyarınca
taşınmazda yapılmak, istenilen inşaata ruhsat verilemeyeceği gerekçesiyle yıkım
karan alınmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durum karşısında, idare mahkemesince, ... İçme Suyu koruma havzasında kalan
uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin olarak yetkili idareler tarafından yapılmış
1mar planının bulunup bulunmadığı, 13.4.1984 onay tarihli ... havzası çevre
düzeni koruma planının halen geçerli olup olmadığı, geçerli değil ise yeni bir
koruma planının yapılıp yapılmadığı hususları da araştırılmak sureti-yle esas
alınabilecek bir plan bulunması halinde taşınmazın bu plan hükümlerine göre
.durumunun ne olduğu belirlendikten ve bölgede uygulanabilecek bir plan
bulunmaması halinde ise ilgili yönetmelik (... Yönetmeliği. Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği gibi) hükümleri uyarınca inşaatın ruhsata bağlanıp baglanamayacağı
saptandıktan sonra dava konusu işlem hakkında yeniden bir karar verilmesi
gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 1.İdare Mahkemesinin 26.2.1999 günlü. E:1998/610.
K:1999/239 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine 10.2.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY Altıncı Daire
Esas No : 2001/5448 Karar No : 2002/4886
Özeti : İdareye başvurudan itibaren 30 gün sonra yapı kullanma izni verilmiş
sayılacağından yapı kullanma İzni verilmemesi nedeniyle zararın doğduğundan söz
edilemez, bu nedenle, tazminat isteminin reddi gerektiği hk.-DKD.1
Ankara 2.İdare Mahkemesinin 6.7.2001 günlü,
E:2000/1346, K:2"001/878 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma
nedenlerinden
hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın
Onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi E.Emel Çelik'in Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi ile
mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Buket Oral'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen
hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.
fıkrasında belirtilen
nedenlerden-
hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal
nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte
görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ... İlçesi, ... ada, ... sayılı parseldeki yapı için yapı kullanma izni
verilmemesine ilişkin işlem ile bu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen
25.000.000.000.lira maddi, 15.000,000.000.lira manevi zararın tazmini istemiyle
açılmış; İdare Mahkemesince, yapının mimari projesine aykırı olarak yol kotundan
kaynaklanan problemler nedeniyle proje değişikliğinin sözkonusu olduğu, daha
sonraki aşamalarda davacının iskan ruhsatı için yerine getirmesi gerekli
mükellefiyetleri yerine getirmediği, idarece ara kararına cevaben gönderilen.
yazıdan da davacının belirlenen eksiklikleri tamamlamadığı anlaşıldığından tesis
edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda, maddi ve manevi
tazminatın koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;
bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun yapı kullanma iznini düzenleyen 30. maddesinin 2.
fıkrasında, belediyelerin, valiliklerin mal sahiplerinin müracaatlarını en geç
otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetinde olduğu, aksi halde bu müddetin
sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş
sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Yasa kuralı uyarınca davacının başvurusu üzerine yapının ruhsat ve
eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin
saptanması halinde ilgili idarece yapı kullanma izninin verileceği, başvuru
tarihinden İtibaren otuz gün içinde ilgili idarece yanıt verilmediği takdirde
yapının kullanılmasına izin verilmiş sayılacağı açık olduğundan yapı kullanma
izni verilmemesinden doğan bir zarardan söz edilemez. Bu durumda, davanın
reddine ■ ilişkin mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Ankara 2. İdare Mahkemesinin 6.7.2001 günlü,
E:2000/1346, K:2001/878 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle
ONANMASINA, ..., dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 7.11.2002 gününde
oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
İlgililerin müracaatı üzerine yapının ruhsat ve eklerine uygun olması ve
kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmemesi durumunda bir belge olarak
yapı kullanma izninin verilmesi gerekir.
Ancak olayda, davacının yapı kullanma izni verilebilmesi için gerekli olan ve
idarece belirlenen eksiklikleri gidermedigi anlaşıldığından yapı kullanma izni
verilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, yapı kullanma İzni verilmemesi İşlemi ile bu işlemden doğduğu ileri
sürülen tazminata ilişkin davanın reddine İlişkin mahkeme kararının aynen
onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2002/3582
Karar No : 2004/394
Özeti : Ruhsatlı yapıdaki ruhsata aykırılığın ne olduğu hususuna açıklık getiren
yapı tatil tutanağının düzenlemesi suretiyle bir tesbitin yapılması, bu tesbitin
tebliği suretiyle davacının yapısını mevzuata uygun hale getirmesi hususunda
uyarılması gerekirken, doğrudan yapının tamamının yıkılması sonucuna yol açacak
şekilde inşaat ruhsatının ve yapı kullanma izin belgesinin iptali yönünde işlem
tesis edilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı hakkında.-DKD.5
Temyiz İsteminde Bulunan :...
Vekili : Av...., Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili :Av...
İstemin Özeti : Adana 1. İdare Mahkemesinin 28.12.2001 günlü, £12000/1026,
K:2001/2065 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi : Dava konusu olayda davacıya
ait yapıdaki ruhsata aykırılığın 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi
uyarınca tesbitinin yapılması ve tesbite ilişkin tutanağın tebliği suretiyle
davacıya yapısını imar mevzuatına uygun hale getirme İmkanı tanınması
gerekirken, bu yol izlenilmeden doğrudan tüm yapının yıkılması sonucunu
doğuracak şekilde yapıya ait ruhsatların ve yapı kullanma izninin iptal edildiği
anlaşılmaktadır.
Bu durumda, belirtilen hususun gözönünde bulundurulması suretiyle yeniden karar
verilmek üzere İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen
hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.
fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen
kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MÎLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler İncelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ..., ... Mahallesi, 240 ada, 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan
yapıya ait inşaat ruhsatı, tadilat ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve su
aboneliğinin iptal edilmesine ilişkin 19.7.2000 günlü, 13/275 sayılı belediye
encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde
yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada yer
alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu
yapıda yan bahçe mesafesi içinde yapılan kapalı çıkmanın ruhsata
bağlanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde mevzuata
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar
davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat
alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya
ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tesbiti, fenni mesulce
tesbiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine,
belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı
mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ
edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapının ruhsata uygun
hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün
kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat
alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür,
belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina,
belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya
valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmüne yer
verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmaz nedeniyle 9.4.1997 günlü,
97/2 sayılı inşaat ruhsatının, 16.5.2000 tarihli tadilat ruhsatının ve 17.5.2000
günlü, 200/9 sayılı yapı kullanma izin belgesinin verildiği, diğer taraftan,
davalı idarece Fen İşleri Müdürlüğünün 19.7.2000 günlü, 1186 sayılı yazısı
doğrultusunda, kapalı çıkma nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32.maddesi
uyarınca inşaat ve tadilat ruhsatlarının, yapı kullanma izin belgesinin ve su
aboneliğinin iptali yolundaki dava konusu işlemin tesis edildiği
anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince karara esas alınan bilirkişi raporunda ise, davalı idarenin
belediye encümeni kararında yapıldığını belirttiği kapalı çıkmanın niteliğinin
yerinde tesbiti yapılarak bahçe mesafesine tecavüzlü olduğundan bahisle ruhsata
bağlanmasının mümkün olmadığı belirtilmiş bulunmaktadır.
İmar mevzuatı uyarınca, davalı idare tarafından ruhsatlı yapıdaki ruhsata
aykırılığın tespit edümesı, tesbite ilişkin tutanağın yapı yerine asılması, bir
nüshasının da muhtara bırakılması suretiyle ilgilisine tebliğ edilmesi
gerekmektedir. Böylece ilgiliye bu tarihten itibaren bir ay içinde sözkonusu
aykırılığı giderme veya bu aykırılık nedeniyle ruhsat başvurusunda bulunma
imkanı tanınmaktadır. Ancak yapılan ikinci tesbitte ruhsat alınmadığının veya
ruhsata aykırılığın giderilmediği belirlenmiş İse yapıya ait ruhsatın iptali
yoluna gidilebilecektir.
Dava konusu olayda ise, ruhsatlı yapıdaki ruhsata aykırılığın ne olduğu hususuna
açıklık getiren bir tesbitin yapılmadığı, bu tesbitin tebliği suretiyle
davacının uyarılmadığı ve yapısını mevzuata uygun hale getirme imkanı tanınmadan
Fen İşleri Müdürlüğü yazısı esas alınarak doğrudan yapıya ait ruhsatların ve
yapı kullanma izin belgesinin iptali yolundaki işlemin tesis edildiği
görülmektedir.
Bu durumda, belirtilen hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle uyuşmazlık
hakkında İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Adana 1. İdare Mahkemesi'nin 28.12.2001
günlü, E-.20Û0/1026, K:2001/2Û65 sayılı kararının bozulmasına, 10.120.000 TL.
karar harcı ile fazla yatırılan 7.530.000.- TL. temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 23.1.2004 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No:1998/614
Karar No:1999/1743
ÖZETİ : Kültür ve Tabiat Varlıklarım Koruma Kurulunun yapı kullanma izin
belgesi verme yetkisinin bulunmadığı İmar Kanunu uyarınca inşaat ruhsatım veren
belediye veya valilikten yapı kullanma izin belgesi alınabileceği hk.-DD.101
Temyiz İsteminde Bulunan: Kültür Bakanlığı
Karşı Taraf : ...
Vekili_______ ı Av. ...
istemin Özeti : Aydın 1.İdare Mahkemesinin 6.10.1997 günlü. E:1994/2165.
K:1997/896 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme
kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Habibe Ünal'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen
nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı
hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir
nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının
onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, .......................... Mevkiinde bulunan ... pafta. ... parsel sayılı
taşın
maz üzerine inşa edilen yapıya yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle
davacı tarafından yapılan müracaatın reddedilmesine ilişkin 12.10.1994 günlü.
4245 sayılı ... II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı
nın iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve
bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belge
lerle birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu yapının belediyece veri
len inşaat ruhsatı ve eki projeye göre yapılıp tamamlandığının ve belediyece ko
ruma kurulundan izin alınmasının istenilmediğının anlaşıldığı. 3194 sayılı İmar
Kanununun 30.maddesi uyarınca inşaat ruhsatım veren belediye veya valilikten
yapı kullanma izin belgesi alınabileceğinden dava konusu işlemde yetki
yönünden
imar
mevzuatına uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar
verilmiş: bu karardavalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin, yukarıda Özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyi ze
konu Aydın 1.İdare Mahkemesinin 6.10.1997 günlü. E:1994/2165. K:1997/896 sayılı
kararında. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin
1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerindenhiçbiri bulunmadığından no.uij ıstem-i
yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen
-mahkemeye gönderilmesine-24.3.1999 qününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
Altıncı Daire
Esas No : 2002/4423
Karar No : 2003/2093
Özeti : 1/25000 ve 1/5000 ölçekli planların iptal edilmesiyle 1/1000 ölçekli
plan kendiliğinden yürürlükten kalkmayacağından, davacının inşaat ruhsatı
verilmesi isteminin 1/1000 ölçekli plana göre değerlendirilmesi gerektiği hk.-DKD.2
Kararın Düzeltilmesini İsteyen : ... Konut Yapı Koop.
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av....
İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 18.4.2002 günlü, K:2002/2421
sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 54. maddesi
uyarınca düzeltilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi E.Emel Çelik'in Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi
isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi : Karar düzeltilmesi dilekçesinde
ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.
maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c)
bendine göre karar düzeltme istemi yerinde görüldüğünden 18.4.2002 günlü,
E:2001/1898, K:2002/2421 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi.
Dava, davacı kooperatifin ..,, ..., ... Bölge......... Köyü bölgesinde ... ada,
... sayılı, ...
ada, ... sayılı parsellerde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılacak konutların
projelerinin onaylanarak inşaat ruhsatı verilmesi isteminin reddine ilişkin
5.6.2000 günlü, C02.RUH.530.6993 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare
Mahkemesince, dava konusu parselleri de kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar
planının iptal edilmiş olması karşısında anılan plana dayanılarak yapılan 1/1000
ölçekli uygulama imar planının ve buna bağlı uygulama İşlemlerinin hukuki
geçerliliğini yitirdiği, iptal kararı doğrultusunda yapılacak olan yeni planlar
uyarınca inşaat ruhsatı istemin hakkında bir karar verilmesi gerekeceğinden,
yeni
planların onaylanması halinde işlem yapılabileceği belirtilerek İstemin reddine
yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1/1000 ölçekli imar planı ve buna bağlı uygulama işlemlerinin idarece ya da
yargı kararıyla iptal edilmeksizin üst ölçekli planlar olan 1/25000 ve 1/5000
ölçekli planların iptal edilmiş olmasıyla kendiğinden hukuki gerçekliliğini
yitirdiği dolayısıyla yürürlükten kalktığından söz edilemez.
Dosyanın İncelenmesinden, bölgeye İlişkin 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı ve
1/5000 ölçekli nazım imar planı yargı kararıyla iptal edilmiş ise de 1/1000
ölçekli uygulama imar planının yürürlükte olduğu ve idarece iptal edilmediği
gibi dava konusu da edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 1/1000 ölçekli uygulama İmar planı uyarınca davacının isteminin
değerlendirilerek inşaat ruhsatının verilip verilemeyeceği konusunda idarece bir
işlem tesis edilmesi gerekirken 1/25000 ve 1/5000 ölçekli planlar iptal
edildiğinden bahisle İnşaat ruhsatı verilmemesinde hukuka uyarlık
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine ilişkin Ankara 8. İdare Mahkemesinin
12.12.2000 günlü, E:2000/710, K:2000/1361 sayılı kararında hukuki isabet
bulunmadığından anılan kararın bozulmasına, 6.610.000.- lira karar harcı ile
fazla yatırılan 4.920.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine,
dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 26.3.2003 gününde oybirliğiyle karar
verildi.