Parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, daha sonra da işlemin iptal edildiği anlaşıldığından, bu kararlar doğrultusunda yeniden parselasyon işlemi yapı lacağı gözönünde bulundurularak parselasyona ta
Parselasyon
işleminin iptali istemiyle açılan davada yürütmenin durdurulmasına karar
verildiği, daha sonra da işlemin iptal edildiği anlaşıldığından, bu kararlar
doğrultusunda yeniden
parselasyon
işlemi yapı lacağı gözönünde bulundurularak parselasyona tabi tutulan alandaki
inşaatın durdurulmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği hk. Danıştay
Altıncı Dairesinin 30.01.1992 gün ve E:1990/933, K:1992/394 sayılı kararı.
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar
Tarihi
ALTINCI
DAİRE
1992
394
1990
933
30/01/1992
KARAR METNİ
Parselasyon
işleminin iptali istemiyle açılan davada yürütmenin durdurulmasına karar
verildiği, daha sonra da işlemin iptal edildiği anlaşıldığından, bu kararlar
doğrultusunda yeniden
parselasyon
işlemi yapı lacağı gözönünde bulundurularak parselasyona tabi tutulan alandaki
inşaatın durdurulmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği hk. Danıştay
Altıncı Dairesinin 30.01.1992 gün ve E:1990/933, K:1992/394 sayılı kararı.
Dava, kadastro parselinin 3194 sayılı Yasanın 18.maddesine göre parse-
lasyona tabi tutulması sonucu oluşan taşınmazda davacı kooperatif tara
fından yapılmakta olan inşaatın, 762 sayılı kadastro parselinin hisse-
darlarından olan Ahmet Şanlı isimli kişinin
parselasyon
planına karşı
açmış olduğu davada İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması
kararı gerekçe gösterilerek kısmen temel hafriyatı ve ahşap askısı ya-
pılmış halde iken durdurulmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali
isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince yürütmenin durdurulması kararla-
rının iptal kararları gibi dava konusu işlemin tesis edildiği andan
itibaren doğurdukları tüm sonuçları ile birlikte kaldırılmaları anlamı
na geleceği ve bu kararların sadece davacı yönünden hüküm ifade edece-
ği, fiili ya da hukuki bir imkansızlık söz konusu ise idarece iptal
edilen işlemden
zarar
görenlerin zararının karşılanması zorunluluğu
doğduğu, ancak hiçbir durumda idarece iptal edilen işlemin yol açtığı
zararlardan kaçınılmasına veya herhangi bir yoldan bu işlemin tesisine
katkısı bulunmayan üçüncü kişilere
zarar
verecek şekilde işlem tesisi-
ne imkan bulunmadığı, davalı idarece gerek 762 sayılı parsel sahibi ve
gerekse davacının zararına yol açmayacak şekilde mahkeme kararına uy-
gun olarak davacının genel hükümler çerçevesindeki kazanılmış hakkı da
gözönüne alınarak 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca yeniden bir
işlem yapılması bir başka anlatımla düzenleme işleminin ıslahının müm-
kün olup olmadığı, mümkün değilse lehine iptal kararı verilen 762 sayı
lı parsel sahibinin zararının genel hükümler çerçevesinde giderilmesi-
ne imkan bulunup bulunmadığının araştırılarak buna göre işlem tesisi
gerekirken 762 sayılı parsel sahibinin zararının davacıya yüklenmesi
anlamına gelecek şekilde inşaatın durdurulmasında hukuka uyarlık bulun
madığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu ka
rar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İdari işlemin iptali istemiyle açılan davalarda mahkemelerce verilen
yürütmenin durdurulması kararları iptal kararları gibi, işlemin tesi-
sinden önceki hukuki ve fiili durumun geri gelmesini sağlar, hukuka ay
kırı idari işlemi ortaya çıkacak zararların önlenmesi açısından askıya
alır. Bu nedenle yürütmenin durdurulması kararlarının hemen yerine ge-
tirilmesi gereklidir.
Olayda da 762 sayılı kadastro parselinin hissedarlarından biri tarafın
dan
parselasyon
planına karşı açılan davada anılan parselde, yapılan
düzenlemenin imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle İdare Mahkeme-
since verilmiş olan yürütmenin durdurulması kararının gereğinin yerine
getirilebilmesi, imar mevzuatına aykırı düzenleme nedeniyle daha fazla
zarar
ortaya çıkmaması için söz konusu düzenlemeye dayanılarak davacı
kooperatif tarafından bu yerde yapılan inşaatın kısmen temel harfiyatı
ve ahşap askısı yapılmış halde iken durdurulması yolunda davalı idare-
ce tesis edilen dava konusu işlem hukuka uygun bulunmaktadır. Kaldıki
762 sayılı kadastro parseli ile ilgili düzenleme işlemi Mahkeme kara-
rıyla iptal edilmiş ve bu karar temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş
olup, bu durum karşısında davalı idarece mahkeme kararında gösterilen
gerekçeler doğrultusunda anılan yerde yeniden düzenleme yapılacağı ve
davacı kooperatife ait imar parselinin durumunun sözü edilen düzenleme
sonucunda yeniden belirleneceği ve buna bağlı olarak üzerinde yapılmak
ta olan inşaatın devam edip etmeyeceği konusunun da bu suretle açıklı-
ğa kavuşacağı tabiidir.
Açıklanan nedenlerle yukarıda belirtilen gerekçeyle dava konusu işle-
min iptali yolundaki temyize konu Adana 2.İdare Mahkemesinin 9.3.1990
günlü, 1990/235 sayılı kararında isabet görülmediğinden bozulmasına ka
rar verildi.