|
|
|
|
Davacı tarafından, bakanlığa başvuruda bulunularak plan değişikliği istenilmiş ise de istemin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalinin istenmiş olması karşısında, genel düzenleyici işlem niteliğinde bulunan dava konusu plana doğrudan açıldı Danıştay Altıncı Dairesinin 11.5.2005 gün ve E:2005/182, K:2005/1740 sayılı kararı.
Davacı tarafından, bakanlığa başvuruda bulunularak plan değişikliği istenilmiş
ise de istemin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalinin istenmiş
olması karşısında, genel düzenleyici işlem niteliğinde bulunan dava konusu plana
doğrudan açıldığının kabulü gereken davada süreaşımı bulunduğu hk.
Danıştay Altıncı Dairesinin
11.5.2005 gün ve E:2005/182, K:2005/1740 sayılı kararı.
Davacı
tarafından, bakanlığa başvuruda bulunularak plan değişikliği istenilmiş ise de
istemin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan planın iptalinin istenmiş olması
karşısında, genel düzenleyici işlem niteliğinde bulunan dava konusu plana
doğrudan açıldığının kabulü gereken davada süreaşımı bulunduğu hk. Danıştay
Altıncı Dairesinin 11.5.2005 gün ve E:2005/182, K:2005/1740 sayılı kararı.
Davacı :TMMOB Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği
Vekili : Av?. -Av. ?
Davalılar : Çevre ve Orman Bakanlığı-ANKARA
İstemin Özeti :Muğla, Milas'da 19.6.1998 günü onaylanan 1/25.000 ölçekli çevre
düzeni planının iptali istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Danıştay Tetkik Hakimi Şule
Tataroğlu'nun raporu ile dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 3622 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra
işin gereği düşünüldü:
Dava, Muğla, Milas'da 19.6.1998 günü onaylanan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni
planının iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun, "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması"
başlıklı 8. maddesinin (b) bendinde, "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve
Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni
plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin
nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır,
belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden
itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile
ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye
Başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye
meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.Onaylanmış planlarda
yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir" hükmü yer almış, 9.
maddesinde;"Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ile ilgili imar
planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu
konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken
planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren
metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya
karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı
bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını,
ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde
işbirliği sağlayarak yapmaya,yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onaylamaya
yetkilidir. Kesinleşen planlar ilgili belediyelere ve valiliklere tebliğ
edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Hangi ölçekte olursa olsun, imar planları genel düzenleyici işlemler
olduklarından ilgilileri hakkında sonuç doğurabilmeleri için ilan edilmek
suretiyle kesinleştirilmeleri zorunludur. Belediye meclisince kabul edilmekle
veya bakanlıkça onanmakla yürürlüğe giren 3194 sayılı Yasada belirtilen imar
planlarının kesinleşmeleri için aynı madde hükmü uyarınca bir ay süreyle askıya
çıkarılmak suretiyle ilan edilmeleri gerekmektedir.
Nitekim, İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin
4. maddesinde İmar Kanunu doğrultusunda yapılan değişiklik ile; Bakanlıkça
onaylanarak yürürlüğe giren çevre düzeni planlarının plan kapsamında bulunan
ilgili idarelere ve ilgili kurum ve kuruluşlara gönderileceği, planların ilgili
idarelerce bir ay süre ile ilan edileceği, askı süresi içinde plan kararlarına
gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının itiraz
edebileceği,itirazların, itiraza konu alanla ilgili belediye veya valiliğe
yapılacağı,idarenin görüşü ile valilikçe Bakanlığa gönderilen itirazların
Bakanlıkça, Yönetmelik hükümleri kapsamında değerlendirileceği ve
sonuçlandırılacağı, çevre düzeni planlarında yapılacak revizyon, ilave ve
değişikliklerin de aynı usüllere tabi olduğu kuralı getirilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7.
maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen
hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken
düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren
başlayacağı, aynı Yasanın "Üst Makamlara Başvurma" başlıklı 11. maddesinde,
ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri
alınması,
değiştirilmesi
veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış
olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun
işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde
bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hususu kurala bağlanmış,
yine aynı Yasa'nın 10. maddesinde, "İlgililer, haklarında idari davaya konu
olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurubilirler.
Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer
altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre
Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre
içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, istemin reddi
sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava
açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı
geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük
sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın
tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." hükmü getirilmiştir.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, 2577
sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuru için, 3194 sayılı Yasanın 8/b
maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum
karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı
Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava
açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde
cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden
60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde
cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden
itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna
varılmaktadır. İmar Planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise
davanın, 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini
izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması, planın 10.madde kapsamında
başvuru yapılarak değiştirilmesinin istenilmesi halinde verilecek cevabın da
dava konusu edilmesi gerekmektedir.İmar planlarının ruhsat, imar durumu,
kamulaştırma vs gibi uygulama işlemlerinden birinin tesis edilmesi halinde bu
işlemle birlikte planın da iptali istemiyle dava açılması mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 1/25.000 ölçekli planın Boğaziçi köyünde
bulunan Tuzla Sulak alanı ve çevresinde turizm nitelikli yapılaşmaları öngören
Vitrapark projesine verilen ÇED olumlu kararı ve dayanağı 19.6.1998 onaylı
1/25000 ölçekli planın iptali istemiyle 24.9.2004 gününde açılan davada, dava
dilekçesinin Danıştay Altıncı Dairesinin 26.11.2004 günlü E:2004/5871,
K:2004/5998 sayılı kararıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15.
maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca ÇED olumlu kararına ilişkin
uyuşmazlığın Danıştay'ın görev alanına girmediği gerekçesiyle 1/25000 ölçekli
plan değişikliğinin iptali istemiyle Danıştay'da, diğer işleme karşı İdare
Mahkemesinde ayrı dava açılmak üzere reddedilmesi üzerine yenilenen bu davada
1/25.000 ölçekli planın iptalinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan Vitrapark projesine verilen ÇED olumlu kararı Çevre mevzuatı
gereği başlatılan bir sürecin sonucu olup sözkonusu karar plan uygulama
araçlarından biri değildir.
Davacı tarafından 11.6.2004 gününde 2577 sayılı Yasanın 10.maddesi kapsamında
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığına başvuruda
bulunularak plan değişikliği istenilmiş ise de bu istemlerin reddi yolundaki
işlemin değil doğrudan 19.6.1998 onaylı planın iptalinin istenmiş olması
karşısında yukarıda içeriği yazılı yasal düzenlemeler uyarınca genel düzenleyici
işlem niteliğinde bulunan dava konusu 1/25.000 ölçekli imar planına karşı
doğrudan açıldığının kabulü gereken bu davanın anılan planın son ilan tarihini
izleyen günden itibaren sözü edilen maddelerde öngörülen süreler içerisinde
açılması gerekmektedir.
Bu durumda belirtilen süreler geçirildikten sonra, açılan davada süreaşımı
bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 1/25.000 ölçekli plana karşı açılan davanın
süreaşımı nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde
bırakılmasına, 11.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
| |