Ecrimisil bedeli
nasıl tespit edilir.
Ecrimisil bedelinin
tespit ve takdiri ihale usullerine tabi olmayan işlerdendir. Kamu malının
haksız kullanımının belirlenmesi ve alınacak olan ecrimisil bedelinin tespiti
idarenin tek taraflı işlemiyle yapılmaktadır. Ecrimisil bedelinin tespit ve
takdiri konusu 2886 sayılı Kanunun 75. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir.
Kanunun “ "Ecrimisil" ve Tahliye” başlığını taşıyan 75. maddesinin ilk
fıkrasına göre, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında
bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli
şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13 üncü
maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisil istenir”.
Bu maddeye göre, ecrimisil bedelinin veya bu bedelin hesabında kullanılacak
fiyatların, Kanunun 9. maddesinde belirtilen belediye, ticaret odası, sanayi
odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulması
gerekmektedir.
Ecrimisil tespit ve
takdir komisyonunun teşekkülü ve çalışma biçimi gibi uygulamaya ilişkin konulara
girmek istemiyoruz. Ancak, Danıştay’ın farklı yönde kararları nedeniyle
uygulamada duraksamalara neden olan aynı kişiden ikinci defa ecrimisil alınıp
alınamayacağı konusuna değinmek istiyoruz.
Danıştay, önceki kararlarında, gerek
Hazinenin özel mülkiyetindeki gerekse Devletin hüküm ve tassarrufu altındaki
taşınmaz mallardan aynı şahsın işgalinin devam ettiği ve bu durumda işgalin
idarenin bilgisi dahilinde olduğu, gerekçesiyle ikinci defa ecrimisil
alınamayacağına karar vermiştir.
Danıştay’a göre,
“davacının aynı taşınmazı işgali nedeniyle uyuşmazlık konusu dönemden önceki
dönemlerde de ecrimisil tahakkuk ettirilmesi (durumunda devam eden işgalin)
davalı idarenin bilgisi dahilinde bulunduğu açıktır…. Bu durumda davacının artık
davalı idarenin bilgisi dahilindeki işgalden dolayı fuzuli şagil olarak
nitelendirilmesi ve ecrimisil istenmesi mümkün”,
değildir.
Ancak, Danıştay,
yakın zamanlarda verdiği kararlarda, işgalin devamı süresince, daha önce
ecrimisil alınmış olsa bile bir daha ecrimisil alınabileceğine karar vermiştir.
Danıştay’a göre, “ gerek 2886 yasanın 75. maddesinde ve gerekse ilgili
yönetmelikte devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların işgal
edilmesi halinde ilgililerden bu işgal nedeniyle ecrimisil istenilmesi durumunda
işgalin devamı süresince bir daha ecrimisil istenmeyeceğine ilişkin bir
düzenleme bulunmadığı gibi; işgalin devam etmesi durumunda idarenin ecrimisil
istemesi yasal bir zorunluluktur”.
Kamu malını haksız
olarak işgal eden kişiden işgal süresince ecrimisil alınması yerinde bir
karardır. Ancak, mahkemenin bu kararı, kamu mallarının sürekli ecrimisil
alınarak idare edileceği şeklinde yorumlanmamalıdır. Zira ecrimisil hukuka
aykırı bir yararlanmadan dolayı ilgili kişiden alınan bir tazminattır. Bir kamu
malı idare yöntemi değildir. Tam aksine, kamu malını korumaya yönelik bir
yaptırımdır. Bu nedenle, idare, ecrimisil alarak işgalin devamına müsaade
etmemeli; kamu malının boşaltılmasına yönelik yasal işlemleri başlatmalıdır(2886
sayılı k., m.75/son ve 3091 sayılı k., m.9). Veya nitelik itibariyle kamu
malının uygun olması ve ilgili kişilerin de istekli olması durumunda usulüne
uygun sözleşme yaparak, hem kamu malının atıl verimsiz kalmasını önlemeli, hem
de idarenin gelir elde etmesini sağlamalıdır. Danıştay’ın bir başka kararında
da belirtildiği üzere, “işgalin devamı nedeniyle ecrimisil alınması yetkililerce
kamu malının boşaltılmasına yönelik yasal işlemlerin yapılmasına engel teşkil
etmez”.
Danıştay
kararlarındaki bu içtihat değişikliğinden sonra, ecrimisille ilgili yönetmeliğin
78. maddesine Mart 2004 tarihinde bir fıkra eklenerek,
“fuzuli şagilin işgal veya tasarruf ettiği taşınmazdan tahliyesinin herhangi bir
nedenle sağlanmamış olması, aynı taşınmazdan ikinci ve müteakip defa ecrimisil
bedeli istenmesine engel teşkil (etmeyeceği), ecrimisil bedellerinin tahsil
edilmesi taşınmazdaki kullanımın devamı hakkını (vermeyeceği” hükme
bağlanmıştır.