Ankara Bölge idare Mahkemesi, İl İdare Kurulu, İmar Planı, İdari Vesayet
Yürürlükte
bulunan düzenlemelere göre belediye meclis kararlarının idari vesayet yoluyla İl
İdare Kurulu kararı ile iptaline karar verme yetkisinin bulunmadığı hk.
Danıştay Altıncı Dairesinin
22.10.2007 gün ve E:2005/3919, K:2007/5751 sayılı kararı.
Yürürlükte bulunan düzenlemelere göre belediye meclis kararlarının idari vesayet
yoluyla İl İdare Kurulu kararı ile iptaline karar verme yetkisinin bulunmadığı
hk.
Dava, …, …, ... Mahallesi, 4 pafta, 85 ada, .. parsel sayılı taşınmazı da
kapsayan imar planı değişikliğinin kabulü yolundaki 4.6.1996 günlü, 8/h sayılı
…. Belediye Meclisi kararının 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 74. maddesi
uyarınca iptali yolundaki İl idare Kurulu'nun 16.6.2004 günlü, 305 sayılı
kararının iptali istemiyle açılmış; idare Mahkemesince, dosyanın
incelenmesinden, imar planlarını hazırlamaya yetkili olmayan fen memuru
tarafından uyuşmazlık konusu planın hazırlandığının tartışmasız olduğu, bu
planın onaylanması yolundaki belediye meclisi kararının iptali yolunda tesis
edilen dava konusu İl İdare Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karar davacı vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
İptal davasının öze ilişkin koşulları arasında idari işlemin yetki yönünden
hukuka uyarlığı da yer almaktadır. İdare hukukunda yetki, hukuksal gücü ifade
etmekte olup, idareye bu güç yasalarla verilmektedir. Yasalar da yetkiyi yer,
zaman ve konu olmak üzere üç yönden tanımaktadır, idarenin yetkileri zaman
yönünden de belirlenmiştir. Yasayla yetkinin ancak belirli bir süre içinde
kullanılabileceğinin öngörülebileceği gibi sonradan çıkan yasayla da bu yetki
sona erdirilebilecektir.
Usul hukuku kurallarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren uygulanması hukukun genel ilkelerindendir. Dava
açılmakla ihtilaflı hale gelen idari işlemin yargılaması sırasında, usul
hukukuna dair olan ve sonradan çıkan yasayla idarenin yetkisi kaldırılmış ise
yargı yerince bu durum göz önünde tutularak karar verilmesi gerekmektedir.
Davaya konu edilen İl İdare Kurulu kararının alındığı tarihte yürürlükte bulunan
1580 sayılı Belediye Kanunu, 24.12.2004 günlü, 25680 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 5272 sayılı Belediye Kanunu'nun 87. maddesiyle yürürlükten
kaldırılmıştır. Bu Yasanın yürürlüğü de 13.07.2005 günlü, 25874 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 85. maddesinin (f) bendi
ile son bulmuştur.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun meclis kararlarının kesinleşmesi başlıklı 23.
maddesinde: "Belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarını,
gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde meclise iade
edebilir. Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi
istenip de belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen
kararlar kesinleşir. Belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar
aleyhine on gün içinde idari yargıya başvurabilir. Kararlar kesinleştiği
tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülki idare amirine
gönderilir. Mülki idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez. Mülki
idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine idari yargıya başvurabilir.
Kesinleşen meclis kararlarının özetleri yedi gün içinde uygun araçlarla halka
duyurulur." kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yetkisiz kişi tarafından hazırlanan plan teklifinin
kabul edilmesi suretiyle imar planı değişikliği yapılması nedeniyle davalı
belediye meclisince alınan 4.6.1996 günlü, 8/h sayılı kararın 1580 sayılı
Yasanın 74. maddesinde tanınan yetki uyarınca dava konusu İl İdare Kurulu
Kararıyla iptali üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Görülmekte olan davanın temyiz aşamasında, yürürlükte bulunan düzenlemelere göre
belediye meclis kararlarının idari vesayet yoluyla İl İdare Kurulu kararı ile
iptaline karar verme yetkisi bulunmamaktadır.
Bu durumda, sonradan yürürlüğe giren yasayla usul hukuku kapsamında idarenin
yetkisinin sona erdirilmesi nedeniyle dayanaksız kalan dava konusu il idare
kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki temyize konu
mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin 27.4.2005 günlü, E:2004/1385, K
2005/649 sayılı kararının BOZULMASINA, fazladan yatırılan 17 YTL'nin temyiz
isteminde bulunana iadesine dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
22.10.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
idare hukuku, idare hukuku davaları, idare hukukuna giriş, idare hukuku uzmanı, idare hukukcusu, idare uzmanı, idare
hukukçusu, "idare hukuku", ıdare hukuku, idare hukukunda iptal ve tam yarı
(tazminat) davaları, idare hukukunda bilirkişi, idare hukuku rehberi, idare
hukuku içtihatları, idare hukuku kararları, idare hukuku mahkemeleri, idare
hukuku yüksek yargı yerleri, idare hukuku merkezi, idari yargı, idari yargı davaları, idari yargılama usulü
kanunu, belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı",
imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi", "imar para cezaları", "imar kirliliği
suçları", kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma, imar affı, tapu tahsis belgesi,
imar dava dilekçe örnekleri, imar hukuku davalarına rapor hazırlama, imar
hukukundan kaynaklanan tazminat davaları, ecrisimisl, korunması gerekli kültür
ve taşınmaz varlıkları, sit alanları, eski eser, yıkılan ve yanan tarihi
eserler, ulaşım planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı, uygulama imar
planı, mevzi imar planı, ilave imar planı, inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni,
imar hukuku ile ilgili kanunlar, imar hukuku ile ilgili yönetmelikler ve her
türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve "ımar
hukukçusu". imar davası, idari yargı uzmanı,
Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır.