|
|
|
|
Taşınmazın maliki olmayan ve dava açma ehliyetini belde sakini sıfatına değil, taşınmazın zilyedi olduklarından bahisle ileride doğması ihtimali bulunan bir hak iddiasına dayandıran davacıların, beldenin arıtma tesisi yer seçimi işlemine karşı dava açma e Danıştay Altıncı Dairesinin 20.04.2005 gün ve E:2004/309, K:2005/2411 sayılı kararı.
Taşınmazın maliki olmayan ve dava açma ehliyetini belde sakini sıfatına değil,
taşınmazın zilyedi olduklarından bahisle ileride doğması ihtimali bulunan bir
hak iddiasına dayandıran davacıların, beldenin arıtma tesisi yer seçimi işlemine
karşı dava açma ehliyetinin bulunmadığı hk.
Danıştay Altıncı Dairesinin
20.04.2005 gün ve E:2004/309, K:2005/2411 sayılı kararı.
Taşınmazın
maliki olmayan ve dava açma ehliyetini belde sakini sıfatına değil, taşınmazın
zilyedi olduklarından bahisle ileride doğması ihtimali bulunan bir hak iddiasına
dayandıran davacıların, beldenin arıtma tesisi yer seçimi işlemine karşı dava
açma ehliyetinin bulunmadığı hk. Danıştay Altıncı Dairesinin 20.04.2005 gün ve
E:2004/309, K:2005/2411 sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunanlar: 1- Gümüldür Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ?
2-Davalı İdare Yanında Davaya Katılan: İller Bankası Genel Müdürlüğü
ANKARA
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : ? - ?
Vekilleri : Av. ?
İstemin Özeti: İzmir 1. İdare Mahkemesinin 15.4.2004 günlü, E:2003/314,
K:2004/475 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Davalı idarenin temyiz dilekçesine cevap verilmemiş, müdahilin
temyiz isteminin ise reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu'nun Düşüncesi: Dava, İzmir, Gümüldür, ?
pafta, ? parsel sayılı, mülkiyeti hazineye ait taşınmazın arıtma tesisi alanı
olarak ayrılmasına ilişkin 24.10.2001 günlü, 4 sayılı belediye meclisi kararının
ve bu işlemin
değiştirilmesi
istemiyle yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin 7.2.2003 günlü, 117 sayılı
Belediye Başkanlığı belediye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış;
İdare Mahkemesince, taşınmazın bulunduğu yerde yaptırılan keşif ve bilirkişi
incelemesi üzerine düzenlenen raporun değerlendirilmesi sonucunda, yer seçiminin
uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu
karar davalı idare ve müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
Atıksu arıtma tesisi yer seçimine ilişkin olan ve imar planın da
değiştirilmesi
sonucunu doğuran dava konusu belediye meclisi kararının
değiştirilmesi
istemiyle yapılan başvuru üzerine, usulde paralellik ilkesi gereğince belediye
meclisince işlem tesis edilmesi gerekirken belediye başkanlığınca reddedilmesi
yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davanın, arıtma tesisi yer seçimine ilişkin belediye meclisi
kararına karşı açılan bölümünde süre aşımı bulunup bulunmadığı konusunun
incelenmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, yukarıda anılan hususların gözönünde bulundurulması suretiyle
davanın karara bağlanması gerektiği sonucuna varıldığından, idare mahkemesi
kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sefer Yıldırım'ın Düşüncesi: İzmir-Gümüldür ? pafta, ? parselde
kayıtlı taşınmazın arıtma tesisi alanı olarak ayrılmasına ilişkin 24.10.2001 gün
ve 4 sayılı belediye meclis kararı ile bu işleme yapılan itirazın reddine
ilişkin 7.2.2003 gün ve 2003/117 sayılı işleme karşı açılan davayı kabul eden
İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Belediye Meclisinin 5.6.2003 tarihli ve 2003/1 sayılı
kararı ile onaylanan imar planı değişikliği işlemi dava konusu edilmediği halde
1.4.2003 tarihinde açılan davada bu planın yargısal denetimi yapılarak karar
verildiği anlaşıldığından yanlış ve eksik nitelendirme sonucu verilen kararda
hukuka uyarlık bulunmadığından bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten, İller Bankası Genel
Müdürlüğü'nün davalı idare yanında davaya katılma istemi, uyuşmazlık konusu
taşınmaz üzerine inşa edilmesi istenilen arıtma tesisinin yapılması işini
üstlenmiş olması ve bu davanın sonucu ile yakından ilgili olması nedeniyle kabul
edildikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İzmir, Gümüldür, ? pafta, ? parsel sayılı, mülkiyeti hazineye ait
taşınmazın arıtma tesisi alanı olarak ayrılmasına ilişkin 24.10.2001 günlü, 4
sayılı belediye meclisi kararının ve bu işlemin
değiştirilmesi
istemiyle yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin 7.2.2003 günlü, 117 sayılı
Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince,
taşınmazın bulunduğu yerde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine
düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte
değerlendirilmesi sonucunda, uyuşmazlık konusu taşınmazın arıtma tesisi inşa
edilmesi için uygun özellikleri taşımadığı, yer seçiminde şehircilik ve planlama
ilkeleri ile kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu
işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare ve davalı idare
yanında davaya katılan tarafından temyiz edilmiştir
Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti Maliye Hazinesine ait ? pafta, ? parsel
sayılı taşınmazın ilgili kuruluşların da uygun görüşü de alınarak, Gümüldür
Belediyesinin ihtiyacı olan kanalizasyon şebekesi arıtma tesisinin kurulacağı
yer olarak belirlendiği ve bu amaçla taşınmazın arıtma tesisi yeri olarak
ayrıldığı, davacıların ise yer seçimi işleminin
değiştirilmesi
istemiyle idareye yaptıkları başvurunun reddedilmesi üzerine, mülkiyeti hazineye
ait olan bu taşınmazın zilyedi olduklarından bahisle bu davayı açtıkları ve dava
açma ehliyetini belde sakini sıfatına değil, bu taşınmazın zilyedi olmaları
nedeniyle ileride doğması ihtimali bulunan bir hak iddiasına dayandırdıkları,
davalı idarenin temyiz dilekçesinde ise, davacıların hazine arazisini
kötüniyetle işgal eden kişiler oldukları iddia edilerek dava açma ehliyetlerinin
bulunmadığının savunulduğu anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 8.6.2000 günlü, 4577 sayılı Kanunla
değişik 2.maddesinde belirtildiği üzere, idari işlemler hakkında yetki, şekil,
sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı
iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal
davası olarak tanımlanmış olup, bu davalar idarenin hukuka uygun davranmasını
sağlayan en önemli araçlardandır.
Ancak, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal
davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin
işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile
dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması
koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan
kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri
de yargı mercilerine bırakılmıştır.
Bu durum karşısında, taşınmazın maliki olmayan davacıların beldenin arıtma
tesisinin yer seçimi işlemine karşı dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı
anlaşıldığından, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen idare
mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İzmir 1. İdare Mahkemesinin 15.4.2004 günlü, E:2003/314,
K:2004/475 sayılı kararının bozulmasina, 20,60-YTL (20.600.000 lira) karar harcı
ile fazladan yatırılan 15,30-YTL (15.300.000 lira) harcın temyiz isteminde
bulunan davalı idareye iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
20.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(DAN-DER; SAYI: 110)
| |