|
Üst ölçekli plan varsa alt ölçekli imar planlarının uygulama işlemi niteliğinde olduğu, dolayısıyla alt ölçekli planlara karşı açılan davada öğrenme üzerine dayanağı olan üst ölçekli planın iptali istemiyle de dava açılabileceği hk.
Üst ölçekli plan varsa alt ölçekli imar planlarının uygulama işlemi niteliğinde olduğu, dolayısıyla alt ölçekli planlara karşı açılan davada öğrenme üzerine dayanağı olan üst ölçekli planın iptali istemiyle de dava açılabileceği hk.
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
İDARİ DAVA
DAİRELERİ
2005
2822
2005
2477
15/12/2005
KARAR METNİ
Üst ölçekli
plan varsa alt ölçekli imar planlarının uygulama işlemi niteliğinde olduğu,
dolayısıyla alt ölçekli planlara karşı açılan davada öğrenme üzerine dayanağı
olan üst ölçekli planın iptali istemiyle de dava açılabileceği hk.
Danıştay
İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 15.12.2005 gün ve E:2005/2477, K:2005/2822
sayılı kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ? Polimer Teknik Ltd. Şti.
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Çevre ve Orman Bakanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesinin 15.3.2005 günlü, E:2004/5284,
K:2005/1543 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka
uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın
bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi
gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi: 1/1000 ölçekli
imar
planı
üst ölçekli planların uygulanması niteliğinde olduğundan bu plana karşı açılan
davada dayanağı planların öğrenilmesi üzerine açılan davanın süresinde bulunduğu
nedeniyle Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi: Danıştay dava dairelerince verilen
kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin
bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden
hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Altıncı
Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın tekemmül ettiği
anlaşılmakla davacının yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya
incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, Tekirdağ, Çorlu, ? Mah. ? pafta, ? parsel sayılı taşınmaza ilişkin Çevre
ve Orman Bakanlığı tarafından 28.1.2002 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli
çevre düzeni planının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesi 15.3.2005 günlü, E:2004/5284, K:2005/1543 sayılı
kararıyla,
imar
planlarına karşı, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuru için, 3194
sayılı Yasanın 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiğinin
anlaşıldığı, bu durum karşısında,
imar
planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi
kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin
başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap
verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60
günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde
cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden
itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna
varıldığı,
imar
planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı
Yasanın 7. maddesi uyarınca
imar
planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılmasının
gerektiği, dava konusu 1/25.000 ölçekli planın Çevre ve Orman Bakanlığının
28.1.2002 günlü kararı ile kabul edildiği, anılan planın 1.2.2002-4.3.2002
günlerinde ilan edildiği, bu plana dayanılarak 24.10.2002 günlü, 488 sayılı
Çorlu Belediye Meclisi kararı ile 1/5000 ölçekli planın yapıldığı, davacının
4.2.2003 günlü belediye meclisi kararı ile onanan 1/1000 ölçekli plana karşı
açtığı davada, davalı idarenin savunmasında 1/1000 ölçekli planın dayanağı 1/25
000 ve 1/5000 ölçekli planların bulunduğunu öğrendiği, söz konusu planların
iptali istemiyle açılan davada, dava dilekçesinin Edirne İdare Mahkemesinin
12.7.2004 günlü E:2004/371, K:2004/826 sayılı kararıyla 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca her
plan için ayrı ayrı dava açılmak üzere reddedilmesi üzerine yenilenen bu davada
1/25.000 ölçekli planın iptalinin istenildiğinin anlaşıldığı, genel düzenleyici
işlem niteliğinde bulunan dava konusu 1/25.000 ölçekli
imar
planına karşı doğrudan açılan bu davanın anılan planın son ilan tarihini izleyen
günden itibaren sözü edilen maddelerde belirtilen süreler içerisinde açılmasının
gerektiği, bu durumda bu süreler geçirildikten sonra, kendisi de bir genel
düzenleyici işlem olan ve 1/25.000 ölçekli planın uygulama işlemi olarak
kabulüne olanak bulunmayan 1/1000 ölçekli uygulama
imar
planının ilanı üzerine açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın
süreaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
Davacı, bu kararı temyiz etmekte ve 1/1000 ölçekli uygulama
imar
planına karşı açılan davada verilen savunmada dava konusu plandan haberdar
olunması üzerine bu davanın açıldığı, ileride uygulama işlemi üzerine de dava
açılabileceğinden daha önce öğrenme sonucu açılan davada süreaşımı bulunmadığı,
bu nedenle işin esasının incelenmesi gerektiği iddialarıyla bozulmasını
istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, ilanı gereken
düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren
başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici
işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri
hüküm altına alınmakla, ilanı gereken düzenleyici işlemler yönünden ilgililere
uygulama üzerine dava açma olanağı tanındığı tartışmasızdır.
İmar mevzuatı ve 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi ile üst makamlara başvurmayı
düzenleyen 11. maddesi hükümleri karşısında,
imar
planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi
kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin
başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap
verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60
günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde
cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden
itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği;
imar
planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı
Yasanın 7. maddesi uyarınca
imar
planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması
gerektiği, ancak bu süreler içerisinde dava açılmamış olması halinde
imar
planının uygulanmaya konulması ile birlikte uygulama işlemi üzerine işlem ile
birlikte
imar
planına veya doğrudan işlemin dayanağı olan
imar
planına karşı yeniden dava açma hakkının bulunduğu ve bu aşamada dava açma
süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğunda tartışma bulunmamaktadır.
İmar planları yargısal içtihatlarla ilanı gereken genel düzenleyici işlem olarak
kabul edilmiş bulunması nedeniyle, uygulama işlemi olduğu öne sürülerek işlemin
dayanağı
imar
planının iptalinin istenilmesi halinde planların uygulama işlemlerinin
kapsamının ve buna göre de dava açma sürelerinin belirlenmesi gerekmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, çevre düzeni
planı;
ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım
gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan; nazım
imar
planı;
varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar
üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi
parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin
gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli
yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım
sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama
imar
planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla
açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama
imar
planı
da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak
nazım
imar
planı
esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk
ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli
imar
uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri
ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik'te de İmar Kanunu'na paralel olarak
tanımlama getirilmiş, Yönetmeliğin 7. maddesinde çevre düzeni
planı
ilke, esas ve kararlarına aykırı
imar
planı
yapılamayacağı belirtilmiştir.
Anılan hükümler uyarınca, planlar arasındaki hiyerarşi kapsamında bir bölgede
çevre düzeni
planı
varsa, o bölgede yapılacak olan
imar
planlarının (nazım
imar
planı
ve uygulama
imar
planı
) bu plana uygun olması ve yine çevre düzeni planına uygun yapılan nazım
imar
planından sonra yapılacak olan uygulama
imar
planının da üst ölçekli planlara uygun yapılması gerekmektedir.
Bu durumda; 1/1000 ölçekli planların uygulamaya esas planlar olması nedeniyle bu
planlara dayanılarak parselasyon, ruhsat, kamulaştırma gibi uygulama
işlemlerinin yapılması zorunluluğu karşısında, subjektif uygulama işlemleri
üzerine açılacak iptal davalarında 1/1000, 1/5000 ölçekli planlar ile varsa
çevre düzeni
planı
veya diğer üst ölçekli planların da iptalinin istenebileceği açıktır.
Subjektif nitelikte uygulama işlemi bulunmaması halinde alt ölçekli
imar
planları üzerine üst ölçekli planlara da dava açılıp açılamayacağı hususuna
gelince;
Çevre düzeni planının yönetsel, mekansal ve işlevsel bütünlük arz eden bölgeler
içerisinde arazi koruma ve kullanma dengesini, gelişimi belirleyen ve leke
biçiminde plan olduğu, bu plan ile belirlenen ana kararların
imar
planları olmaksızın uygulamaya geçirilemeyeceği, planlama sürecinde de nazım
imar
planının öncelikle yapılarak varsa çevre düzeni
planı
ile uyumlu hazırlanmak suretiyle arazinin genel kullanış biçimi, nüfus
yoğunluğu, yapı yoğunluğu, ulaşım gibi konuların belirleneceği, bu plandan sonra
da üst ölçekli planların ana kararlarının uygulanması amacıyla ayrıntılı olarak
hazırlanan, nazım plana göre daha çok bilgi ve detay içeren ve inşaat ruhsatı,
parselasyon gibi subjektif uygulama işlemlerine esas olan uygulama
imar
planının yapılacağı hususları gözönünde bulundurulduğunda;
imar
planları arasındaki bu hiyerarşik ilişkinin diğer düzenleyici işlemlerden farklı
olduğu ve alt ölçekli planların üst ölçekli planların uygulanması amacıyla tesis
edildiği, dolayısıyla üst ölçekli plan varsa alt ölçekli planın (düzenleyici
işlem olmakla birlikte) uygulama işlemi niteliğinde olduğu ve bunun sonucunda da
nazım
imar
planı
veya uygulama
imar
planı
yapıldıktan sonra henüz subjektif işlem tesis edilmemiş olsa dahi bu planlar ile
birlikte üst ölçekli plana dava açılabileceği gibi doğrudan veya alt ölçekli
planlara karşı açılan davalarda öğrenme üzerine dayanağı olan üst ölçekli planın
iptali istemiyle de dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. Aksi halde 1/1000
ve 1/5000 ölçekli planların çevre düzeni planına uygun tesis edilmiş olması
durumunda uygulama programlarını direk etkilemesine karşın bu planların iptali
için açılan davalarda işin esasının incelenmesi suretiyle yargısal denetim
yapılamayacaktır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında uyuşmazlık incelendiğinde, davacının
uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin 4.2.2003 günlü belediye meclisi kararı ile
onanan 1/1000 ölçekli uygulama
imar
planının iptali istemiyle Edirne İdare Mahkemesine açtığı davada davalı idare
tarafından verilen savunmada 1/1000 ölçekli planın dayanağı 1/5000 ve 1/25.000
ölçekli planların bulunduğunu öğrenmesi üzerine bu planların iptali istemiyle
dava açtığı, Edirne İdare Mahkemesinin 12.7.2004 günlü, E:2004/371, K:2004/826
sayılı kararıyla, 2577 sayılı Yasanın 15/1-d maddesi uyarınca her plan için ayrı
ayrı dava açılmak üzere dava dilekçesinin reddine karar verilmesi üzerine
yenilenen dava ile 1/25.000 ölçekli planın iptali istemiyle bakılmakta olan
davanın açıldığı anlaşıldığından, uygulama işlemi üzerine açılan bu davada
Danıştay Altıncı Dairesince 1/1000 ölçekli uygulama
imar
planına karşı açılan davanın ve davalı tarafından verilen savunma dilekçesi
üzerine 1/5000 ve 1/25.000 ölçekli planlara karşı açılan davanın süresinde olup
olmadığı belirlendikten sonra, süresinde olduğunun saptanması halinde işin
esasının incelenerek karar verilmesi gerektiğinden, davanın süreaşımı nedeniyle
reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı
Dairesinin 15.3.2005 günlü, E:2004/5284, K:2005/1543 sayılı kararının
BOZULMASINA, dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine 15.12.2005 günü
oybirliği ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:113)
idare hukuku, idare hukuku davaları, idare hukukuna giriş, idare hukuku uzmanı, idare hukukcusu, idare uzmanı, idare
hukukçusu, "idare hukuku", ıdare hukuku, idare hukukunda iptal ve tam yarı
(tazminat) davaları, idare hukukunda bilirkişi, idare hukuku rehberi, idare
hukuku içtihatları, idare hukuku kararları, idare hukuku mahkemeleri, idare
hukuku yüksek yargı yerleri, idare hukuku merkezi, idari yargı, idari yargı davaları, idari yargılama usulü
kanunu, belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı",
imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi", "imar para cezaları", "imar kirliliği
suçları", kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma, imar affı, tapu tahsis belgesi,
imar dava dilekçe örnekleri, imar hukuku davalarına rapor hazırlama, imar
hukukundan kaynaklanan tazminat davaları, ecrisimisl, korunması gerekli kültür
ve taşınmaz varlıkları, sit alanları, eski eser, yıkılan ve yanan tarihi
eserler, ulaşım planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı, uygulama imar
planı, mevzi imar planı, ilave imar planı, inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni,
imar hukuku ile ilgili kanunlar, imar hukuku ile ilgili yönetmelikler ve her
türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve "ımar
hukukçusu". imar davası, idari yargı uzmanı,
imar hukukçusu Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır. Yayınlanma:: 2008-12-31 (769 okuma) [ Geri Dön ] |
|