T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2003/493
Karar No : 2004/3850
Özeti :
Hibe adıyla yeşil alan için yapılan terkin kamu alanı için yapılan bedelsiz
terkden ayrı düşünülemeyeceği ve bu miktarın düzenleme ortaklık payından
düşülmesi gerektiği hakkında
Temyiz İsteminde Bulunan :
…
Vekili : Av. …
Karşı Taraf :
Edremit Belediye Başkanlığı
Vekili :
Av. …
İstemin Özeti :
Bursa 1. İdare Mahkemesinin 4.10.2002 günlü, E:2001/1727, K:2002/1606 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :
Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Elif Emel Çelik'in Düşüncesi :
Davacının, taşınmazlarının tevhid ve ifrazı sırasında yeşil alan olarak hibe
ettiği alan miktarının düzenleme ortaklık payından düşülmesi gerektiğinden bu
hususa uyulmaksızın tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, dava konusu işlemlerin iptali gerektiğinden aksi yöndeki
mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi :
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararın temyizen incelenerek bozulabilmesi
için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Edremit ilçesi, … ada, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sayılı
parsellerin bulunduğu alanda 4.10.1999 günlü, 4-679 sayılı belediye encümeni
kararıyla yapılan parselasyon işlemi ile bu işleme yapılan itirazın reddine
ilişkin 4.9.2001 günlü, 4-570 sayılı belediye encümeni kararının iptali
istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davacıya ait 446 ada 24 ve 26 sayılı
parselin tevhid ve ifrazı sonucu % 23 oranındaki kısmının yola terk edildiği,
718 m2 sinin yeşil alan olarak hibe edildiği ve kalan taşınmazın 22 adet parsele
ayrıldığı, parselasyon işlemi sırasında % 23 oranındaki yola yapılan terkin
dikkate alınarak % 35'e tamamlayan fark kadar düzenleme ortaklık payı alındığı,
resmi senet ile tapu tescil beyannamesinin incelemesinden tamamen davacının
iradesi doğrultusunda ve muvafakatı ile belediyeye hibe edilen 718 m2 lik
taşınmazın düzenleme ortaklık payı hesabında dikkate alınmamasında hukuka
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar
davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İmar Kanunu'nun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi Ve Arsa
Düzenlenmesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinin 3.
fıkrasında, taşınmaz sahiplerinin talepleri üzerine, mülga 6785-1605 sayılı İmar
Kanununun 39. maddesine göre daha önce ifraz edilerek tescil edilen parsellerden
düzenlemeye dahil edilenlerin, ilk parselin ifrazında alınan terk oranını % 35'e
tamamlayan fark kadar düzenleme ortaklık payı alınabileceği, hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi
tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil
saha, cami ve karakol gibi umumi hizmetler için düzenleme ortaklık payı
alınabilecek olması karşısında yol veya yeşil alan için yapılan terkin amacının
aynı olduğu, salt adının hibe olması nedeniyle anılan yeşil alan için yapılan
terkin kamu alanı için yapılan terkden ayrı düşünülemeyeceği, yukarıda anılan
yönetmelik hükmünde tevhid ve ifraz sırasında yapılan terkin niteliğinden söz
edilmediği ve olayda taşınmazların ifrazını sağlayabilmek için aynı işlemle ve
aynı zamanda yola terk ve hibenin yapıldığı hususları gözönünde
bulundurulduğunda ilk parsellerin tevhid ve ifrazı sırasında yapılan 718 m2
hibeninde davacı taşınmazlarından alınacak düzenleme ortaklık payından düşülmesi
gerekmektedir.
Bu durumda, dava konusu işlemlerin iptali gerektiğinden aksi yöndeki
mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Bursa 1. İdare Mahkemesinin 4.10.2002 günlü,
E:2001/1727, K:2002/1606 sayılı kararının bozulmasına, 16.090.000.- lira karar
harcı ile fazla yatırılan 11.970.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 16.6.2004 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2003/6061
Karar No : 2004/3996
Özeti :
3194 sayılı Yasanın 26. maddesi ile Tip İmar Yönetmeliğinin 59. maddesi
uyarınca doğal kaynakla ilgili tesis ve müştemilatı kapsamında kalan fabrikanın
doğrudan üretimiyle ilgili olan yapıların ruhsata tabi olmadığı,
bildirimin yeterli olduğu; fabrikanın doğrudan üretimiyle ilgili olmayan
yardımcı faaliyetlerine ilişkin bina ve tesislere Tip İmar Yönetmeliğinin 59.
maddesi uyarınca avan projeye göre ruhsat verilebileceği; üretimle doğrudan
ilgili ya da yardımcı faaliyetlere ilişkin bina ve tesislerin dışında kalan
faaliyetlere yönelik bina ve tesislerin ise 3194 sayılı Yasanın genel
hükümlerine göre ruhsata tabi olduğu hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan : Emet Belediye Başkanlığı
Karşı Taraf : … AŞ. Genel Müdürlüğü
Vekilli : Av. …
İstemin Özeti : Eskişehir İdare Mahkemesinin 29.4.2003
günlü, E:2002/1638, K:2003/539 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Selçuk Topal'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin
reddi ilemahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi : İdare ve
vergi mahkemelerince verilen kararın temyizen incelenerek bozulabilmesi için,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sora işin gereği
görüşüldü:
Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.
Dava, Emet Yeni Borik Asit Fabrikası ve Müştemilatları inşaatlarına
3194 sayılı İmar Kanununun 26. maddesi ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında
Kalan Belediyeler TİP İmar Yönetmeliğinin 59.maddesi uyarınca avan projeye göre
inşaat ruhsatı verilmesi isteminin, anılan Yönetmeliğin 57. ve 58.maddelerine
uyularak gerekli bilgi ve belgeler ibraz edilip, işlemler bizzat takip edilerek
ruhsat talep edildiğinde gerekli ruhsat işlemlerinin yapılacağı gerekçesiyle
reddine ilişkin 1.10.2002 günlü, 414 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış;
İdare Mahkemesince, davacı şirketin sermayesinin tamamı Devlete ait olan bir
kamu kuruluşu niteliğinde olduğu, Emet Yeni Borik Asit Fabrikası ve
Müştemilatları inşaatlarının 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler
TİP İmar Yönetmeliğinin 59.maddesi hükmü çerçevesinde doğal kaynakla ilgili
tesis ve müştemilatı kapsamında olduğundan inşaat ruhsatı alınmasının
gerekmediği ve ilgili belediyeye bildirimde bulunulmasının yeterli olduğu
anlaşıldığından, anılan Yönetmeliğin 57. ve 58.maddelerindeki prosedüre uyulması
durumunda ruhsat işlemlerinin yürütüleceği yolundaki dava konusu işlemde hukuka
uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare
vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu olayda, Emet Yeni Borik Asit Fabrikasının doğrudan
üretimle ilgili olan faaliyetlerine ilişkin bina ve tesislerinin 3030 sayılı
Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler TİP İmar Yönetmeliğinin 59. maddesi
hükmü çerçevesinde doğal kaynakla ilgili tesis ve müştemilatı kapsamında kabul
edilerek inşaat ruhsatı alınmasının gerekmediği ve ilgili belediyeye bildirimde
bulunulmasının yeterli olduğu; fabrikanın doğrudan üretimiyle ilgili olmayan
yardımcı faaliyetlerine ilişkin bina ve tesislerine ise, 3194 sayılı İmar
Kanununun 26. maddesi ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler TİP
İmar Yönetmeliğinin 59.maddesi uyarınca avan projeye göre inşaat ruhsatı
verilmesi gerektiği; fabrikanın doğrudan üretimle ilgili olan faaliyetleriyle ve
yardımcı faaliyetlerine ilişkin bina ve tesislerinin dışındaki yapılaşmaların da
3194 sayılı Yasanın inşaat ruhsatıyla ilgili genel hükümleri çerçevesinde
değerlendirilerek işlem tesis edileceği tabiidir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki
temyize konu Eskişehir İdare Mahkemesinin 29.4.2003 günlü, E:2002/1638,
K:2003/539 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.
maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından
bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, fazla
yatırılan 11.970.000,- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2003/6062
Karar No : 2004/3997
Özeti : 3194 sayılı Yasanın 26.maddesi ile Tip İmar Yönetmeliğinin
59.maddesi uyarınca doğal kaynakla ilgili tesis ve müştemilat kapsamında kalan
ve fabrikanın üretimle doğrudan ilgili olmadığı yardımcı faaliyetlerde, ilgili
bina ve tesislere avan projeye göre ruhsat verilebileceği ve davacının bu yolda
talebi bulunduğundan, yapının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle para cezası
verilemeyeceği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan : Emet Belediye Başkanlığı
Karşı Taraf : … AŞ. Genel Müdürlüğü
Vekilli : Av. …
İstemin Özeti : Eskişehir İdare Mahkemesinin 30.4.2003
günlü, E:2002/1793, K:2003/607 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Selçuk Topal'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin
reddi ilemahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi : İdare ve
vergi mahkemelerince verilen kararın temyizen incelenerek bozulabilmesi için,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sora işin gereği
görüşüldü:
Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.
Dava, Emet Borik Asit Fabrikası revir binasının ruhsatsız yapılması
nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca para cezası
verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince,
madenin işlenmesi amacıyla kurulan fabrikayla ilgili inşaatın 3030 sayılı Kanun
Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler TİP İmar Yönetmeliğinin 59. maddesi hükmü
çerçevesinde doğal kaynakla ilgili tesis ve müştemilatı kapsamında olduğu,
inşaat ruhsatı alınmasının gerekmediği ve ilgili belediyeye bildirilmesinin
yeterli olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, kamuya ait yapı ve tesisler kapsamındaki
Emet Borik Asit Fabrikasının doğrudan üretimiyle ilgili olmayan; ancak,
fabrikanın üretimine yardımcı nitelikte faaliyetlerine ilişkin tesislerle ilgili
dava konusu yapıya 3194 sayılı Yasanın 26.maddesi ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı
Dışında Kalan Belediyeler TİP İmar Yönetmeliğinin 59.maddesi hükmü uyarınca avan
projeye göre inşaat ruhsatı verilmesi gerektiği ve davacının da bu yolda inşaat
ruhsatı talebinin bulunduğu anlaşıldığından, yapının ruhsatsız olduğu
gerekçesiyle para cezası verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmaması nedeniyle
dava konusu işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle
isabetsizlik görülmemiştir.
Dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Eskişehir İdare
Mahkemesinin 30.4.2003 günlü, E:2002/1793, K:2003/607 sayılı kararının yukarıda
belirtilen gerekçeyle onanmasına, fazla yatırılan 11.970.000,- lira harcın
temyiz isteminde bulunana iadesine dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine
21.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2003/6063
Karar No : 2004/3998
Özeti :
3194 sayılı Yasanın 26. maddesi ile Tip İmar Yönetmeliğinin 59. maddesi uyarınca
doğal kaynakla ilgili tesis ve müştemilatı kapsamında kalan fabrikanın doğrudan
üretimiyle ilgili olan yapılar ruhsata tabi olmadığından, ruhsatsız olduğu
gerekçesiyle para cezası verilemeyeceği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan : Emet Belediye Başkanlığı
Karşı Taraf : … AŞ. Genel Müdürlüğü
Vekilli : Av. …
İstemin Özeti : Eskişehir İdare Mahkemesinin 30.4.2003
günlü, E:2002/1814, K:2003/624 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Selçuk Topal'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin
reddi ilemahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi : İdare ve vergi
mahkemelerince verilen kararın temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sora işin gereği
görüşüldü:
Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.
Dava, Emet Borik Asit Fabrikası ambar binasının ruhsatsız yapılması
nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca para cezası
verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince,
madenin işlenmesi amacıyla kurulan fabrikayla ilgili inşaatın 3030 sayılı Kanun
Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler TİP İmar Yönetmeliğinin 59.maddesi hükmü
çerçevesinde doğal kaynakla ilgili tesis ve müştemilatı kapsamında olduğu,
inşaat ruhsatı alınmasının gerekmediği ve ilgili belediyeye bildirilmesinin
yeterli olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki
temyize konu Eskişehir İdare Mahkemesinin 30.4.2003 günlü, E:2002/1814,
K:2003/624 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.
maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından
bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, fazla
yatırılan 11.970.000,- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine dosyanın
adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YIKIM İŞLERİ
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2003/512
Karar No : 2004/3862
Özeti :
2863 sayılı Yasa uyarınca koruma kurulunun tescilli eski eserin bulunduğu parsel
ve koruma alanı dışında karar alma yetkisinin olmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan :
…
Vekili : Av. …
Karşı Taraf Kültür
ve Turizm Bakanlığı
İstemin Özeti :
Trabzon İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü, E:2002/826, K:2002/779 sayılı
kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :
Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve
kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu'nun Düşüncesi :
Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi :
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararın temyizen incelenerek bozulabilmesi
için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Trabzon, Akçabat, … Mahallesinde sit alanın dışında tescilli
yapı bitişiğindeki davacıya ait … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın son
iki katının yıktırılmasına ilişkin 14.12.1999 günlü, 3657 sayılı, koruma kurulu
kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, Danıştay 6. Diresi
15.5.2002 günlü, E:2001/2500, K:2002/2885 sayılı bozma kararına uyularak
uyuşmazlık konusu yapının bulunduğu alanda imar planının öngördüğü yapılaşmanın
A-5 kat olması, planın dava konusu edilmemiş olması nedeniyle, ruhsatsız son iki
katın yıktırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Dava konusu işlem, davacıya ait yapının son iki katının tescilli
yapı bitişiğinde olması nedeniyle yıktırılması yolundaki koruma kurulu kararıdır.
İmar planı ve imar durumunda yapılaşma nizamı A-5 katlı olarak
öngörülmüştür.
Davacı yol seviyesinin altında bir, üstünde üç kat olmak üzere 1976
yılında inşaat ruhsatı almış, bina 1979 yılında tapuda 6 katlı kargir apartman
olarak gösterilmiş, davacının ruhsat istemesi üzerine dava konusu işlemle
yapının son iki katının yıktırılmasına karar verilmiştir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 8.
maddesinde,yedinci maddeye göre tescil edilen korunması gerekli kültür ve tabiat
varlıklarının korunma alanlarının tespiti ve bu alanlar içinde inşaat ve tesisat
yapılıp yapılamayacağı konusunda karar alma yetkisinin Koruma Kurullarına ait
olduğu kurala bağlanmış, 57. maddesinde, koruma kurullarının görev ve yetkileri
belirtilmiş ve 1. fıkrasının (e) bendinde, korunması gerekli taşınmaz kültür ve
tabiat varlıklarının koruma alanlarının tespitini yapmak, (g) bendinde
de,korunması gerekli taşınmaz kültür tabiat varlıkları ve koruma alanları ile
ilgili uygulamaya yönelik kararlar almak görev ve yetkisinin olduğu hükme
bağlanmıştır.
Dosyadaki belgeler arasında işlemin tesisine neden olan tescilli
eski eserin koruma alanlarının belirlenmesi yönünde bir kurul kararının
bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan Yasa hükümleri uyarınca tescilli
eski eserin bulunduğu parsel ve koruma alanı dışında koruma kurulunun karar alma
yetkisi olmadığından bu yönde bir kararın bulunup bulunmadığının araştırılması
gerekmektedir.
Dosyadaki belgelere göre 6 katlı olan yapının dava konusu işlemle
neden bir değil iki katının yıktırılmasına karar verildiği anlaşılamadığı gibi
2863 sayılı Yasaya göre tescilli yapı nedeniyle tesis edilen işlemin yargısal
denetiminin bu Yasa çerçevesinde de yapılması gerekirken sadece imar mevzuatı
çerçevesinde irdelenmesi yeterli görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Trabzon İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü,
E:2002/826, K:2002/779 sayılı kararının bozulmasına, 16.090.000.- lira
karar harcı ile fazladan yatırılan 11.970.000.- lira harcın temyiz isteminde
bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 16.6.2004 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2003/475
Karar No : 2004/3479
Özeti :
3194 sayılı Yasanın 39. maddesi kapsamında yapılan masrafa, yasa maddesinde bu
konuda herhangi bir düzenleme bulunmadığı halde ek olarak ayrıca KDV hesap
edilerek istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan :
…
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Çankaya Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti :Ankara 1. İdare Mahkemesinin 28.6.2002
günlü, E:2001/189, K:2002/646 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu
ileri sürülerek bozulması
istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :
Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ömer Köroğlu'nun Düşüncesi :
Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi :
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararın temyizen incelenerek bozulabilmesi
için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı
nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme
kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, Ankara, … Mahallesi, … ada, … sayılı parseldeki inşaatın
tehlike arz eden hususlarının davalı idarece giderilmesi nedeniyle 3194 sayılı
Yasanın 39. maddesi uyarınca yapılan harcamaların % 20 fazlasıyla ve KDV dahil
edilerek tahsiline ilişkin 25.01.2001 günlü, 631 sayılı işlem ve dayanağı
belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince,
dosyanın incelenmesinden, yerinde yapılan kontrolde, harfiyat bitimini
müteakiben arka cephe perde duvarının ivedilikle yapılması gerekirken henüz
yapımına başlanmadığı inşaat çevresini tahta perde, yol cephelerinin ise saç
panoyla kapatılmadığı, inşaat tabelasının asılmadığı, bu nedenle mevcut durumu
itibariyle can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli durum oluşturduğunun
9.3.2000 günlü zabıtla tespit edildiği, davalı idarece yapılan çalışmayla … ada,
… sayılı parselle aralarındaki kot farkı nedeniyle bu parselde yer alan yapı
için can ve mal güvenliği açısından oluşan tehlikenin giderildiği, bu durumda
tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın
reddine karar verilmiş; bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın 39. maddesinde ; "Bir kısmı veya tamamının
yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit
edilen yapıların sahiplerine, tehlike derecesine göre bunun izalesi için
belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibinin
bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılır. Onlar da bulunmazsa
tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılır ve
keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir.
Tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir
edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işler belediye veya
valilikçe yapılır ve masrafı % 20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edilir.
Alakalının fakruhali tevsik olunursa masraf belediye veya valilikçe
bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o yapı ve civarının boşaltılmasını
icabettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın zabıta marifetiyle derhal
tahliye ettirilir." kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, halen inşaatı devam eden yapının tehlike
arz eden hususlarının davalı idarece giderilmesi nedeniyle 3194 sayılı Yasanın
39. maddesi uyarınca yapılan harcamaların % 20 fazlası ve KDV dahil tutarının
davacıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
3194 sayılı Yasanın 39. maddesiyle belediye tarafından yapılan
masrafın % 20 fazlasıyla yapı sahibinden tahsiline olanak sağlanmaktadır.
Uyuşmazlıkta davalı idarenin yaptığı masrafın % 20 fazlasını 3194
sayılı Yasanın 39. maddesi uyarınca tahsil etmesinde mevzuata aykırılık
bulunmamakla birlikte, anılan madde kapsamında yapılan masrafa, Yasa maddesinde
bu konuda herhangi bir düzenleme bulunmadığı halde ek olarak ayrıca KDV de hesap
edilerek istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Ankara 1. İdare Mahkemesinin 28.6.2002 günlü,
E:2001/189, K:2002/646 sayılı kararının bozulmasına, 16.090.000.- lira karar
harcı ile fazladan yatırılan 11.970.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana
iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 3.6.2004 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
YARGILAMA USULÜ
T.C.
D A N I Ş T A Y
Altıncı Daire
Esas No : 2004/492
Karar No : 2004/2973
Özeti :
Belediye encümeni kararıyla tesis edilen yıkım işlemine karşı, 2577 sayılı
Yasanın 11.maddesinde öngörülen usule göre dava açılabileceği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan :1-…
Vekili :
Av. …
2- İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili :
Av. …
Karşı Taraf :1 -
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
2-…
Vekili : Av. …
İstemin Özeti :İstanbul
5. İdare Mahkemesinin 23.9.2003 günlü, E:2003/749, K:2003/1084 sayılı kararının
davacı tarafından usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması davalı
idare tarafından ise vekalet ücreti yönünden bozulması istenilmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Savunmasının Özeti :Temyiz
edilen kararın esasına ilişkin kısmında bozma nedenlerinden hiçbiri
bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği
savunulmaktadır.
Davacının Savunmasının Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Halil Koç'un Düşüncesi :Davanın
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesinde öngörülen usule uygun
olarak süresinde açıldığının anlaşılması karşısında idare mahkemesince, işin
esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden mahkeme
kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Aynur Şahinok'un Düşüncesi :Davacıya
ait yapıda projeye aykırı olarak yapılan ilavelerin 2960 sayılı yasanın 13/d
maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 23.1.2003 günlü 50 sayılı Büyük Şehir
belediye Encümeni Kararının iptali istemiyle açılan davayı süre yönünden
reddeden İdare Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
Temyiz dosyasının incelenmesinden; dava konusu belediye encümen
kararının davacıya tebliğini takiben 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca
anılan karara itiraz edildiği, itirazın reddedilmesi izerine yasal sürede
davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenle davanın süre yönünden reddine ilişkin İdare
Mahkemesi Kararının bozularak işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği
görüşüldü:
Dava, İstanbul, … İlçesi, … pafta, … ada, … sayılı parselde bulunan
yapıda projeye aykırı olarak yapılan tadilatların 2960 sayılı Yasanın 13/d
maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 23.1.2003 günlü, 50 sayılı belediye
encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyanın
incelenmesinden, dava konusu belediye encümeni kararının davacıya 7.2.2003
gününde tebliğ edildiği halde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda
öngörülen 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 22.5.2003 gününde
açılan davada süre aşımı bulunduğu anlaşıldığından, davanın süre yönünden
reddine karar verilmiş, bu karar esas yönünden davacı vekili, vekalet ücreti
yönünden ise davalı idare tararfından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun "Dava Açma Süresi"
başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre
gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; bu
sürenin yazılı bildirim tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı belirtilmiş
yine aynı Yasanın "Üst Makamlara Başvurma" başlıklı 11. maddesinde, ilgililer
tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması,
değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa
işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu
başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış
gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı isteğin
reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden
işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba
katılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, olayda, dava konusu belediye encümeni
kararının davacının adresine, 7.2.2003 gününde tebliğ edildiği, davacı
tarafından 21.2.2003 gününde davalı idareye başvurularak encümen kararının
iptalinin istenildiği, davalı idarece 9.4.2003 gününde itirazın reddedilmesi
üzerine de 22.5.2003 gününde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
11.maddesinde öngörülen usule uygun olarak süresinde açıldığı anlaşıldığından
idare mahkemesince, işin esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi
gerekmektedir.
Öte yandan, İdare Mahkemesince, bozma kararından sonra uyuşmazlık ve
vekalet ücreti hakkında yeniden bir karar verileceğinden , bu aşamada davalı
idarenin temyiz istemi hakkında bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 23.9.2003 günlü,
E:2003/749, K:2003/1084 sayılı kararının bozulmasına, 20.600.000'er lira karar
harcı ile fazladan yatırılan 15.300.000'er lira harcın temyiz isteminde
bulunanlara iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 12.5.2004
gününde oybirliğiyle karar verildi.
idare hukuku, idare hukuku davaları, idare hukukuna giriş, idare hukuku uzmanı, idare hukukcusu, idare uzmanı, idare
hukukçusu, "idare hukuku", ıdare hukuku, idare hukukunda iptal ve tam yarı
(tazminat) davaları, idare hukukunda bilirkişi, idare hukuku rehberi, idare
hukuku içtihatları, idare hukuku kararları, idare hukuku mahkemeleri, idare
hukuku yüksek yargı yerleri, idare hukuku merkezi, idari yargı, idari yargı davaları, idari yargılama usulü
kanunu, belediyelerin "imar", "ımar" ve "imar hukuku", "ımar hukuku", "kaçak yapı",
imar planı", "arazi ve arsa düzenlemesi", "imar para cezaları", "imar kirliliği
suçları", kamulaştırma, kamulaştırmasız el atma, imar affı, tapu tahsis belgesi,
imar dava dilekçe örnekleri, imar hukuku davalarına rapor hazırlama, imar
hukukundan kaynaklanan tazminat davaları, ecrisimisl, korunması gerekli kültür
ve taşınmaz varlıkları, sit alanları, eski eser, yıkılan ve yanan tarihi
eserler, ulaşım planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı, uygulama imar
planı, mevzi imar planı, ilave imar planı, inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni,
imar hukuku ile ilgili kanunlar, imar hukuku ile ilgili yönetmelikler ve her
türlü imar sorunlarına çözüm getirecek olan "imar hukukcusu" ve "ımar
hukukçusu". imar davası, idari yargı uzmanı,