|
Üst ölçekli planların mahkemelerce yürürlüğünün durdurulması veya iptalinin, alt ölçekli planların yürürlüğünü ayrıca bir yargı kararına gerek olmaksızın durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği veya bu alt ölçekli planlarda reviz Üst ölçekli planların mahkemelerce yürürlüğünün durdurulması veya iptalinin, alt ölçekli planların yürürlüğünü ayrıca bir yargı kararına gerek olmaksızın durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği veya bu alt ölçekli planlarda reviz
KARAR METNİ
Üst ölçekli
planların mahkemelerce yürürlüğünün durdurulması veya iptalinin, alt ölçekli
planların yürürlüğünü ayrıca bir yargı kararına gerek olmaksızın durdurup
durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği veya bu alt ölçekli
planlarda revizyon yapılıp yapılamayacağı; 1/25000 ölçekli planların bulunmadığı
veya yargı mercilerince iptal edildiği durumlarda alt ölçekli planların yapılıp
yapılamayacağı; mahkemelerce imar planları hakkında parsel bazında verilen
yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının tüm imar planının yürürlüğü
durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği, bu mahkeme
kararı karşısında idarenin, planının diğer bölümlerinde revizyon yapıp
yapamayacağı hususlarında düşülen duraksamanın giderilmesi hk.
Danıştay
Birinci Dairesinin 5.7.2007 gün ve E:20006/765, K:2007/79 sayılı kararı.
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
BİRİNCİ
DAİRE
2007
79
2006
765
05/07/2007
KARAR METNİ
Üst ölçekli
planların mahkemelerce yürürlüğünün durdurulması veya iptalinin, alt ölçekli
planların yürürlüğünü ayrıca bir yargı kararına gerek olmaksızın durdurup
durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği veya bu alt ölçekli
planlarda revizyon yapılıp yapılamayacağı; 1/25000 ölçekli planların bulunmadığı
veya yargı mercilerince iptal edildiği durumlarda alt ölçekli planların yapılıp
yapılamayacağı; mahkemelerce imar planları hakkında parsel bazında verilen
yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının tüm imar planının yürürlüğü
durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği, bu mahkeme
kararı karşısında idarenin, planının diğer bölümlerinde revizyon yapıp
yapamayacağı hususlarında düşülen duraksamanın giderilmesi hk.
Danıştay
Birinci Dairesinin 5.7.2007 gün ve E:20006/765, K:2007/79 sayılı kararı.
Üst ölçekli planların mahkemelerce yürürlüğünün durdurulması veya iptalinin, alt
ölçekli planların yürürlüğünü ayrıca bir yargı kararına gerek olmaksızın
durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği veya bu alt
ölçekli planlarda revizyon yapılıp yapılamayacağı; 1/25000 ölçekli planların
bulunmadığı veya yargı mercilerince iptal edildiği durumlarda alt ölçekli
planların yapılıp yapılamayacağı; mahkemelerce imar planları hakkında parsel
bazında verilen yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının tüm imar
planının yürürlüğünü durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip
gerektirmeyeceği, bu mahkeme kararı karşısında idarenin, planının diğer
bölümlerinde revizyon yapıp yapamayacağı hususlarında düşülen duraksamanın
giderilmesi istemine ilişkin Başbakanlığın 31.7.2006 günlü, Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü 3802 sayılı yazısına ekli Kültür ve Turizm Bakanlığının 5.5.2006
günlü, Hukuk Müşavirliği 71305 sayılı yazısında aynen;
"Bakanlığımızca sit alanı olarak tescil edilen yerlerde mevcut bulunan 1/25000
ölçekli çevre düzeni revizyonu planları hakkında idare mahkemelerince verilen
yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının, haklarında ayrıca dava
açılmamış bulunan ve revizyon planına uygun olarak hazırlanan alt ölçekli 1/5000
ve 1/1000'lik koruma amaçlı imar planlarını nasıl etkileyeceği ve ayrıca yerel
mahkemelerce parsel bazında yapılan başvurular sonucu verilen iptal veya
yürütmenin durdurulması kararlarının uygulanması konusunda Bakanlığımızca
tereddüte düşülmüş olup, bu nedenle Bakanlığımız uygulamalarına esas olmak üzere
konuya ilişkin Danıştay Başkanlığı'nın istişari görüşünün alınmasına ihtiyaç
duyulmuştur.
Bilindiği üzere, İmar Kanunu'nun 8 inci maddesi (b) bendi; "İmar Planları; Nazım
İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve
çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde
kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya
yaptırılır" hükmüne amirdir.
Ayrıca 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun "sit
alanlarında geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları ile koruma amaçlı
imar planı" kenar başlığı altında düzenlenen (Değişik madde ve başlığı;
5226-14.07.2004/m.8) 17 inci maddesinin (a) bendi; "bir alanın koruma bölge
kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plan uygulamasını durdurur.
Sit alanının etkileşim çevresine ilişkin varsa 1/25.000 ölçekli plan kararları
ve notları alanının sit statüsü dikkate alınarak yeniden gözden geçirilerek
ilgili idarelerce onaylanır" hükmünü taşımaktadır.
Diğer taraftan 08.05.2003 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4856 sayılı
Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 2 nci
maddesinin (h) bendi "Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik
kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren rasyonel
doğal kaynak kullanımı sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel
alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak,
uygulamasını sağlamak" hükmü ile 10 uncu maddesinin (c) bendi "Dengeli ve
sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların
bir arada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak
üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni
planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak"
hükümlerini taşımaktadır.
Bu kapsamda, ülkemiz genelinde 1/25000 ölçekli çevre düzeni planlarının istisnai
olarak yapıldığı ve doğrudan 1/5000 iye 1/1000 ölçekli planlarla uygulama
yapıldığı dikkate alındığında, 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı olmayan veya
iptal edilen bir bölgede, 1/25000 ölçekli planların hazırlanarak yürürlüğe
konmasının oldukça uzun bir süreci gerektirmesi nedeniyle İmar Kanunu'nun 8 inci
maddesi, (b) bendi hükmünden hareketle doğrudan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli
planların yürürlüğe konulabileceği,
Ayrıca prensip olarak üst ölçekli planın yürütülmesinin durdurulmasının veya
iptalinin ayrı bir yargı kararı yoksa alt ölçekli planların yürütmesini
durdurmayacağı veya iptalini gerektirmeyeceği, ancak üst ölçekli plan hakkında
verilen kararın alt ölçekli planlar içinde bağlayıcı olabilmesi için, üst
ölçekli plan hakkındaki kararın gerekçesinin, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma
amaçlı imar planlarını da etkileyip etkilemediğinin değerlendirilmesi gerektiği,
dolayısıyla 1/25000 lik planla ilgili mahkeme kararının alt ölçekli planların da
yürürlüklerini durduracak veya iptal edecek nitelikte olduğuna ilişkin bir
kanaat yoksa, söz konusu alt ölçekli imar planlarının yargı mercilerince iptal
edilmedikleri sürece yürürlükte kabul edilmesi gerekeceği,
Diğer taraftan planların belirli bir parseline ilişkin olarak açılan davaların
planın tamamının iptali sonucunu doğurmayacağı, idarece sadece bu parsele
ilişkin plan revizyonu yapılması gerekeceği,
düşünülmekle birlikte, konu hakkındaki uygulamanın bütün ülkedeki imar
uygulamasına yön vereceği dikkate alınarak Danıştay ilgili Dairesinin istişari
görüşünün alınmasının uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla,
1) Üst ölçekli planların mahkemelerce yürürlüğünün durdurulması veya iptalinin
alt ölçekli planlarının da yürürlüğünü ayrıca bir yargı kararına gerek
olmaksızın durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği
veya bu alt ölçekli planlarda revizyon yapılıp yapılamayacağı,
2) Ülke genelinde pek çok yerde henüz çevre düzeni planlarının yapılmadığı,
çevre düzeni planı yapma yetkisinin Çevre ve Orman Bakanlığına ait olduğu, ancak
diğer alt ölçekli planların ilgili idarelerin yetkisinde bulunduğu dikkate
alınarak, 1/25000 ölçekli planlarının bulunmadığı veya yargı mercilerince iptal
edildiği durumlarda alt ölçekli planların yapılıp yapılamayacağı,
3) Öte yandan Mahkemelerce imar planları hakkında parsel bazında verilen
yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının, tüm imar planının yürürlüğünü
durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği, bu tip bir
karar karşısında idarenin planın diğer bölümlerinde revizyon yapıp yapmayacağı
konularda Bakanlığımızca tereddüte düşülmüş olup, konu hakkında Danıştay
Başkanlığı'nın istişari görüşünün alınması hususunda gereğini arz ederim.
"denilmekte olduğundan konu incelenerek,
Gereği Görüşülüp Düşünüldü :
İstem, üst ölçekli planların mahkemelerce yürürlüğünün durdurulması veya
iptalinin, alt ölçekli planların yürürlüğünü ayrıca bir yargı kararına gerek
olmaksızın durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip gerektirmeyeceği
veya bu alt ölçekli planlarda revizyon yapılıp yapılamayacağı; 1/25000 ölçekli
planların bulunmadığı veya yargı mercilerince iptal edildiği durumlarda alt
ölçekli planların yapılıp yapılamayacağı; mahkemelerce imar planları hakkında
parsel bazında verilen yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının tüm imar
planının yürürlüğünü durdurup durdurmayacağı veya iptalini gerektirip
gerektirmeyeceği, bu mahkeme kararı karşısında idarenin, planının diğer
bölümlerinde revizyon yapıp yapamayacağı hususlarında düşülen duraksamanın
giderilmesine ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesinde yer alan
"Danıştay, Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin
durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem
tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. " hükmüne göre, idarenin,
yürütmenin durdurulması veya iptal kararının gerekçesi doğrultusunda ve kararın
icaplarına göre yeni bir işlem tesis etmek zorunluluğu bulunmaktadır.
Diğer yandan, 3194 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde, Nazım İmar Planı, Uygulama
İmar Planı ve Çevre Düzeni Planı kavramları tanımlanmış, Planlama Kademeleri
başlıklı 6 ncı maddesinde, planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından
"Bölge Planları" ve "İmar Planları", imar planlarının ise "Nazım İmar Planları"
ve "Uygulama İmar Planları" olarak hazırlanacağı hükme bağlanmış, 8 inci
maddesinde ise, planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uyulacak
esaslar belirlenerek, (b) bendinde, imar planlarının, nazım imar planı ve
uygulama imar planından meydana geleceği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni
plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin
nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya
yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği açıklanmıştır.
3194 sayılı Yasanın 5 inci maddesinde Nazım İmar Planının varsa bölge veya çevre
düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral
durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini,
başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını,
gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve
büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi
hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere
düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan
olduğu, Uygulama İmar Planının, tasdiki halihazır haritalar üzerine varsa
kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve
çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve
uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama
etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olduğu, Çevre Düzeni
Planının ise, ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım,
turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan
olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 4,5 ve 6 ncı maddelerinde,
çevre düzeni planı sınırlarının belirlenmesine ve yapımına ilişkin esaslara yer
verildikten sonra 7 nci maddesinde, çevre düzeni planı ilke, esas ve kararlarına
aykırı imar planı yapılamayacağı açıkça belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen hükümlere göre;
1- 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri uyarınca imar planları arasında hiyeraşik
bir ilişki olması nedeniyle alt ölçekli planların üst ölçekli planlara uygun
olması gerekmektedir. Bu ilke dikkate alındığında üst ölçekli bir planın
mahkemece iptal edilmesi halinde iptal gerekçesinin icaplarına göre alt ölçekli
planlarda da bir değişiklik yapılmasının veya tamamiyle yürürlükten
kaldırılmasının, plan yapımına ilişkin ilkelere uygun olarak idare tarafından
belirlenmesi gereken bir husus olduğu, gerekli görülüyor ise idarenin alt
ölçekli planları da iptal ederek bu planlarda yargı kararının gereklerine ve
plan yapımı ilkelerine uygun revizyon yapabileceği;
2- 3194 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin (b) bendinde, nazım imar planı ve
uygulama imar planının mevcut ise çevre düzeni planına uygun olacağı
belirtildiğinden, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının bulunmadığı durumlarda
1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların yapılabileceği, çevre düzeni planının
mahkemece iptal edilmesi durumunda ise, üst ölçekli imar planı bulunmasa dahi
idarelerin nazım imar planı ve uygulama imar planı yapma yetkisi bulunduğundan,
yukarıda açıklandığı üzere iptal kararındaki gerekçelerin de değerlendirilmesi
ve plan yapımına ilişkin ilkelere uyulması suretiyle 1/5000 ve 1/1000 ölçekli
planların yapılabileceği,
3- Mahkemelerin imar planları hakkında parsel bazında verdiği iptal veya
yürütmenin durdurulması kararlarının, imar planının tümünün yürürlüğünü
durdurmayacağı veya planın tamamının iptali sonucunu doğurmayacağı, yukarıda
açıklandığı üzere mahkeme kararının gerekçesi doğrultusunda kamu yararı ve
planlama ilkeleri açısından idarece yapılacak değerlendirme sonucunda, planın
iptal edilen bölümlerinde revizyon yapılabileceği,
sonucuna varılarak, dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 5.2.2007 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
DAN-DER; SAYI:115)
idare hukuku, idare hukuku davaları, idare hukukuna giriş, idare hukuku uzmanı, idare hukukcusu, idare uzmanı, idare
hukukçusu, "idare hukuku", ıdare hukuku, idare hukukunda iptal ve tam yarı
(tazminat) davaları, idare hukukunda bilirkişi, idare hukuku rehberi, idare
hukuku içtihatları, idare hukuku kararları, idare hukuku mahkemeleri, idare
hukuku yüksek yargı yerleri, idare hukuku merkezi, idari yargı, idari yargı davaları, idari yargılama usulü
kanunu, belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı",
imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi", "imar para cezaları", "imar kirliliği
suçları", kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma, imar affı, tapu tahsis belgesi,
imar dava dilekçe örnekleri, imar hukuku davalarına rapor hazırlama, imar
hukukundan kaynaklanan tazminat davaları, ecrisimisl, korunması gerekli kültür
ve taşınmaz varlıkları, sit alanları, eski eser, yıkılan ve yanan tarihi
eserler, ulaşım planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı, uygulama imar
planı, mevzi imar planı, ilave imar planı, inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni,
imar hukuku ile ilgili kanunlar, imar hukuku ile ilgili yönetmelikler ve her
türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve "ımar
hukukçusu". imar davası, idari yargı uzmanı,
idari yargı uzmanı Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır. Yayınlanma:: 2009-01-02 (1769 okuma) [ Geri Dön ] |
|