imar

İmar Hukukçusundan Güncel Makaleler (imar)

imar hukuku (imar planları, arazi ve arsa düzenlemesi, kaçak yapı para cezası, inşaat ruhsatı vb.)dava dilekçe örnekleri

Tasnif edilmiş Danıştay Altıncı Dairesi İçtihatları

Danıştay imar ve imar hukuku içtihatları

imar hukuku ile ilgili terimler ve tanımlar


İmar Hukukçusu. Toki'den Ucuz Konut Satışı Devam Ediyor

+Hatalı ödemelerin geri alınması

+
18 uygulaması,

+
Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararı yargı kararının yerine getirilmemesi

+
Belediyelerin internet adresleri (web)

+
Görev tazminatı ile ilgili haberler

+
Konut finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılması hakkı

+
Toki'nin satılık evlerine yoğun talep var.

+
18. Madde uygulamasında hukuka aykırılık nedenleri imarhukukcusu cafer ergen

+Eski Haberler

+
2577 sayılı İYUK 7. Madde ile ilgili Danıştay İçtihatları

+657 sayılı Yasa uyarınca verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu

+Radyoloji personelinin çalışma (mesai) saatleri

+
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamında Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih ve 5189/1 sayılı kararı.

· ANAYASA MAHKEMESİNİN "YÜRÜRLÜ?Ü DURDURMA" KARARLARI

· ANAYASA MAHKEMESİNE İPTAL İSTEMİYLE YAPILAN BA?VURULAR ÜZERİNE VERİLEN KARARLAR

· İmar Hukuku Terimleri Sözlüğü

· idare hukukcusu (idare hukuku)

idari yargı
İdari yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak yürütmeyi durdurma istekli iptal ve tam yargı dava dilekçesi örneğini görmek için buraya tıklayınız.

İmar

Tüm içeriği görmek için tıklayınız

İdare Hukuku

İDARE HUKUKU

imarhukukcusu.com tüm haberler

imar, Eski Haberler
21.09.12
· İmarda kısıtlılık sorunu sona eriyor (5 Yıl ile sınırlandırıldı)
16.09.12
· imar planları ve imar uygulamaları nedeniyle ücret
08.09.12
· Tazminat davasının süreaşımı nedeniyle reddi halinde maktu avukatlık ücreti
· İlan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planının şekil eksikliği nedeniyle
· Davanın niteliği itibariyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmas
· Özel parselasyon ile belirlenmiş bulunan umumi hizmet alanları
· İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması
· 5 yıllık inşaat ruhsatı süresi içinde yapı kullanma izin belgesi alınmaması hali
12.05.12
· Deprem nedeniyle oluşan zararda belediyenin kusursuz sorumluluğu yoktur
10.05.12
· Tapulu yerdeki yapı ruhsattsız da olsa 32. madde işletilmemişse tazminat gerekir
· Yeşil alan için yapılan bağış da DOP tan düşülür.
14.04.12
· Bam Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkın
· Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
· Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
06.04.12
· Anayasa Mahkemesi’ne Göre 3194/42. Maddesinin Üçüncü Fıkrası (32 md)
· 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “…32…” ibaresi
01.04.12
· belediyelerin mimari projelerde meslek odasından ayrıca "proje onay belgesi" ist
· 125 nolu Danıştay Dergisi imar hukuku içtihatları
23.03.12
· Köy yerleşik alanı ve civarında imar yetkisi
· Yoldan İhdasen Oluşan Taşınmazlar Hakkında Yorum
· Anayasa Mahkemesi Kararı (Yoldan İhdas)
11.03.12
· Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı
05.03.12
· Çoğaltılmış Fikir Ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu
14.02.12
· Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı
21.12.11
· Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (21 Aralık 2011-28149)
· İmar Davaları Kitabı Üçüncü Baskı 2011
06.12.11
· İmar hukuku içtihatları (Danıştay Dergisi 124)
23.10.11
· 3194 sayılı Kanunun 5940 sayılı Kanunla değişik 42. maddesi uyarınca para cezası
· 1608 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası verilmesine ve 1 kez yasaklanan faa
· Bedele Dönüştürülen Paya Takdir Edilen Karşılığın Artırılması Davası
· Cedit-Erenler-Topçular-28 Haziran Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı
09.09.11
· Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması zorunlu
12.08.11
· Valilik görüşü alınmadığı gerekçesiyle yıkılamayacağı
· İmar planının yürütmesinin durdurulması üzerine yapının mühürlenmesi
· Ticaret alanında akaryakıt istasyonu yapılamaz
· müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulun
· Tadilat ruhsatının kat irtifakı sahibi kişilerin imzası, bu kişiler tarafından v
· 2981 sayılı Yasanın 10/b alanında 3194 sayılı Kanunun 18. madde uygulamasında DO
· Mutlak tarım arazileri
01.08.10
· www.idarehukuku.net Türkiye'nin İdare Hukuku - İdari Yargı Bilgilerine hoşgeldin
29.06.10
· Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
17.04.10
· Kaplıca izinlerini artık Valilikler verecek. Bakanlık yetkiyi devretti.
10.04.10
· Yeni imar para cezası hükümleri önceki (Kaçak yapı suçlarına) uygulanmaz.
08.04.10
· 3194/18 uyg. yapılmayan alanda kamulaştırma yapılabilir
03.04.10
· Nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olma
28.01.10
· İmar planı ve inşaat ruhsatı iptali üzerine tazminat dava açma süresi
· Plan değişikliği isteminin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalin
· Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi yapılmadan kamulaştırma yapılması
· Dolgu alanında plan yapılabilmesi
· Binanın hukuken en son bittiği tarih

Eski Haberler

İmar hukuku ile ilgili Kanunlar

+imar kanunu (3194)
+il özel idaresi kanunu (5302)
+belediye kanunu (5393)
+büyükşehir belediyesi kanunu(5216)
+kamulaştırma kanunu (2942)
+kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu (2863)

+yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması hakkında kanun (5366)
+yapı denetimi hakkında kanun (4708)
+gecekondu kanunu (775)
+imar ve gecekondu af kanunu (2981/3290)

İMAR HUKUKU İLE İLGİLİ YÖNETMELİKLER

+belediyeler tip imar yönt.
+imar affı yönetmeliği
+plansız alanlar yönt.
+plan yapım yönt.
+koruma amaçlı im. pln. yönt.
+kıyı kanunu uyg. yönt.
+tarım alanları yönt.
+karayolları kenarlarında..yönt.
+18. madde uygulama yönt.
+plan müellifleri yönt.
+gecekondu yönetmeliği

+imar ile ilgili tüm yönet.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SA?LIK SİGORTASI KANUNU

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Mevuzatı

idare hukuku (Danıştay) içtihatları

İdare hukuku İçtihatları

idare hukuku, iptal ve tazminat davası

İdari Yargıda (İdare Mahkemelerinde) açılacak Yürütmenin Durdurulması istekli iptal ve tazminat dava dilekçe örneği için tıklayınız.

İMAR

imar
içtihatları

Ankara Bölge İdare Mahkemesi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi
Ankara Bölge İdare Mahkemesi
Konya Bölge İdare Mahkemesi
Aydın Bölge İdare Mahkemesi
Edirne Bölge İdare Mahkemesi
Manisa Bölge İdare Mahkemesi
Ordu Bölge İdare Mahkemesi
Van Bölge İdare Mahkemesi
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi
Sakarya Bölge İdare Mahkemesi
Samsun Bölge İdare Mahkemesi
Antalya Bölge İdare Mahkemesi
Gaziantep Bölge idare Mahkemesi
Denizli Bölge İdare Mahkemesi
Adana Bölge İdare Mahkemesi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
Erzurum Bölge İdare Mahkemesi
Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi
Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi
Bursa Bölge İdare Mahkemesi
Malatya Bölge İdare Mahkemesi
Sivas Bölge İdare Mahkemesi
Kayseri Bölge İdare Mahkemesi
Trabzon Bölge İdare Mahkemesi
İdari Yargı (İDARE HUKUKU) Kitapları (Yayınları)
Bölge İdare Mahkemelerinin İnternet (Web) Adresleri - Sayfaları
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİNİN İTİRAZ MERCİLERİ
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun
Devlet Memurları Kanunu
Danıştay Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
İdari Yargılama usulü Kanunu
Hakimler ve Savcılar Kanunu
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Personel Rejimlerinin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK''nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Danıtay Dergisi 118
Danıtay Dergisi 118




 

ALTINCI DAİRE KARARLARI

 

 

BELEDİYE GELİRLERİ

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Altıncı Daire

Esas  No   : 2005/5645

Karar No   : 2007/6918

 

Özeti : Belediyeye ait otoparktan yararlandığından bahisle, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca, davacı adına otopark ücreti tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin iptali isteminin, görev alanına girmediği halde idare mahkemesince karara bağlanmasında, hukuki isabet bulunmadığı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : … Belediye Başkanlığı

            Vekili                : Av. …

            Karşı Taraf        : …

            Vekili                : Av. …

            İstemin Özeti    : Bursa 2. İdare Mahkemesinin 12.4.2005 günlü, E:2004/1394 K:2005/462 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi Yıldırım Şimşek'in Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            Dava, davacı adına 6.520.500.000 lira otopark ücreti tahakkuk ettirilmesine ilişkin 13.5.2004 günlü işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, otopark ücretinin tahakkukuna dayanak teşkil eden bilgi, belgeler ile davacının otoparktan yararlandığını gösteren tespit ve kayıtların mahkemece ara kararı ile istenilmesine karşın, davalı idarece hukuken kabul edilebilir bilgi ve belge sunulamadığından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

            2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 6/a maddesinde, genel bütçe, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları vergi mahkemelerinin çözümleyeceği hükmü yer almaktadır.

            Dosyanın incelenmesinden, belediyeye ait otoparktan yararlandığından bahisle 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 97. maddesi uyarınca davacı adına otopark ücreti tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin iptalinin istendiği anlaşılmıştır.

            Bu durumda, davacıdan dava konusu işlem ile istenilen otopark ücretinin dayanağı 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu olması nedeniyle anılan Yasadan kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünün ise yukarıda bahsedilen Yasa hükmü uyarınca vergi mahkemelerinin görev alanına girdiği açık olduğundan, davanın 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca hazırlanan Otopark Yönetmeliği'ne dayandırılarak idare mahkemesince karara bağlanmasında hukuki isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle, Bursa 2. İdare Mahkemesinin 12.4.2005 günlü, E:2004/1394 K:2005/462 sayılı kararın bozulmasina, fazla yatırılan 17,00 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 27.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

ESKİ ESERLER

(KORUNMASI GEREKLİ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI)

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Altıncı Daire

Esas  No   : 2005/7832

Karar No   : 2007/7545

 

Özeti : İdari işlemler henüz kesinleşmeden kanun değişikliği ile yeni şartlar öngörüldüğünden, kesinleşmemiş idari işlemlerde de yeni şartlar aranacağı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : …

            Vekili                 : Av. …

            Karşı Taraf        : Maliye Bakanlığı

            İstemin Özeti : Kocaeli İdare Mahkemesinin 15.6.2005 günlü, E:2003/1105, K:2005/923 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

            Danıştay Tetkik Hakimi Yıldırım Şimşek'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            Dava, …, …, … Köyü, 20 pafta, 739 parsel sayılı 1. Derece doğal sit alanı içinde kalan taşınmazın takas programına alınması ve sertifika verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden davacının … İlçesi, … Köyünde 20 pafta, 739 parsel sayılı taşınmazının 17.5.1994 tarih ve 3465 sayılı İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla 1. derece sit alanı olarak belirlendiği, davacının söz konusu taşınmazı 9.1.1997 tarihinde satın aldığı, 13.11.2001 tarihli dilekçeyle taşınmazın takas programına alınarak kendisine sertifika verilmesini talep ettiği, gerekli işlemler tamamlanmadan 4916 sayılı Yasayla 4706 sayılı Yasanın 6. maddesinin değiştirilerek onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilmiş olma şartının öngörüldüğü, davacının taşınmazının bulunduğu alanın onanlı koruma amaçlı imar planı bulunmadığından talebinin 14.10.2003 günlü, 36115 sayılı işlemle reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, idari işlemler henüz kesinleşmeden kanun değişikliği ile yeni şartlar öngörüldüğünden, kesinleşmemiş idari işlemlerde de yeni şartlar aranacağı, başka bir ifadeyle idari işlem henüz kesinleşmediğinden müktesep hak doğmayacağı tartışmasız olduğundan, onanlı imar planı mevcut olmayan davacının taşınmazının takas programına alınmamasına ve sertifika düzenlenmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

            Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Kocaeli İdare Mahkemesinin 15.6.2005 günlü, E:2003/1105, K:2005/923 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasina, fazla yatırılan 17,00 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 11.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Altıncı Daire

Esas  No   : 2005/7660

Karar No   : 2007/7758

 

Özeti : Hukuka uygun surette alınmış izin bulunmaksızın, inşa edilmiş yapının arkeolojik sit sınırlarının tespitinde dikkate alınamayacağı, yapı dışında sit sınırının tespitine dönük olarak davacılar tarafından öne sürülmemesi karşısında tesis edilen işlemde, hukuka aykırılık görülmediği hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : Kültür ve Turizm Bakanlığı

            Karşı Taraf        : …, …

            Vekili                 : Av. …

            İstemin Özeti    : Muğla İdare Mahkemesinin 31.12.2004 günlü, E:2003/566, K:2004/1811 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

            Danıştay Tetkik Hakimi İsmet Can'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Ekrem Atıcı'nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            Dava, davacıların maliki oldukları … İli, … İlçesi, … Mevkii, 2 pafta, 1000 parsel sayılı taşınmazın arkeolojik sit derecesinin yükseltilmesine ilişkin İzmir ll Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 10.07.1991 günlü, 2073 sayılı kararı ile sit sınırlarının 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda yeniden belirlendiği şekliyle uygun olduğuna dair Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 01.03.2003 günlü, 2283 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada yer alan bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parselin lll. derece arkeolojik sit alanı içinde iken, parselin batı bölümünde 1986 yılında gerekli izinler alınarak konut inşa edildiği dönemde kaya mezarlarının yaklaşık 6-7 metre doğusundan geçen bahçe duvarına ve konut yapımına koruma kurullarınca izin verildiği ve bu izinler sonucunda oturma izni alındığı, bu alandaki 1/5000 ve 1/1000 ölçekte işlenen sit paftasında bu alandaki var olan yapılanma göz önünde tutulmaksızın kaya mezarlarına belli bir koruma mesafesi gözetilerek sit sınırının çizildiği, bu sit sınırlarının daha önce gerekli prosedürden geçirilerek yapılmış olan davacılara ait evin ortasından geçtiği, mezarların gelen ziyaretçiler tarafından rahatlıkla gezilebilecek konumda olduğu, sit sınırının parsel ve yapılanmalar gözetilmeksizin belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

            Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu parselin Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 14.10.1978 günlü, A-1362 sayılı kararı ile tescilli III.derece arkeolojik sit alanında kaldığı ve parsel sınırına 6-7 metre mesafede kaya mezarlarının bulunduğu, 2863 sayılı Yasa uyarınca kurulmayan anılan Yasa yetkisi bulunmayan Bodrum Belediyesi Bodrum Sit Alanları Danışma Denetleme Kurulu Başkanlığı tarafından kendisine önerilen projeye konu parselin kentsel ve kırsal konut yerleşme alanı ve II., III. derece sit bölgesinde bulunduğu ve Müze Müdürlüğü'nden sitler hakkında bilgi getirilmesi halinde projenin uygun olduğu yolunda 18.04.1986 günlü, 27/14 sayılı kararın alındığı, bu karar sonrasında davacıların başvurusu üzerine Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nün 22.07.1986 günlü, 714 sayılı yazısında ise, taşınmazın III. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı, bu alanlarda inşaat yapma izninin Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları İzmir Bölge Kurulu'na ait olduğu, bu nedenle gerekli belgelerle Bölge Kurulu'na başvurulması gerektiğinin davacılara bildirildiği, ancak bu süreç işletilmeden Bodrum Belediyesi tarafından konut inşası amacıyla 12.08.1986 günü yapı ruhsatının Bodrum Belediyesi Bodrum Sit Alanları Danışma Denetleme Kurulu Başkanlığı'nın anılan kararı dayanak gösterilerek düzenlendiği, 24.11.1986 günü de yapı kullanma izin belgesi verildiği, ruhsat alınmadan önce 2863 sayılı Yasa uyarınca parselde yapı yapılmadan önce Koruma Kurulundan alınmış bir iznin söz konusu olmamasına karşın bilirkişi kurulu tarafından bahçe duvarı ve konut yapımına Koruma Kurulunca izin verildiği belirtilerek, bu izin nedeniyle 1/5000 ve 1/1000 ölçekte işlenen sit paftasında bu alanda var olan yapılanma göz önünde tutulmaksızın kaya mezarlarına belli bir koruma mesafesine göre sit sınırının çizildiği, bu durumun haksız ve yersiz olduğu, sit sınırının yapılaşmasını tamamlamış parselin sınırından geçirilmesi gerektiği görüşüne varıldığı anlaşılmaktadır.

            2863 sayılı Yasa ile buna dayalı olarak çıkarılan yönetmeliklerle ilke kararları uyarınca, arkeolojik sit olarak tescile konu edilen yer ve bu yere ait koruma sınırının bilimsel esaslara göre tespitine dönük olarak yetkili koruma kurullarınca yapılan tescil ve sınırların belirlenmesi sırasında, taşınmazın anılan Yasa kapsamında kaldığı ve gerekli iznin alınmasının zorunlu olduğunun bildirilmesine karşın bu izin alınmadan yapılan yapıların esas alınarak tescil işleminin gerçekleştirilmesi yolunda oluşturulan görüşün hukuken korunabilir bir yanı bulunmamaktadır.

            Uyuşmazlığa konu olayda, davacılar tarafından III. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yapılaşma gerçekleştirilmeden önce ve Koruma Kurulundan gerekli izinler alınmaksızın sadece belediyeden alınan inşaat ruhsatına dayalı olarak yapılaşmaya gidildiği, parsel sınırına 6-7 metre mesafede kaya mezarlarının bulunduğu ve bu mezarlara ait koruma sınırının ise söz konusu parselin bir kısmını da içerisine aldığı, bilirkişilerce arkeolojik sit sınırının yasa ve ilke kararlarına uygun olarak belirlenip belirlenmediğinin bilimsel esaslara göre incelenmesi gerekirken fiilen gerçekleşmiş yapılaşmadan hareketle düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında yasal isabet bulunmamaktadır.

            Bu durumda, hukuka uygun surette alınmış izin bulunmaksızın inşa edilmiş yapının arkeolojik sit sınırlarının tespitinde dikkate alınamayacağı, bu yapı dışında sit sınırının tespitine dönük olarak davacılar tarafından başkaca bir iddianın da öne sürülmemesi karşısında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık görülmediğinden davanın reddi gerekirken iptali yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle Muğla İdare Mahkemesinin 31.12.2004 günlü, E:2003/566, K:2004/1811 sayılı kararının bozulmasina, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

İMAR İŞLERİ

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Altıncı Daire

Esas  No   : 2006/5630

Karar No   : 2008/423

 

Özeti : 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 11. maddesinin, 4342 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önceki şekline göre, nazım imar planı ile getirilen kullanım kararı ile mera vasfını kendiliğinden yitirdiği hakkında.

 

            Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davalı) : … Belediye Başkanlığı

            Vekili              : Av. …

            Karşı Taraf (Davacı) : 1- Erzurum Defterdarlığı

                                      2- Davacı İdare Yanında Davaya Katılan : Erzurum Valiliği

            İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 14.03.2006 günlü, K:2006/1096 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.

            Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi İsmet Can'ın Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile 4342 sayılı Yasa uyarınca mera vasfı değiştirilmeyen taşınmazın planlamaya ve dolayısıyla bu plana dayalı olarak parselasyon işlemine konu edilmesi hukuken mümkün olmadığından mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1.fıkrasının (c) bendine göre, bozma kararında, araştırılması istenilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının karar düzeltme dilekçesi ekinde dosyaya sunulması nedeniyle karar düzeltilmesi istemi oybirliğiyle yerinde görüldüğünden Danıştay Altıncı Dairesi'nin 14.03.2006 günlü, E:2004/1392, K:2006/1096 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi.

            Dava, … İli, …, … Köyünde bulunan hazineye ait Mera Özel siciline kayıtlı 517 parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca tesis edilen ve 29.03.2002 günlü, 42 sayılı belediye encümeni kararıyla kabul edilen parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 11. maddesinin 28.02.1998 günü yürürlüğe giren 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 35.maddesi ile değiştirildiği, parselasyona konu alana ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planının 4342 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce 15.06.1993 günlü, 8 sayılı belediye meclis kararı ile kabul edilerek yürürlüğe girdiği, 3194 sayılı Yasanın 11.maddesinin 4342 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önceki şekline göre, nazım imar planı ile getirilen kullanım kararı ile meranın vasfını kendiliğinden yitirdiği, parselasyon işlemi sırasında, düzenleme sınırı belirleme kriterlerine uyularak tüm parsellerden eşit oranda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı, tesis edilen işlemde dağıtım esasları, tahsis ilkeleri ve kamu yararına aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

            Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Erzurum İdare Mahkemesinin 30.10.2003 günlü, E:2002/1485, K:2003/1381 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının ONANMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.01.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

 

KARŞI OY

            Dava, … İli, …, … Köyünde bulunan hazineye ait mera vasıflı taşınmazı da kapsayan alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesine göre yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

            Uyuşmazlık, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun yayımından önce nazım imar planı bulunan, ancak uygulama imar planı Kanun'un yayımından sonra kabul edilen mera vasıflı taşınmazın bu vasfının nazım imar planı kararına göre değişip değişmeyeceğinden kaynaklanmaktadır.

            3194 sayılı İmar Kanununun 11. maddesinin 4. fıkrasında, hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastral yollar, meydanlar ile meraların, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek onaylanmış imar planı kararları ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olduğu, hükmüne yer verilmiştir.

            28.02.1998 günlü, 23272 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 35. maddesi ile, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 11. maddesinin 4.fıkrasında yer alan "Mera" kelimesi anılan madde hükmünden çıkarılmış ve 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4.maddesinde, meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, özel mülkiyete geçirilemeyeceği, amacı dışında kullanılamayacağı, zamanaşımı uygulanamayacağı, sınırlarının daraltılamayacağı, hükme bağlanmıştır.

 

            Diğer taraftan, 3194 sayılı Yasanın 5. maddesinde, uygulama imar planları, uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak plan olarak tanımlanmış olup, uygulama imar planı yapılmadan uygulamaya geçilemeyeceği açıktır.

            Bu durumda, uygulama imar planının onaylanması aşamasında yürürlükte olan 4342 sayılı Yasa uyarınca mera vasfını taşıyan taşınmazın planlamaya ve dolayısıyla bu plana dayalı olarak parselasyon işlemine konu edilmesi mümkün değildir.

            Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kararda isabet görülmediğinden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Altıncı Daire

Esas  No   : 2005/6129

Karar No   : 2007/6788

 

Özeti : Islah imar planlarının, 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayalı olarak yapılması gerekmediği gibi; nazım imar planının uygulama kabiliyeti bulunan alanlarda, ıslah imar planı yapılmasının da mümkün olmadığı hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : …

            Vekili                : Av. …

            Karşı Taraf        : Mamak Belediye Başkanlığı

            Vekilleri             : Av. …, Av. …

            İstemin Özeti : Ankara 8. İdare Mahkemesinin 31.3.2005 günlü, E:2003/1762, K:2005/415 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

            Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı Metin Çetinkaya'nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            Dava, …, … İlçesi, 3417 ada, 12,59 ve 95 parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan ve 20.6.1991 günlü, 989/1436 sayılı belediye encümeni kararı ile onaylanan parselasyon planı ile bu işlemin dayanağı olan ve 22.8.1990 günlü, 287 sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli ıslah imar planının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1/1000 ölçekli ıslah imar planının dayanağı 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olduğu, imar uygulamasına gelince, yasal sınırlar içinde ve eşit oranda düzenleme ortaklık payı alındığı, davacıya yapılan tahsisin de dağıtım ilkelerine uygun olduğu anlaşıldığından bahisle, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

            2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir  Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un 13. maddesinin (c) bendinde" Islah imar planları belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılanma şartları da belirlenerek yapılır veya belediye veya valiliklerce Yeminli Özel Teknik Bürolara yaptırılır. Engeç (1) ayiçinde belediye meclislerince kabul edilenler belediye meclislerince, büyük şehir yönetiminde  ilçe belediye meclislerince kabul edilenler ilçe belediye meclislerince il idare kurullarınca kabul edilenler valilikçe tasdik edilerek yürürlüğe girer. Bu plan tescili de (1) ay içinde ivedilikle ve öncelikle yapılır.

            İmar planı olan yerlerde mevcut imar planları  gerektiği  takdirde  ıslah imar planları şeklinde yeniden düzenlenir". hükmü kurala bağlanmış, 3290 sayılı Kanun ile Bazı Maddeleri Değiştirilen ve Bazı Maddeler Eklenen 2981 sayılı Kanunun Uygulanmasına  Dair Yönetmeliğin Tanımlar ve Kısaltmalar başlığını taşıyan 4. maddesinin 24.bendinde ıslah imar planları" ıslah imar planı düzensiz ve sağlıksız biçimde oluşmuş yapı topluluklarının veya yerleşme alanlarının, sınırları belli edilmek suretiyle, mevcut durumu da  dikkate  alınarak dengeli, düzenli ve sağlıklı hale  getirilmesi amacıyla, halihazır haritalar üzerine yapılan ve yapılanma şartlarını da belirleyen imar planıdır" şeklinde tanımlanmış, yine aynı Yönetmeliğin 20.maddesinde"ıslah imar planları yapılacak yerler" Islah imar planı;

            a) Bir yerleşme alanı yada yapı topluluğu niteliği  kazanmış gecekondu alanlarında,

            b) Üzerinde bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliği kazanmış imar mevzuatına aykırı yapılar bulunan hisseli arsa veya arazilerde,

            c) Üzerinde imar planı ve mevzuat hükümlerine aykırı yapılanmalar bulunan ve bu nedenle, uygulama kabiliyeti kalmamış olan imar planı olan alanlarda,

            d) Islah imar planı olabilecek nitelikleri taşımadığı belediye yada valilikçe belirlenen,özel parselasyon planı bulunan alanlarda yapılır." ifadesi ile belirlenmiş, anılan yönetmeliğin  24. maddesinde de 2981 sayılı Yasanın 13.maddesine paralel hükmü getirilerek ıslah imar planlarının yürürlük biçimi kurala bağlanmış bulunmaktadır.

            Islah imar planlarının amacı sağlıksız ve düzensiz yapılaşmayı mevcut durum dikkate alınarak ıslah etmek olduğundan başka bir amaçla ıslah imar planı yapılması ve kapsama alınması gereken yapılanmaların bulunduğu bölgelerle bütünleştirilmesi amacına dönük ıslah imar planı sınırlarının genişletilmesi ya da onanlı ıslah imar planında yapılan maddi bir hatanın ortaya çıkması durumunda bu hatanın giderilmesine yönelik değişiklik yapılması dışında mevcut ıslah  imar planlarının ıslah imar planı tadilatı adı altında değişikliğe konu edilmesi mümkün olmayıp, bu planları  geliştiren planların yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanunu ve 3030 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir.

            Diğer taraftan yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde ve amaçlara ulaşmak için yapılması gereken ıslah imar planlarının, 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayalı olarak yapılması gerekmediği gibi nazım imar planının uygulama kabiliyeti bulunan alanlarda ıslah imar planı yapılması da mümkün değildir.

            Bu itibarla, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle söz konusu alanda ıslah imar planı yapılmasını gerektiren şartların bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekmektedir. Bu şartlar mevcut ise 2981 sayılı Kanun uyarınca yapılmış olan dava konusu 1/1000 ölçekli ıslah imar planının ve parselasyon planının, 3194 sayılı Kanun uyarınca yapılan 1/5000  ölçekli nazım imar planından bağımsız olarak, 2981 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikte belirtilen ilkelere uygun yapılıp yapılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.

            Bu durumda, İdare Mahkemesince, yukarıda belirtilen hususlar yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

            Açıklanan nedenlerle, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 31.3.2005 günlü, E:2003/1762, K:2005/415 sayılı kararının bozulmasina, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 23.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

          T.C.

D A N I Ş T A Y

Altıncı Daire

Esas  No   : 2005/4397

Karar No   : 2007/5914

 

Özeti : Bulunduğu alanda imar planı çalışmaları sürüyor olsa bile, ruhsatsız olarak inşa edilen yapının, imar mevzuatına uygun hale getirilmesi yolunda işlem tesis edilebileceği hakkında.

 

            Temyiz İsteminde Bulunan : … Belediye Başkanlığı

            Vekili                : Av. …

            Karşı Taraf        : ..

            Vekili                : Av. …

            İstemin Özeti    : Muğla İdare Mahkemesinin 8.9.2004 günlü, E:2002/350, K:2004/704 sayılı kararının usul ve


imar hukukçusu








Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2009-07-14 (1342 okuma)

[ Geri Dön ]