|
Arkeolojık sit alanında 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah imar planı, parselasyon ve buna benzer gibi uygulamalar yapılamayacağı hk Arkeolojık sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda 2863 sayılı yasa'da öngörülen ilke ve kuralların geçerli olduğu, bu nitelikteki alanlarda 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah imar planı, parselasyon ve buna benzer gibi uygulamalar yapılamayacağı hk. Danışt
Arkeolojık
sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda 2863 sayılı yasa'da öngörülen ilke ve
kuralların geçerli olduğu, bu nitelikteki alanlarda 2981 sayılı yasa uyarınca
ıslah imar planı, parselasyon ve buna benzer gibi uygulamalar yapılamayacağı hk.
Danıştay Altınıc Dairesinin 28.10.2003 gün ve e:2002/2857, K:2003/5230 sayılı
kararı.
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
2003
5230
2002
2857
28/10/2003
KARAR METNİ
Arkeolojık
sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda 2863 sayılı yasa'da öngörülen ilke ve
kuralların geçerli olduğu, bu nitelikteki alanlarda 2981 sayılı yasa uyarınca
ıslah imar planı, parselasyon ve buna benzer gibi uygulamalar yapılamayacağı hk.
Danıştay Altınıc Dairesinin 28.10.2003 gün ve e:2002/2857, K:2003/5230 sayılı
kararı.
Temyiz İsteminde Bulunan :? Belediye Başkanlığı
Vekili : Av?., Av. ?
Karşı Taraf : ? varisleri, ?, ??, ?, ?, ?
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 21.11.2001 günlü, E:2000/787,
K:2001/1157 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek
bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi : 2981 sayılı Yasa'nın 3.
maddesi ile 2863 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde yer alan hükümlerin birlikte
değerlendirilmesinden, sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda 2981 sayılı Yasa
hükümleri uygulanamayacağından, 1. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen
alanda dava konusu işlemle 2981 sayılı Yasa'nın 10/c maddesi uyarınca yapılan
parselasyon işleminde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava konusu
işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının sonucu itibariyle onanması
gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Karakaya'nın Düşüncesi : Dava, davacıya ait taşınmazın
bulunduğu alanda 2981 sayılı Kanunun 10/c maddesi uyarınca düzenleme yapılmasına
ilişkin ? Belediye Encümeni kararının iptali istemi ile açılmış, İdare
Mahkemesince dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, İdare Mahkemesince davacıya müstakil parsel
verilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılmaksızın tesis edilen dava konusu
işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmakta ise de; davacıya müstakil parsel
verilmesinin mümkün olup olmadığı hususunun İdare Mahkemesince araştırılarak
karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, eksik incelemeye dayalı İdare Mahkemesi kararında isabet
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare
Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ?, ?, ? 3. Bölge, ? Mevkii, 8 pafta, 415 sayılı parsele yönelik olarak
2981 sayılı Yasa'nın 10/c maddesi uyarınca 18.2.2000 günlü, 2000/33 sayılı
belediye encümeni kararıyla yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle
açılmış; İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu alanı kapsayan ıslah
imar
planının 26.8.1996 günlü, 1996/64 sayılı belediye meclisi kararıyla onandığı ve
27.8.1998 günlü, 1998/552 sayılı belediye encümeni kararıyla 2981 sayılı
Yasa'nın 10/c maddesi uyarınca parselasyon işlemi yapıldığı, 1. derece
arkeolojik sit alanında kalan anılan parselin
imar
planında park yeri olarak ayrılmış olması nedeniyle bedele dönüştürüldüğü,
yapılan itiraz üzerine dava konusu işlemle yasal oranda düzenleme ortaklık payı
alındıktan sonra 7507 ada, 1 sayılı parselde hisseli tahsis yapıldığı
anlaşıldığından, 2981 sayılı Yasa'nın müstakil
imar
parselleri oluşturarak ferdileştirmeyi sağlıklı bir duruma getirme amacı
gözönünde bulundurulduğunda, davacıya müstakil parsel tahsis edilmesinin mümkün
olup olmadığı araştırılmaksızın tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık
görülmediğinden iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz
edilmiştir.
2981 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Tanımlar ve Kısaltmalar
başlığını taşıyan 4. maddesinin 24. bendinde, ıslah
imar
planları; düzensiz ve sağlıksız biçiminde oluşmuş yapı topluluklarının veya
yerleşme alanlarının, sınırları belli edilmek suretiyle mevcut durumu da dikkate
alınarak dengeli, düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi amacıyla, halihazır
haritalar üzerine yapılan ve yapılanma şartlarını da belirleyen
imar
planıdır" şeklinde tanımlanmıştır.
2981 sayılı Yasanın 10/c maddesinde ise,
imar
mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona
dayalı arazilerde,
imar
adası
veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve
arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya
belediyelerin yetkili oldukları hükmü yer almıştır.
Ancak, 2981 sayılı İmar affı Yasası'nın İstisnalar başlıklı 3. maddesinde, ? ve
? (Özel Kanun çıkarılıncaya kadar) Boğazları ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenmiş ve belirlenecek
yerlerde...........bu Kanun hükümleri uygulanmaz hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17.
maddesinde, bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının bu alandaki
imar
planı uygulamasını durduracağı, koruma amaçlı
imar
planı yapılıncaya kadar koruma kurulu tarafından bir ay içinde geçiş dönemi yapı
şartlarının belirleneceği ilgili Valilikler ve belediyelerin anılan koruma
amaçlı imar
planını en geç bir yıl içinde koruma kuruluna değerlendirilmek üzere vermek
zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 5.11.1999 günlü 658
sayılı ilke kararında, 1. Derece Arkeolojik Sit; Korumaya yönelik bilimsel
çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanları olarak tanımlanmış ve bu
alanlarda, kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine,
imar
planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesine, bilimsel amaçlı
kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağına karar verilmiştir.
Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, 2863 sayılı Yasa uyarınca 1.
derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş bir alanda aynı Yasa'nın 17.
maddesi uyarınca koruma amaçlı
imar
planı yapılarak anılan Yasa'da öngörülen ilke ve kurallar çerçevesinde hareket
edilmesinin gerektiği, bu nitelikteki alanlarda 2981 sayılı Yasaya dayanılarak
ıslah imar
planı, parselasyon vb. uygulamalar yapılamayacağı, başka bir deyişle 2981 sayılı
Yasa'nın bu alanlarda uygulanamayacağı açıktır.
Dava konusu olayda ise, 26.7.1996 günlü, 4226 sayılı ? II numaralı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı uyarınca 1. derece arkeolojik sit alanı
olarak ilan edilmiş bir alanda 2981 sayılı Yasa'nın uygulanma olanağı
bulunmamasına karşın, 26.8.1996 günlü, 1996/64 sayılı belediye meclisi kararıyla
ıslah imar
planının kabul edildiği ve kabul edilen bu plan uyarınca anılan Yasa'nın 10/c
maddesi uyarınca dava konusu parselasyon işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 1. derece arkeolojik sit alanı kapsamında davacıya ait uyuşmazlık
konusu taşınmazın bulunduğu alanda 2863 sayılı Yasa'da öngörülen usul ve esaslar
ile belirlenen ilkeler gözardı edilerek 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan
parselasyon işleminde mevzuata uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin
iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle yasal isabetsizlik
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 21.11.2001
günlü, E:2000/787, K:2001/1157 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle
ONANMASINA, fazladan yatırılan 7.530.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.10.2003 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
(DAN-KAR-DER; SAYI:4)
idare hukuku, idare hukuku davaları, idare hukukuna giriş, idare hukuku uzmanı, idare hukukcusu, idare uzmanı, idare
hukukçusu, "idare hukuku", ıdare hukuku, idare hukukunda iptal ve tam yarı
(tazminat) davaları, idare hukukunda bilirkişi, idare hukuku rehberi, idare
hukuku içtihatları, idare hukuku kararları, idare hukuku mahkemeleri, idare
hukuku yüksek yargı yerleri, idare hukuku merkezi, idari yargı, idari yargı davaları, idari yargılama usulü
kanunu, belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı",
imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi", "imar para cezaları", "imar kirliliği
suçları", kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma, imar affı, tapu tahsis belgesi,
imar dava dilekçe örnekleri, imar hukuku davalarına rapor hazırlama, imar
hukukundan kaynaklanan tazminat davaları, ecrisimisl, korunması gerekli kültür
ve taşınmaz varlıkları, sit alanları, eski eser, yıkılan ve yanan tarihi
eserler, ulaşım planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı, uygulama imar
planı, mevzi imar planı, ilave imar planı, inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni,
imar hukuku ile ilgili kanunlar, imar hukuku ile ilgili yönetmelikler ve her
türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve "ımar
hukukçusu". imar davası, idari yargı uzmanı,
idari yargı idare hukuku imar hukuku imar hukukçusu idari yargı uzmanı idari yargılama usulü Copyright © Imar Hukukcusu Tüm hakları saklıdır. Yayınlanma:: 2008-09-04 (944 okuma) [ Geri Dön ] |
|